Türk-İş, Amasra'daki maden kazasını araştırma komisyonuna destek vermek istiyor. Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı İlhami Polat'ı kabul eden Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Amasra'daki maden ocağındaki patlamaya değinerek, söz konusu maden ocağının, kaza gününe kadar iş sağlığı ve güvenliği kurallarının uygulandığı, örnek gösterilen ocaklardan biri olarak bilindiğini söyledi. Tüm tedbirlere karşın kazanın neden yaşandığının iyi araştırılması gerektiğini belirten Atalay, bunun için TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonunun kurulduğunu anımsattı.
KATKIYA HAZIRIZ
Atalay, komisyona her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını belirterek, "Buna sonuna kadar hazırız. Onlar bizim için çalışıyor. Sendikalarımız onların emrinde, Türk-İş emrinde, orada çalışan işçiler emrinde. Komisyon ne talep ediyorsa noksansız yerine getiririz. Çünkü buna ihtiyacımız var" dedi. Olayın sorumlularının ortaya çıkartılması, noksanlıkların belirlenmesi ve suçluların bu işin bedelini sonuna kadar ödemesi gerektiğini dile getiren Atalay, "Bir an evvel siyasilerin, akademisyenlerin, maden mühendislerinin, işçilerin ve sendikaların içerisinde olduğu kurultay gibi bir organizasyon yapmak lazım" diye konuştu.
BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR
Amasra'daki patlamayla ilgili bilgi kirliliğine de dikkati çeken Atalay, "Bütün cihazlar, görüntüler devletin elinde. 6 tane savcı bununla ilgili çalışıyor. 60'tan fazla kişinin ifadesi alındı. Bu süreç devam ediyor" bilgisini paylaştı. Yerin üstünde 110 bin, yerin altında 35 bine yakın madencinin çalıştığına dikkat çeken Atalay, "Yaşanan kazanın ardından tüm madenciler kaygılı. Madencilikle ilgili ayrı yasalara, ayrı genel müdürlüğe ihtiyaç var. Bizim orada yanan arkadaşlarımız İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne götürüldü. Madenlerin olduğu bölgede bir an evvel yanık tedavi merkezlerinin kurulması gerekiyor" dedi.
BİR DAHA İHALE VERİLMESİN
Amasra'daki kazanın takipçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Ergün Atalay "Maden işletmeciliği yoğun olarak özel sektörün elinde. 5-6 sene çıkan yasadan önce herkes istediği gibi ocak açıyordu, mühürlenmiş ocakları açıp işçi çalıştırıyordu. İş kazaları yaşanan ocaklarda sorumlular bu işin bedelini ödesin. Maalesef iş kazası yaşanan firmalar başka isim altında ihale almaya devam ediyor. Bunlara bir daha ruhsat verilmesin" diye konuştu.
ERGÜN ATALAY: TTB BAŞKANI TERÖRÜN DİLİNİ KULLANIYOR
Yaralı madencilerin tedavilerini üstlenen Bartın ve İstanbul'daki doktorlara ayrı ayrı teşekkür eden Atalay, "Bir yandan böyle özverili doktorlarımız varken, diğer yanda Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı terör örgütünün dilini kullanıyor. Askerimizin kimyasal silah kullandığını iddia ediyor. Bu dil, terör örgütü dili. Türk-İş olarak bu dili kabul etmiyoruz, bunu kınıyorum" diye konuştu. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör operasyonları sırasında kimyasal silah kullandığını iddia etmişti.