aksam.com.tr
Altın, tarih boyunca değerli bir yatırım aracı ve güvenli liman olarak kabul edilmiştir. Küresel ekonomik belirsizlikler, jeopolitik riskler ve döviz dalgalanmaları gibi faktörler, altına olan talebi artırırken, arz ve üretim dengesizlikleri de fiyatların yükselmesine yol açmakta. Altınla ilgili yaşanan gelişmeler yakından takip edilirken piyasaları etkileyecek bir açıklama geldi.
ALTIN MADENCİLİĞİ UÇURUMLA KARŞI KARŞIYA... BÜYÜK KRİZ PATLAK VERDİ
Londra'da yapılan bir etkinlikte, küresel altın üretiminin 3.250 tona ulaşarak tarihi bir zirve yapacağı, ancak 2025'ten itibaren üretimin azalmaya başlayacağı açıklandı. Uzmanlar, tükenecek rezervler ve azalan cevher kalitesinin, altın piyasalarında önemli değişikliklere yol açabileceğini belirtiyor.
Küresel altın üretiminin önümüzdeki yıl yaklaşık 3.250 tona (105 milyon ons) ulaşarak tarihi bir zirveye ulaşacağı ve ardından uzun süreli bir düşüşe gireceği duyuruldu.
2025'ten itibaren küresel altın üretiminin düşmesi öngörülüyor.
Rezervler tükenecek, cevher dereceleri düşecek ve eskiyen madenler kapanacak. CRU altın ve temel metal varlık analisti Oliver Blagden Londra'da düzenlenen The Northern Miner's International Metals Symposium'da açıklamalarda bulundu.
UZMAN İSİMDEN DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA: TEK YILDA EN YÜKSEĞİBlagden, "Bu, şimdiye kadar tek bir yılda çıkardığımız en fazla altın olacak" dedi.
Düşüş, azalan rezervler, jeopolitik riskler ve az sayıda yeni projeyle karşı karşıya olan bir sektör için bir dönüm noktası olacak.
Güçlü altın fiyatlarından elde edilen yüksek kârlılığa rağmen, uzmanlar yeni yatırımlar olmadan üretimin keskin bir şekilde düşebileceği, arzı daraltabileceği ve piyasaları yeniden şekillendirebileceği konusunda uyarıyor.
Ancak planlanan tüm projeler hayata geçse bile 2030 yılına kadar üretimin yüzde 17'ye kadar düşebileceği belirtildi.
Blagden, özellikle Çin ve Rusya gibi bölgelerde üretim seviyelerini korumanın zorluklarını vurguladı.
CRU'ya göre Çin, dünyanın en büyük altın üreticisidir.
Küresel üretimin %11'ine katkıda bulunur ancak üretim oranına göre mütevazı rezervlerle karşı karşıyadır, bu da olası bir arz darboğazına işaret ediyor.
Benzer şekilde, jeopolitik baskılar ve azalan cevher kalitesi Rusya'nın üretim genişlemesini de yavaşlattı.