ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE
Geçen sene pandemi patlayıp, dükkanlar kapandığında Atasay CEO'su Atasay Kamer, "Bu belirsizlik ortamında ne kendimizi dünle kıyaslayıp moral bozacağız, ne hedef koyup beklenti yaratacağız. Sadece anı yaşayacağız" demiş, fiyatlarını da yüzde 35'e varan seviyede geri çekmişti. Kamer'in 'anı yaşa' stratejisi tuttu. Şirket pandemi ortamında ciro artırmayı başardı. Hâlâ aynı stratejiye devam ettiklerini söyleyen Kamer, "Bu yıl çok iyi başladı, yapılamayan düğünler yapılıyor, gurbetçiler akın akın geliyor. Satışlarda yüzde 80 artış var" dedi.
ARTIK 'ANNEMİZİN MARKASI' DEĞİLİZ
Siz Atasay'ın 4. kuşağısınız. Bu markaya ne kattığınızı düşünüyorsunuz?
Şirket toptanla başladı, babam onu mağazacılığa kaydırdı. Ben de markanın algısını daha çok gençlere doğru yönlendirdim diyebilirim. Buna 'annemizin markasından' 'benim markama' kayması diyebiliriz. Babam o annelere hitap ediyordu. Bizim yaptığımız en önemli yenilik, markayı yeni nesle hazırlamak oldu. 10 sene önce 15 yaşında olan kişi şimdi 25 yaşında ve yavaş yavaş takı alışverişi yapmaya başladı. Bu kuşak çocuk denebilecek yaştayken markayla tanışan bir kuşak. Ve bu kitle AVM'lerde, sosyal medyada, televizyon reklamlarında gördüğü markaları, annesinin babasının mahalledeki kuyumcusuna tercih ediyor.
Ama buna rağmen sektörde organize perakendenin payı hâlâ küçük değil mi?
Evet, bugün birçok sektörde organize perakende, organize olmayan pazarın üzerindedir. Kuyumda ise bu oran binde 1. Organize pazarda toplam 6-7 tane markadan oluşan bir dünya var. Kuyumcu sayısı ise 30 bin. Ama bu sürdürülebilir değil, çünkü insanlar artık mahallenin kuyumcusundan markalı kuyumcuya kayıyor.
KUYUMCULARA ÇAĞRI
Sektörün nereye doğru gideceğini öngörüyorsunuz?
Talep markaya kaydıkça birçok firma ya mevcut markaların çatısı altına girecek ya da kendileri yeni bir marka yaratacaklar. Bu kaçınılmaz son. Bu belki hemen 5 gün sonra olmayacak ama inanın 10 yıl da sürmeyecek. Bu yüzden ben geleneksel kuyumculara çağrıda bulunuyorum; gelin bize katılın. Çünkü yakın gelecekte pazarın yüzde 5-10'u markalı ürünler oluşturacak.
Geçen yıl perakende sektörü için zor geçti, siz ne yaptınız bu dönemde?
Geçen yıl aldığımız en iyi karar 'anı yaşa' oldu. 'Kendimizi dünle kıyaslamayacağız, çünkü artık farklı bir dünyadayız' dedik. 'Yarına ilişkin projeksiyon da yapmayacağız, çünkü gelecek belirsiz' dedik. Ve maliyetleri düşürüp, kalıcı bir şekilde fiyatlarımızı düşürüp, piyasayı hareketlendirdik. Totalde yılı beklediğimizden çok daha iyi bir sonuçla kapattık. 2020'yi kârla kapattık. 2019'da 743 milyon TL olan ciromuzu da 753 milyon TL'ye çıkardık.
Son 10 seneye baktığımızda kuyum alışverişleri ortalama 30-40 gramdan 5-10 gram seviyelerine düştü. Diğer taraftan gramaj düştü ama ürün sayısı arttı diyebilirim. Mesela bizde sepet ortalaması 2-2.5 ürün.
ŞEYMA'YLA GENİŞ KİTLEYE ULAŞTIK
Son dönemde ünlülerle işbirlikleri yapıyorsunuz. Bunun faydası oluyor mu?
Yeni neslin influencer'lara, ünlülere ilgisi var. Biz her zaman 'kuyumun Zara'sı olmak istiyoruz' diyoruz. Bu da 85 milyonluk nüfusa hitap etmek, üst gelir grubunun da orta ve alt gelir gruplarının da severek kullanabileceği tasarımlar üretmek anlamına geliyor. Yaptığımız bu işbirliklerine Şeyma Subaşı'yla başladık. Ve çok geniş bir kitleye ulaştık. Sonra Rachel Araz'la devam ettik. Şimdi de Raisa Vanessa'yla biraz daha bohem havaları seven bir kesime ulaşmayı hedefliyoruz.
2 SAAT ÖNCESİ ESKİ
Kalıcı olmuyor mu peki?
Sosyal medyada 2 saat önceki bilgi eski bilgidir. Ondan dolayı hiçbir proje veya işbirliğine kalıcı olarak bakmıyoruz. Dünya artık her şeyi çok hızlı hazmediyor. Zamanın hızlı aktığı bu dünyada kalıcılıktan çok değişim ön planda.
PARİS'TE 3 MAĞAZA BİRDEN AÇACAĞIZ
Yurtdışı mağazalarınız nasıl gidiyor, Dubai'de iddialıydınız...
Pandemiye kadar çok iyiydi, Çünkü Dubai nüfusunun 10-20 misli kadar turist ağırlıyordu. Şimdi turist çok az. Aralık-ocak itibarıyla turizmin tekrar canlanacağını, satışların tekrar yükseleceğini düşünüyoruz. Biz şimdiye kadar ağırlıklı olarak Ortadoğu pazarındaydık. Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Katar'da varız. Şimdi yönümüzü Avrupa'ya doğru çeviriyoruz. Bir aksilik olmazsa 2 mağaza Frankfurt'ta, Paris'te de 3 mağaza açıyoruz. Aralık sonuna kadar bu 5 mağaza da açılmış olacak. Bu mağazalarla Avrupa pazarını test edeceğiz. Nabzı yoklayıp, marka olarak buralara ne kadar uygunuz diye bakacağız. Avrupa'da hedefimiz gerçek bir kuyum franchise sistemi kurabilmek.
AMAZON'A GİRDİK
Peki buralarda online satış da olacak mı?
Amerika'da Amazon'a girdik. Kuyum alanında buraya geren ilk Türk marka olduk. Şu anda adapte olmaya çalışıyoruz. 6-7 ay içinde çok iyi bir noktaya geleceğimize inanıyoruz. Çünkü burada çok büyük bir havuz var. Amerika'dan sonra şimdi Avrupa'yla da görüşüyoruz.
İLK 6 AYDA SATIŞLAR %80 ARTTI
Peki 2021 nasıl geçiyor?
2021 yılı çok kuvvetli başladı. Son 6 ayda mağaza girişlerinde ciddi artışlar yaşandı. Alışveriş merkezine bir gün içinde 100 bin kişi giriyorsa artık toplamda 10 bin kişi giriyor ama giren o 10 bin kişi de alışveriş yapıyor. İnsanlar fazla kalabalıktan kaçınıyor ama AVM'ye giren kişi net müşteri oluyor. Bizde ise geçen yıl ertelenen evliliklerin ve düğünlerin yapılması sektörü çok hareket geldi. Geçen sene gurbetçiler gelememişti. Bu sene akın akın geldiler. Bu da sektörde çok pozitif etki yarattı. Bizim yılın ilk yarısında satışlarımızda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 80 oranında artış var.