Bize 'Made in Türkiye' yazılı ürün gönderin

Türk dizilerinin ilgi gördüğü pazarlarda ‘Made in Türkiye' imajı güçleniyor. ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz “İsrail'de sattığımız ürünlere ‘Made in Türkiye' yazıp öyle gönderin' talebi aldık” dedi.

YAŞAR KIZILBAĞ

Yaklaşık 12 milyar dolarlık büyüklüğü bulunan züccaciye sektörü, en çok markalaşan sektörlerden biri. 2022 yılında 6.5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiren züccaciye sektörü dünya sıralamasında ise 2 basamak yükselerek 8. sıraya çıktı. Sektör bu yıl ise 7.5 milyar dolar ihracat hedefliyor. 200 ülkeye ihracat yapan sektörün ürünleri özellikle Türk dizilerinin ilgi gördüğü coğrafyalarda ise son dönemde popüler hale gelmeye başlamış. Bu durumu bir anekdotla paylaşan sektörün çatı örgütü Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz "İsrail'de satın almacılar ürünlerimizde daha fazla 'Made in Türkiye' yazısını kullanmamızı istedi. Nedenini sorduğumuzda İsrail'de Türk dizilerine yoğun bir ilgi olduğunu ve bu yüzden Türk ürünlerine sempati duyduklarını öğrendik" diyor. Mesut Öksüz ile dünya mutfaklarını süsleyen züccaciye söktürünü konuştuk.

Kısaca derneğinizden ve sektörünüzden bahseder misiniz?

Şu anda 508 üyemiz var. Yüzde 90'ı kendi alanında öncü üretici firmalar. Sektör 10 yıldır ortalama yüzde 10 büyüyor. 2021'de yüzde 35 büyüdük, 2022'de de bu büyümeyi sabit tutmayı başardık. Dünyada sektör olarak ilk 10'daydık. Geçen yıl 8. sıraya yükseldik. Hedefimiz ilk 5'e girmek. 200'e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.

Türkiye dünyada hangi ürünlerde öne çıkıyor?

Cam, metal, endüstriyel mutfak, elektrikli küçük ev aletleri olmak üzere toplamda 8 alt sektörü barındırıyoruz. En çok ihracat yaptığımız sektörler arasında başı endüstriyel mutfak, elektrikli küçük ev aletleri çekiyor. Plastik ürünler, çelik ve endüstriyel mutfakta dünyada iyiyiz. Porselen ürünlerinde dünya markasıyız. Dünya restoranlarının birçoğunda artık Türk ürünleri var. Kilogram başına ihracatımızı da 3.38 dolardan 3.75 dolara çıkardık.

Made in Türkiye algısı nasıl?

En son sektörel ticaret heyetimizle gittiğimiz İsrail'de İsrailli satın almacıların, üreticilerimizden 'Made in Türkiye' yazısını daha fazla kullanmasını istediklerine şahit olduk. Nedenini sorduğumuzda ise İsrail'de Türk dizilerine yoğun bir ilgi olduğunu ve bu yüzden Türk ürünlerine sempati duyduklarını öğrendik.

Ağırlıklı ihracat pazarlarınız nereler?

En çok ihracat yaptığımız ülkelere baktığımızda da ihracatımızın yüzde 58'ini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa da en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülkedir. 2023 yılı için kendimize 7-7.5 milyar dolarlık bir ihracat rakamı belirledik.

Bu hedefe ulaşmak için neler yapacaksınız?

Sektörün çatı derneği olarak hem yurt içinde hem de yurt dışında çalışmalarımıza hız verdik. Yurt içinde iki fuar ve iki üretici marka buluşmalarının yanı sıra yurt dışında da 6 tane B2B görüşmeler yapıyoruz. İsrail, İngiltere, Kanada, Vietnam, Türki Cumhuriyetler ve Avustralya yurt dışında B2B gerçekleştireceğimiz ülkeler. İlk Rusya'da yapacağız. Ticaret Bakanlığı'nın çizdiği uzak ülkelere ihracat konusunda biz de Kanada, Vietnam ve Avustralya'yı baz aldık. Haziranda İngiltere'ye gidiyoruz. Ağustos ayında Vietnam planlıyoruz. İhracatçılarımızı ekimde Kanada, aralıkta da Avustralya'ya götürmek istiyoruz. Ayrıca ABD ve Suudi Arabistan pazarları gündemimizde olmaya devam edecek.

Yurt içinde de etkinlikleriniz olduğunu biliyoruz. En son geçen ay Antalya'da bir etkinliğiniz olmuştu. Nasıl geçti?

Antalya'da Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici-Marka Zirvesi yaptık. Bu yıl 11'incisini düzenledik. 49 ülkeden 78'i yabancı, 18'i yerli olmak üzere 96 firma katıldı. 2500 yüz yüze görüşme gerçekleşti. Çok pozitif geçti. Olumlu dönüşler aldık. Bu etkinlikle turizme de katkı sağlıyoruz. Bölgeyi gezdiriyoruz ve gittikleri yerlerde Türkiye'yi anlatmalarını istiyoruz. Bunun yanında yılda iki tane içeride fuarımız var. Pandemi döneminde Çin ve Almanya fuar yapamadığı için en büyük fuar bizimki oldu.

Züccaciye sektörünün en büyük sorunu nedir?

Enerji fiyatları yüksek kalmıştı. Yapılan indirimlerle Avrupa rakamlarını yakaladık. Ancak bizi en çok sabit kur zorluyor. En azından enflasyon oranında artış olmalı. Çünkü biz dışarıya 6 ay sonrasına fiyat veriyoruz. Enflasyon yüzde 40 ise dövizde o kadar artar diye ona göre fiyat verebilmeliyiz. Çok değişim olursa maliyetlerimiz etkileniyor. Ayrıca züccaciye sektörünün en büyük ihracatçısı Çin yeniden pazara hızlı bir şekilde döndü. Konteyner maliyetleri normale dönmesiyle birlikte Çin'in aktif olarak sahada saldırgan olması bizi zorluyor. Bir anlamda Çin tehdidiyle karşı karşıyayız. Ayrıca bazı alanlarda hammadde sıkıntısı da devam ediyor.

Seçimden sonra dövizin etkisiyle iç piyasada çeyiz paketlerine dönük talep öne çekildi. Hareketlilik devam ediyor. Çünkü fiyatlarda artış beklentisi oluştu.

AİRFRYER SATIŞINDA % 300 ARTIŞ

Malum yaz geldi. İç pazarda hareketlilik var mı?

Düğün sezonu başladı. Biliyorsunuz Türk kültüründe güçlü bir çeyiz kültürü olduğu için evlenmeden önce evin ve özellikle de mutfağın baştan aşağıya hazır olması gerekiyor. Her sene değişmekle birlikte ortalamada her yıl 550 bin çiftin evlendiğini göz önüne alırsak, sektörümüz adına önemli bir dönem. Haziran-eylül arasında hareketlilik oluyor.

Düğün paketlerinin fiyatı ne kadar?

Çiftler daha çok tenceresinden çatal bıçağına, yemek takımından elektrikli küçük ev aletlerinin olduğu düğün paketlerini tercih ediyorlar. Özellikle zamandan tasarruf sağlayan ve sağlıklı yemek pişirme imkanı tanıyan airfryer'lara ilgi büyük. Geçtiğimiz yıllara oranlara airfryer'ların satışında yüzde 300'lük bir artış söz konusu. Artık çeyiz paketlerinin içerisine de airfryer'lar dahil olmaya başladı.

Ne kadar düğün paketlerinin fiyatı?

Geçen sene 3 bin TL ila 10 bin lira aralığında düğün paketleri vardı. Bu yıl 10 bin liradan başlıyor. 40 bin liraya kadar çıkıyor. Ana kalem ürünlerden oluşan paketleri 10-20 bin lira aralığında almak mümkün. Ancak bir evin ihtiyacı için ideal bir rakam 30 bin lira.

ZÜCCACİYE ÜRÜNLERİ DE BAVUL TİCARETİNE GİRDİ

Sizin sektörde de bavul ticareti var mı?

Sınır bölgelerindeki kur avantajı nedeniyle bavul ticareti arttı. Özellikle Bulgar vatandaşları bavullarına mutlaka züccaciye ürünleri koyuyor. Ayrıca gurbetçiler ile İran, Irak gibi ülkelerden Türkiye'ye gelenler Türk züccaciye ürünlerine talep gösteriyor.

Deprem bölgesine dönük ne gibi faaliyetleriniz oldu?

Depremzedeler için paketler hazırladık. Beş bin aileye içine çatal, kaşık, bıçak ve porselen malzemeler bulunan paketler dağıtacağız. Yeni yerleşim yerlerine dağıtılacak. Daha öncesinde ise battaniye yardımları yaptık. Ayrıca yemek dağıtımı için gerekli malzemeleri temin etmeye çalıştık. EVSİD'le de ortak çalışmalar yürüttük. Sektör çok duyarlı davrandı. Bir de bölge için eğitim bursu topladık.