Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Küresel finansal enstrüman çeşitliliğini artırma noktasında çok yakında Japon yeni cinsinden Samuray bono ihracıyla alakalı görüşmelere başladık. İnşallah bunu da hayata geçireceğiz." dedi. Albayrak, iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen "Adım Adım Ekonomi Antalya" toplantısında konuştu. Bir yıllık tahvil faizi ocak ayı başında yüzde 27 seviyesindeyken ayın 15'indeki ihalede yüzde 18,98'lere düştüğünü belirten Albayrak, "Bu senetlerin ikinci el piyasasının özellikle gösterge, kağıt denilen iki yıllık devlet tahvil faiz oranı dün 18,22'ye düştü. Bu çok ciddi bir iyileşmedir. Yeterli mi? değil. Daha üç ay önce ne konuşuluyordu, 40-50'ler. 40'lar, 30'lar, 20'ler, 10'lara düştük ama yetmez, çünkü üretici, iş dünyası maliyet daha da düşürülsün istiyor. İnşallah bunu tek haneli rakamlara, daha da iyi olacak şekilde kararlı bir şekilde düşürmeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı. Bakan Albayrak, bu iyileşmelerin iş dünyasından esnafa sanayiciye kadar herkes tarafından hissedilmeye başlandığını, daha da fazla hissedileceğini dile getirdi. "Bunun yanında, küresel finansal enstrüman çeşitliliğini artırma noktasında çok yakında Japon yeni cinsinden Samuray bono ihracıyla alakalı görüşmelere başladık.
İnşallah bunu da hayata geçireceğiz." diyen Albayrak, şöyle devam etti:
"Sağlıklı, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) önümüzdeki birkaç yıl potansiyel büyümemizin biraz altında büyüme beklentisi ortaya koyduk. Bu anlamda ilk önceliğimizi ekonomideki kırılganlıkları bertaraf etmek hedefi olarak ortaya koyduk. Bölgesel, küresel ne olursa olsun öyle güçlü bir bilançoya, ekonomiye sahip olmamız lazım ki kırılganlıkları bertaraf edelim. Ne yaşanırsa yaşansın Türkiye'nin bu süreçlerden minimum etkilenecek noktaya gelmesi için işte ülkemizin üretim kapasitesinin, iş gücü verimliliğinin artırılmasına ve gelir dağılımının daha da iyileştirilmesine yönelik birçok politika ve tedbiri ortaya koyduk. İş gücü niteliğinin artırılması ve üretim yöntemlerinin küresel teknolojik gelişmelere uyumlu hale getirilmesi, böylece toplam faktör verimliliği artışı sağlanmasını öncelikli noktalardan biri olarak görüyoruz." YEP'in temel ilkelerden birinin değişim olduğuna işaret eden Albayrak, "Ülkemizin üretim ve ihracat yelpazesinde yüksek katma değerli ürünlerin payının artırılması yönünde bir yapılandırma sürecine başladık. İşte bu değişim idealiyle resme baktığımızda bugün sanayicimizin, KOBİ'mizin, esnafımızın finansal yapılarını daha da güçlü kılmak en öncelikli alanlardan biri." diye konuştu. - "Antalya dinamo şehir" Albayrak, Antalya'nın bu hedefler noktasında dinamo şehirlerden biri olduğunu, özellikle turizmde dünyanın en önemli şehirleri arasında yer aldığını ifade etti.
Kentin özellikle gelişmiş seracılık imkanlarıyla hem Türkiye'nin hem de dış dünyanın tarımsal ürün ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük rol oynadığına dikkati çeken Albayrak, şunları söyledi:
"Başta Antalya olmak üzere bölge için çok önemli bir yer tutan seracılıkla ilgili kapasite ve altyapıların gelişim ve dönüşümünü sağlayacak çok önemli bir çalışmayı da bu hafta gıda komitesi toplantımızda başlattık ve çok yakın bir dönemde açıklayacağız. Antalya başta olmak üzere Akdeniz, Ege, diğer bölgelerimizde seracılıkta çok daha büyük bir sıçramaya sebebiyet verecek bir süreci başlatacağız."
Bakan Albayrak, "2019 yılı her alanda, ağustos ve eylül aylarındaki dalgalanmaların sebep olduğu tahribatın etkilerinin giderildiği, dengelenmenin tüm bileşenleriyle kendisini çok daha güçlü bir şekilde hissettirdiği bir yıl olacak. Bu yıl, uluslararası alandaki görünürlüğümüzü ekonomi diplomasi noktasında ortaya koyduğumuz etkinliğin daha da güçlendiği bir yıl olacak. Özellikle, ihracat hedeflerimize ulaşmak için pazar ve ürün çeşitliliğini artırarak, ithal ara madde bağımlılığını azaltma ve katma değeri yüksek ürün üretimini artırmak için sanayi ve ticaret iş birliklerini daha da güçlendirdiğimiz bir dönem olacak." dedi. - Çin ve Güney Kore ile ticaret Albayrak, Türkiye'nin Çin ve Güney Kore ile ticari ilişkilerine değinirken de şunları kaydetti: "Bakıyoruz Çin, Güney Kore gibi ülkelerle ticaret hacmi iç açıcı değil. Kazan kazan gidiyor olması lazım ama bakıyoruz Türkiye'nin aleyhine bir resim var. O zaman bu resim bundan sonra böyle gitmeyecek, gitmemeli. Ya kazan kazan birlikte kazanacağız ya da başka adımlar atacağız. Sadece bu iki örnekten bahsetmiyorum ama özellikle bu iki ülke örneğinde olduğu gibi Türkiye artık ihracat ve katma değer noktasında kazan kazan bir ticari iş birliği ortaya koymak durumunda. On yıllardır süren bir kazan kazan ilişkisini artık bundan sonra tüm pazarlarda Türkiye'nin üretim ve istihdam potansiyeli, kaliteli ürün çeşitliliği noktasında her alanda dünyayla rekabet edebilir sanayisiyle KOBİ'siyle esnafıyla bu noktaya taşıyacağız. Bunun yanında Avrupa, Türkiye için birinci öncelik olmaya devam edecek. AB ile ticari, ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi güçlendirmek için çok daha rasyonel, kararlı ve güçlü iş birliği adımları atacağız ve atmayı arzuluyoruz, karşılıklı kazan kazan ilişkisini daha ileriye taşıyacağız."
AA