Bu fotoğraf çıldırttı ekonomik saldırıya geçti

ABD, Suriye oyununu bozan Türkiye, İran ve Rusya’ya karşı ekonomi silahını çekti. ABD, çeşitli alanlarda peşpeşe aldığı yaptırım kararlarıyla bu üç ülkeyi de ‘döviz kurları’ üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.  

Ufuk KORCAN

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in 26 Temmuz’da FETÖ, PKK adına suç işlemek ve casusluktan ev hapsinde bulunan rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması yönünde attığı tweetle döviz kurlarında yukarı yönlü hareket hızlanmıştı. O tarihten bu yana dolarda yaşanan yükseliş yüzde 25’i aştı. Dün güne 5.70 TL’den başlayan dolar, sabah saatlerinde piyasa uzmanlarının da anlam veremediği bir şekilde 10 dakika içinde 6.4915 TL’ye çıktı. Dalgalanma gün boyu sürdü. Peki son dönemlerde yaşanan bu hareket sadece ekonomik gerekçelerle açıklanabilir mi? Uzmanlara göre kurlarda yaşanan yükselişin en büyük nedeni ABD’nin Türkiye’ye karşı takındığı ‘siyasi’ tavır. Aslında piyasalardaki hareketlilik Brunson’dan çok daha önce başlamıştı. Dolar 17-25 Aralık girişimiyle 2 liranın, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle 3 liranın üzerine çıkmıştı. Oysa bu iki girişim de amacına ulaşamamıştı. 

AYRINTILAR SURİYE’DE GİZLİ 

Dolar karşısında değer kaybeden paralara bakıldığında ilginç bir ayrıntı göze çarpıyor. Yılbaşından bu yana en fazla düşen para birimleri arasında TL’nin yanında Rus Rublesi ve İran Riyal de var. Ruble bu yıl 20 civarında değer kaybetti. Yıla dolar karşısında 34 bin 299 seviyesinden başlayan İran Riyali, Astana barış sürecinin üç garantör ülkesinin liderleri olan Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin ve Hasan Ruhani’nin 4 Nisan’da Ankara’da bir araya gelmesiyle 60 bin sınırını aştı. Başka bir ifadeyle riyalde yaşanan 3 aylık kayıp yüzde 75 oldu. Bu noktada İran, dolar/riyal kurunu 40 binde sabitledi.  

Türkiye’yi yıldırmak istiyor

Türkiye, İran ve Rusya liderleri 11 Kasım 2017’de Soçi’de yine Suriye krizini görüşmek üzere bir araya gelmesi sırasında da bu ülkelerin döviz kurlarında yukarı yönlü hareketler olmuştu. Zirve öncesinde ABD, Türkiye’ye karşı daha önce örneği olmayan skandal bir karara imza atmış ve 8 Ekim’de Türkiye’deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığını açıklamıştı. Yine 29 Mart 2017’de daha önce 5 kez ABD’ye giden Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla gözaltına alınmış ve 16 Mayıs 2018’de 32 ay ile yaptırımları deldiği gerekçesiyle ilk ceza alan bankacı olmuştu. Bu ayın başına geldiğimizde ise ABD, rahip Brunson’ı davasını öne sürerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırım uygulama kararı aldığını açıkladı.

Yine vergi silahını çekti!

ABD, Türkiye’ye karşı attığı adımlara dün bir yenisini daha ekledi. Trump, Türkiye’ye yönelik çelik ve alüminyumdaki gümrük vergilerinin iki katına çıkarılmasına yetki verdiğini belirtti. Trump, Türkiye’ye yönelik vergilerin alüminyumda yüzde 20, çelikte yüzde 50 olacağını söyledi. 

Tehditler hızla devrede

ABD, kendisinin Suriye politikasıyla aynı yönde hareket etmeyen ülkelere karşı bir ‘ekonomik savaş’ ilan etmiş durumda. Bu savaşın en önemli cephesi ise yaptırımlar. 3 liderin 4 Nisan’da bir araya gelmesinden kısa bir süre önce ABD,  Rusya’yı cezalandırmak amacıyla, 24 Rus devlet yetkilisi ve işadamı ile 14 kuruma karşı yeni yaptırımlar getirdi. Bu haber sonrası Ruble, dolar karşısında hızla değer kaybetti.  

Nükleer anlaşma etkisi

Rusya’ya çekilen yaptırım kılıcı mayısta İran’a döndü. ABD Başkanı Donald Trump 8 Mayıs’ta ülkesinin İran’la nükleer anlaşmadan ayrılacağını ve 2015’te askıya alınan İran yaptırımlarının yeniden uygulanacağını açıkladı. Yaptırımlar 7 Ağustos’ta başladı. Böylece İran hükümetinin, ABD doları alması, altın ve değerli madenlerle ticaret yapması yasaklanıyor. 

Rusya: Rubledeki düşüşün nedeni ABD yaptırımları

Rusya Merkez Bankası rubledeki düşüşe karşı günlük döviz alımını yarıya indirdi. Açıklamada, rubledeki sert düşüşün ABD yaptırımlarına ilişkin haberlere verilen ‘doğal tepki’ olduğunu belirtti. ABD’nin Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulayacağı haberleri, Moskova’nın sonu gelmeyen yaptırımlar sarmalında kilitlendiğine dair endişelerle rublenin iki yılın dip seviyesine düşmesine neden olurken, Rus varlıklarında satış baskısına yol açmıştı.