Bakan Zeybekci: Türkiye'yi tefeciye götürür

Tüm dünyada yapılan Euro/Dolar paritesindeki hareketlenme karşısında Merkez Bankası’nın elinde bunu yönetecek gücün olmadığını söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Sürdürülemez bir döviz ihtiyacı Türkiye’yi tefeciye düşürecek bir borçlanma yapısına götürür” dedi. Zeybekci, Amerikan Merkez Bankası’nın faiz yönünde atacağı adımların doların değerlenmesine yol açacağını söyledi.

Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ile birlikte İzmir’de düzenlediği “Uluslararası Yatırımcılarla İstişare Toplantısı”na katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’yi 10 bin dolar seviyelerinden 20 bin dolar seviyelerine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

 

  Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisini arasında olması gerektiğini aktaran Bakan Zeybekci, “2023 hedefi dediğimiz 500 milyar dolarlık hedefe ulaşılması, 150 milyar dolarlık hizmet gelirine ulaşması, 2 trilyon dolarlık toplam milli gelire ulaşması için yapılması gerekenler son derece basittir. Türkiye’nin eksikleri sermayedir. Öz tasarruflarımız ve sermayeye ihtiyacımız var. Sermaye ihtiyacımız da ikiye ayrılıyor. Herhangi bir sermaye ve teknoloji ile birçok özellik barındıran sermaye. Bizim teknolojiyle gelen sermayeyi tercih etmemiz lazım” dedi.
 
  “YABANCI SERMAYE GİRİŞİ ARTTI”
  Yabancı yatırımcılara seslenen Zeybekci, “Her kim benim ülkeme gelip de benimle aynı tapuya, aynı kanuni düzenlemeye sahip olmak istiyorsa onun benim başımın üzerinde yeri var” diye konuştu.
  2022 yılından itibaren yabancı sermaye girişinin arttığını söyleyen Zeybekci, “22-223 milyon dolarlardan 7-8 milyon dolarlara gidip gelen çizgi yaşıyoruz. 2014 yılında makro ekonomik kırılganlık beklentilerine rağmen dünyada yabancı sermayenin akışı yüzde 16 azaldı, Türkiye’de biraz artış yaşandı. 2015 yılı Ocak-Ağustos döneminden uluslararası doğrudan yatırım miktarı yüzde 35,5 oranında arttı. Eylül ve Ekim ayı da son derece başarılı geçiyor. 2015 yılını yüzde 40’lar civarında artışla kapatacağız” ifadelerini kullandı.
 
  “TEFECİLERİN ELİNE DÜŞÜRÜR”
  Türkiye’nin global ekonomide rekabetçi bir noktaya geldiğini anlatan Zeybekci, “Amerikan Merkez Bankası’nın almayı planladığı faiz kararlarından etkilenmeyeceği ile ilgili Türkiye’deki ekonomi bakanlarının bu konudaki konuşmasının riskini bilerek konuştum. O hareketli günlerde bile ‘Merkez Bankası’nın kurlara müdahalesine gerek yoktur’ dedim. Tüm dünyada yapılan Euro/Dolar paritesindeki bu hareketlenme karşısında Merkez Bankamızın elinde bunu tam anlamıyla yönetecek bir güç yoktur. Dünyada oluşan gayri safi milli hasıla değerinin yüzde 1’ine bile sahip olmayan ülkenin buna karşı durmak istemesini çok mantıklı görmedik. Müdahale etmeye gerek yoktur. Piyasa kendi dengesini bulacaktır. Sürdürülemez bir döviz ihtiyacı Türkiye’yi tefeciye düşürecek bir borçlanma yapısına götürür” diye konuştu.
 
  “ABD MERKEZ BANKASI TAM TERSİNİ YAPTI”
  Amerikan Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararının Türk ekonomisini etkilemesinin normal olduğunu dile getiren Zeybekci, “Bizi Brezilya’dan, Arjantin’den, Hindistan’dan ayıran önemli bir özellik, Türkiye’nin ihracatının yüzde 43’ünü Avrupa Birliği üyesi ülkelere yapıyor olmasıdır. ABD Merkez Bankası’nın parasal daralmaya gittiği bir ortamda 2014 yılının Şubat ayında AB Merkez Bankası Başkanı ‘Euronun değerlenmesine müsaade etmeyeceğiz’ dedi. Akabinde ABD Merkez Bankası’nın tam tersine faiz indirimine devam etti” dedi.
 
  “DOLAR DAHA DA DEĞERLENECEK”
  “Ben ekonomi profesörü değilim. Dünyadaki en parlak ekonomi üniversitelerinden diplomalarım da yok” diyen Bakan Zeybekci, “Ben bu ülkede maaş, sigorta nasıl ödenir, hammadde nasıl alınır, bunları bilen birisiyim. Öngörülerim konusunda da fena olmadığımı düşüyorum. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz yönünde atacağı adım doların değerlenmesine yol açacaktır. Daha değerlenen dolar Amerikan ekonomisi için sürdürülebilir olmaz” diye konuştu.
 
“MERKEZ BANKASI’NA BASKI OLUŞABİLİR”

Türkiye ekonomisinin Avrupa’nın gelecek vaat eden ekonomilerinden olduğunu vurgulayan Zeybekci, “Son 1,5 yılda 4 seçim birden yapıyoruz. En çok seçimlerin olduğu şu aylarda bile bütçe fazlası veriyoruz. Bütçe dengeleri anlamında taviz de vermiyoruz. Bu ülkenin geleceği, dünyanın en parlak geleceklerinden olacaktır. 1 Kasım’dan itibaren de dolar endeksini oluşturan para birimlerinden pozitif anlamda daha da ayrışır hale geleceğiz. Merkez Bankası’nın üzerine ihracat kesiminden bir baskı bile oluşmaya başlayabilir” şeklinde konuştu.

İHA