Atıl tarlalara siyez buğdayı eken genç çiftçi, ürünlerini Türkiye geneline pazarlıyor

Yüksekokulu bitirdikten sonra köyüne dönerek yıllardır boş bırakılan araziye ata tohumu siyez buğdayı eken Yasin Ciğerci, her geçen gün artırdığı ürün çeşidini Türkiye geneline pazarlıyor.

AA

Kastamonu Üniversitesi Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Av ve Yaban Hayatı Bölümünü bitirdikten sonra İhsangazi ilçesindeki köyleri Aliçelebi'ye yerleşen Ciğerci, yıllardır ekilmeyen tarlalarına "Hitit buğdayı" olarak bilinen ve asırlardır genetiği değiştirilmemiş siyez buğdayı ekmeye başladı.

Bir süre sonra babası Sebahattin Ciğerci ile köylerine değirmen kuran Ciğerci, değirmende işledikleri undan erişte, makarna, ekmek, tarhana, galeta, şekerpare ve gevrek başta olmak üzere 12 çeşit ürün imal etti.

Ciğerci, AA muhabirine, İhsangazi için siyezin çok önemli olduğunu anlattı.

Yüksekokulda okuduğu yıllarda babasının emekli olduğunu belirten Ciğerci, "Birinin bu işi yapması gerekiyordu. Herkes memur olursa, başka yere giderse bu işler yapılamaz. Babam bana iki seçenek sunmuştu, 'Memur mu, çiftçi mi olmak istersin?' dedi. Ben de zoru tercih ettim. Siyezin anavatanı İhsangazi. 'Buna değer katmazsam kimse katmaz, sahip çıkmazsam kimse çıkmaz.' diyerek yola koyuldum." dedi.

Okul bittikten sonra siyez ekmeği üretmeye başladıklarını aktaran Ciğerci, "Köyde atıl tarlalarımız vardı. Onlara siyez buğdayı ektik. Siyez buğdayından başkasının değirmenini kullanarak un ürettik. Bulgurun yanı sıra undan başkasının fırınında ekmek ürettik, evde erişte yapıp bunları pazarda satmaya başladık. İşe pazarda başladık." diye konuştu.

Daha sonra kendi değirmenlerini kurduklarını dile getiren Ciğerci, şöyle devam etti:

"Siyezin kalbi burası. Yeni ürünler üretip satmaya başladıkça pazar bize yetmemeye başladı. Diğer illere nasıl satarız diye düşünürken, elektronik ticaret ile ilgili araştırma yapmaya başladım. Sosyal medyadan siyezi tanıtmaya başladım. Sosyal medya üzerinden ve kurduğum web sitesinden satışlara başladım. Televizyon programlarına konuk oldum. Sonra bir televizyon programı için siyez ekmeği belgeselini çektik."

Hedefi çevresinde ekilmeyen tarlaları kiralayıp daha fazla alanda üretim yapmak

Ciğerci, çiftçilikten pazarlamaya kadar her şeyi kendilerinin yaptığına işaret ederek, "Tarlada ilaç ve gübre kullanmadan ürettiğimiz siyezi kendi taş değirmenimizde işleyip çeşitli ürünler ortaya çıkarıyoruz. Üretici ve işleyen olarak ürünlerimi Türkiye'nin her yerine gönderiyorum. Pazarlamada sıkıntı çekmiyorum. Kendi pazarlama ağımı oluşturdum. 'İhsangazi Siyez' markasını anlaşmalı kargo firmasıyla 81 ile ulaştırıyorum." ifadelerini kullandı.

Daha fazla arazide ekim yapmak istediğini vurgulayan Ciğerci, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 100 dönüm yer ekerek 25 ton civarında ürün elde ediyoruz. Bu bize yetmiyor. Çevredeki üreticilerden de 40 tona yakın siyez alıyoruz, bunu işliyoruz. Çevremizde tarlasını ekmeyenler de var. Kendi traktörümüz yok. Şimdiki hedefim bir traktör alıp çevrede ekilmeyen diğer tarlaları kiralayıp daha fazla yer ekip ekonomiye katkı sağlamak. Bu sayede çevredekiler de para kazanmış olacak."

Talep üzerine geçen yıl karabuğday da ektiğini belirten Ciğerci, "İyi sonuç aldık. İsteyene karabuğday unu da gönderiyorum. Karabuğdayın da siyez ununun da talebine yetişemiyorum." dedi.

Gençlere çiftçilik yapmalarını öneren Ciğerci, "Her ilin kendine özgü bir ürünü vardır. Bu ürünü üretebilirsiniz. Bunu yapmaktan korkmayın." tavsiyesinde bulundu.

Baba Sebahattin Ciğerci de sosyal medya üzerinden oğlunun satış yapması sayesinde ticaretlerini geliştirdiklerini söyledi.