ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE
Yıllardır bu sektöre kimi elbirliği sistemi dedi, kimi 'evim şirketleri'... Özellikle faiz hassasiyeti olan kişilerin tasarruflarını bir havuzda toplayıp, vatandaşları sırayla ev, araba sahibi yapıyorlardı. Geçen yıl, devlet kontrolsüz yürüyen bu yapıya el attı. Sektörü regüle etmek için harekete geçti, piyasadaki oyuncuları tek tek inceledi. 29 şirket Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) yeterlilik kriterlerini geçemedi. Geriye kalan 6 oyuncu ise yoluna devlet denetiminde ve 'tasarruf finansman şirketi' adıyla devam ediyor.
Bu oyuncuların hacim olarak en büyüğü ise aslında Türkiye'de 90'lı yıllarda sektörün kurulmasına vesile olan Eminevim. Bugüne kadar 225 bin kişiyi ev ya da araba sahibi yapan şirketin genel müdürü Sait Aytaç, sektörün tarihi bir dönemeçte olduğunu ve artık yeni nesil bir finansman modeli olarak 85 milyona hitap edeceğini vurguluyor. Yeni dönemde sektörün çok daha sağlıklı bir yapıya kavuştuğunun altını çizen Aytaç, "Artık BDDK patrondan da çok işimizin içinde. Çok sıkı denetim ve gözetim altındayız" diyor.
BİZ O BEREKETE TALİBİZ
Sektörün en eski firması Eminevim değil mi?
Bu sistemin Türkiye'deki kurucusu Eminevim'in de kurucusu olan merhum Emin Üstün. 90'lı yıllarda Emin Bey'in felsefesiyle otomotiv işiyle Bağlarbaşı'ndaki yerimizle başlıyor. Konut modeline ise 2000'li yıllarda geçiliyor. Düşünün yaptığınız bir inovasyon, BDDK tarafından değer görüyor ve bu yöntem bir finansman yöntemi olarak topluma sunulan bir seçenek haline geliyor.
Bilmeyenler için, nasıl bir sistemden söz ediyoruz?
Bu aslında insanların bir araya gelip birikimlerini birbirinin lehine kullandırdığı bir sistem. Dışarı giden bir para yok, faiz yok. Tasarrufların sistem içinde kalması var. Ve insanların birbirlerinin ekmeğini büyütmesi var. Dayanışma var, bereket var. Bereket dediğimiz o şey, sinerji aslında. Yani siz 3- 4 kişi bir araya geldiğinizde 3-4 birim değil, 10 birim üretiyorsunuz. Biz de o berekete talip bir şirketiz.
Ve şimdi bu sistem BDDK ile bir meşruiyet kazanmış oldu değil mi...
Sistem aslında meşruydu ama regüle değildi. Bu da aslında bizim için bir dönüm noktası demek. 90'lı yıllardaki küçücük bir oto galeride başladığımız günlerdeki gibi 5-10 bin kişiye hitap eden yapıdan, 85 milyonluk Türkiye'ye hitap eden ulusal bir finans kurumuna dönüşüyoruz.
Peki ne değişti BDDK lisansıyla birlikte?
Biz aslında dünyanın en ayrıcalıklı işini yapıyoruz. Müşterilerimizin birikimlerini, tasarruflarını alıyoruz. Ve onlarla bir sözleşme yapıyoruz. Diyoruz ki; yapacağınız birikime göre belirlenen tarihte ev, araba veya işyeri için finansman elde edebilirsiniz. Şimdi kanun koyucu ve BDDK sektördeki şirketlere diyor ki 'müşterilerden topladığın tasarrufları ayrı bir havuza, öz kaynakları ayrı bir havuza koyacaksın. Ve tasarrufların bulunduğu havuza hiç dokunmayacaksın.
Sektör bugüne kadar kaç kişiyi ev, araba sahibi yaptı? Sizin teslimatlarınız ne seviyede?
Şimdiye kadar sektör baktığınızda 400 bine yakın kişiyi ev ve araç sahibi yapmış. Bunun 225 binini biz Eminevim olarak yaptık. Ve şu an ayda 3000' e yakın ev, araba ve işyeri finansmanını gerçekleştiriyoruz. Tasarruf finans yöntemini diğer kredi ve finans kuruluşlarından farklı kılan en temel unsurun, finansman kullanımının tasarruf etme şartına bağlı olduğu göz önüne alındığında, bu verilerin Türkiye'deki orta ölçekli bir bankanın yaptığı mortgage ile yarışan bir rakam olduğu söylenebilir. Ve bunu bir gün bile sektirmeyip tam zamanında gerçekleştiriyoruz.
Avrupa'da da bu tarz modellerin karşılığı var. Ve bunun ilk pratikleri 1700'lü yılların sonlarında yapılmış. Almanya'da, İsviçre'de, İngiltere'de uzun yıllardır kurulan sistemler bunlar. Hatta Avrupa'daki mortgage piyasasını yüzde 70'ini domine ediyor.
İSTEYENE YENİ SÖZLEŞME, İSTEYENE İADE
Tasfiye edilen şirketlerdeki insanların paraları ne olacak peki?
Bu müşteriler önceki sözleşmelerini feshederlerse ödedikleri tasarruflarını ve organizasyon ücretinin yüzde 20'sini en geç bir ay içinde iade alabilecekler. Ancak dilerlerse de bizlerle yeni sözleşme yapabilecekler. Bizlerle yeni sözleşme yaptıkları takdirde, TMSF onların tasarruflarını bizim yeni sözleşmemizde peşinat sayılması için iletecek.
MÜTHİŞ BİR POTANSİYEL
Peki bu hamleden sonra sektörün büyümesi hızlanır mı?
Şimdiye kadar ev ve araba edinenlerin sayısı 400 bine yaklaştı. Şu anda tasarruf döneminde olanlarla birlikte toplam 500 bin kişi ediyor. Türkiye ise 85 milyonluk bir ülke. Kredi kullanan sayısı 42 milyon. Yani müthiş bir potansiyel var. 3'üncü nesil dediğimiz finansman modelimizde insanların tasarruf ederek finansman elde etmesini sağlıyoruz. Eğer evinizi, arabanızı eğer hemen istiyorsanız, bankaya gidip, andında krediyle, bunlara sahip olabilirsiniz. Bu birinci nesil finansman. Katılım bankacılığı 2'nci nesil finansman modeli. 3'üncü nesilde ise biz varız. Bizimle kredi ilişkisine girmiyorsunuz. Birikiminizi peşinat olarak alıyoruz. Aylık taksitlerle birikimlerinize talip oluyoruz. Yüzde 8-10'luk organizasyon ücretiyle, insanları borçlanmadan ev, araba sahibi yapıyoruz.
İHTİYAÇ FİNANSMANI DA SAĞLAMAK İSTİYORUZ
Regüle hale geldikten sonra sektöre ilgi arttı mı?
Bizim mayıs ayında ciromuz bir önceki aya göre yüzde 30-35 arttı. Gördüğüm kadarıyla iletişim merkezimize gelenlerde, bilgi almak için arayanlarda ciddi bir artış var. Bizim hedefimiz çok daha fazla tasarruf sahibini bu sistemle tanıştırmak. 1 yılın sonunda 500 bin müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz ama bunun için yeni ürünler de çıkarmamız gerekiyor.
Yeni ürün hedefi var mı?
Şu an için kanunumuzda ürün konusunda da sınırlamalar var. Şimdilik sadece ev, araba ve işyerine finansman sağlayabiliyoruz ama ben ileride bu konuda gelişmeler olacağını düşünüyorum. Biz hac finansmanı, evlilik paketi gibi ihtiyaçlara da finansman sağlamaya talibiz.