AK Parti Seçim Beyannamesi'nden Enerji ve Madencilikte büyük hedef

AK Parti, 24 Haziran seçimleri öncesinde açıkladığı seçim beyannamesinde, gelecek dönemde yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik verilerek enerjide kaynak çeşitlendirilmesinin sağlayacağını açıkladı.

1

Beyannamede, 2002'de 31 bin 846 megavat olan kurulu gücün 2018 mart  sonunda 86 bin 868 megavata, elektrik üretiminin ise  dönemde 129 milyardan 296  milyar kilovatsaate yükseldiği belirtildi.

Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modelinin devreye alınarak  bu çerçevede biner megavatlık güneş ve rüzgar enerjisi kaynaklı elektrik  santrallerinin kurulması için yarışmalar yapıldığı hatırlatılan beyannamede, bu  yarışmalarda rekor düşüklükte üretim fiyatları elde edildiği bildirildi.

Beyannamede söz konusu model çerçevesinde gelecek yıllarda Türkiye'nin  yenilenebilir enerji santrali ekipman üretim merkezi haline gelmesinin temelinin  atıldığı vurgulandı.

Yenilenebilir enerji kaynaklı kurucu gücün 2002'de hidrolelektrik  dahil 12 bin 300 megavattan 2018 mart sonunda 40 bin 438 megavata yükseltildiği  belirtilen beyannamede, gelecek dönemde enerjide atılacak adımlara yönelik şu  ifadelere yer verildi:

"Yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik verilerek kaynak  çeşitlendirilmesini sağlayacağız. Yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızdan azami  ölçüde faydalanılmasını teşvik edeceğiz. Yenilenebilir enerji alanında teknoloji  transferi sağlayarak yeni ve yerli teknoloji kullanımını artıracağız.  Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için yerinde tüketimi teşvik edecek  düzenlemeler gerçekleştireceğiz.  Yenilenebilir üretim tesislerinin kurulumları  hızlandırılacak ve YEKA-Güneş ile YEKA-Rüzgar uygulamalarını yaygınlaştırmaya  devam ettireceğiz. Böylece, yerlileştirme, teknoloji transferi, yerli üretim ve  Ar-Ge faaliyetlerini geliştireceğiz.  Hidroelektrik kapasitemize de 10 bin  megavatlık kapasite eklemeyi hedeflemekteyiz. Güneş, rüzgar, jeotermal gibi  yenilenebilir enerji alanında envanterimizi yenileyip, kapasitemizi geliştirecek  çalışmaları hızlandıracağız.  Dolgu hacmi bakımından Türkiye’nin ikinci büyük,  bin megavatlık kurulu gücüyle dördüncü büyük barajı olacak Ilısu Hidroelektrik  Santralinde bu yıl su tutulmaya başlanacak ve buradan yıllık ortalama 4 milyar  kilovatsaat elektrik üreteceğiz.  270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en  yüksek, dünyanın üçüncü yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajını  tamamlayacağız.  Elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesine ve  modern bir şebeke haline dönüştürülmesine yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz.   Komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitemizi artıracağız."

TÜM İLLERE DOĞALGAZ

Beyannamede, Türkiye'nin en büyük enerji kaynağı doğalgaza da  değinilerek, 2018 sonuna kadar tüm illere gaz arzının sağlanacağı ifade edildi.

Yürütülen çalışmalarla 2019 sonuna kadar 222 ilçeye doğalgaz  ulaştırılacağı belirtilen beyannamede, doğalgaz depolama kapasitesinin de artmaya  devam edeceği bildirildi.

Buna göre, Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisinin kapasitesinin 1,2  milyar metreküpten 5,4 milyar metreküpe çıkartılması, Silivri doğalgaz depolama  tesisinin kapasitesinin ise 2,84 milyar metreküpten 4,6 milyar metreküpe  yükseltilmesi de planlandı. Söz konusu adımlarla, Türkiye’nin doğalgaz depolama  kapasitesinin yıllık tüketimin yüzde 20’sine ulaştırılması hedefleniyor.

Beyannamede ayrıca, enerji üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması  hedefiyle uyumlu olarak, Akdeniz ve Karadeniz başta olmak üzere yurt içi ve yurt  dışı petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinde ön alıcı bir strateji izleneceğine  de işaret edildi.

YERLİ KÖMÜRE TEMİZ TEKNOLOJİ

AK Parti seçim beyannamesine göre enerji üretiminde kullanılabilecek  yerli kaynakların arama çalışmaları da hız kesmeden devam edecek.

Ayrıca, linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli kaynakların  potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetleri azami düzeye çıkarılarak,  yerli kömürün değerlendirilmesi için temiz kömür teknolojilerinin uygulanması  çalışmalarına hız verilecek.

Yeni nesil termik santrallerle yerli kömür kaynaklarının azami  verimlilik esası göz önünde bulundurularak değerlendirileceği belirtilen  beyannamede, "Kamunun ruhsat sahibi olduğu kömür sahalarının uygun modellerle  yatırıma açılmasını sağlayacağız.  Yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi  üretiminin artırılması ile birlikte en az 5 bin megavat ilave kapasiteli yerli  kömür yakıtlı tesis inşa edeceğiz. Yıllık asgari 60 milyar kilovatsaat yerli  kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretimi gerçekleştireceğiz.  Linyit Arama  Projesi gibi Taş Kömürü Arama Projesi hazırlanarak arama faaliyetlerine  başlanmasını sağlayacağız.  Üretim ve istihdamı artıracak yeni iş modelleri ile  birlikte taş kömürünün ülke ihtiyacını karşılayacak hale getirilmesini  sağlayacağız.  Enerji verimliliği ile daha az karbon salınımı sağlayıp bir yandan  çevreyi korurken diğer yandan da daha az girdi kullanımıyla rekabet gücümüzü  artıracağız." denildi.

MADENCİLİK SEKTÖRÜ

Madencilik sektörünün geleceği için tüm yasal adımların atılmaya devam  edileceğine değinilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Madencilik sektörünün çevre mevzuatına uyumu gelitririlerek, bu  alanda Türkiye Hammadde Tedarik Stratejisi belirlenecek. Arama, üretim, ithalat  ve ihracat politikalarımızı bu çerçevede gözden geçireceğiz. Ülkemizin ihtiyacı  olan madenlerin yurtdışında aranması ve işletilmesi ile ilgili hukuki  düzenlemeler ve faaliyetler gerçekleştireceğiz.  Madenciliğin daha güvenli ve  etkin yapılabilmesi için yeni modelleri devreye alacak ve madencilikle ilgili  kamu kurumlarını yeniden yapılandıracağız.  Madencilik sektöründe iş sağlığı ve  güvenliği tedbirlerinin artırılmasına yönelik olarak maden kanunu ve diğer ilgili  kanunlarda yaptığımız düzenlemeleri etkili bir şekilde uygulayacağız. Madencilik  faaliyetlerinde iş güvenliği kültürünün oluşturulması ve güvenli madencilik  faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla Maden Güvenlik Kurumunu kuracağız. Proje ve  planlama güvenliği, çevre güvenliği, yatırım ve sermaye güvenliği, rezerv  güvenliği, bilgi güvenliği ve iş güvenliği gibi hususlarda “Güvenli Madenciliğin  Yol Haritası” çalışmasını yapacağız.  Madenlerde risk analizi ve risk yönetimine  geçeceğiz.  Ülkemizin sahip olduğu doğal kaynakların arama ve üretim  çalışmalarına devam edeceğiz. Bu kapsamda kamu ve özel sektörün 2019 yılı sonuna  kadar 6 milyon metrenin üzerinde maden arama sondajı yapmasını sağlayarak  ülkemizin maden rezervlerini artıracağız. Ülkemizin sahip olduğu kaynakların tam  olarak ortaya konması adına Türkiye jeofizik ve jeokimya haritalarını  tamamlayacağız.  Ekonomik değere sahip ve katma değer sağlayacak demir, bakır,  altın gibi maden sahaları için yatırıma imkan verecek ihale politikası ve  süreçlerini oluşturmaya devam edeceğiz."

Demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi hammaddelerinin  yurtiçinde arama ve üretimine öncelik verileceği vurgulanan beyannamede, Türkiye  ekonomisi için temel ve kritik olan hammaddelerin güvenli teminine yönelik  strateji oluşturulacağı belirtildi.

Kritik hammadde, maden ve minerallerin ülke dışına çıkarılmasında  düzeni sağlayacak bir sistem kurulacağı ifade edilen beyannamede, "Sanayi  hammaddeleri ile kritik ve stratejik madenler için eylem planı oluşturacağız.  Aynı zamanda, bu madenlerin aranması, araştırılması ve ekonomiye kazandırılmasına  yönelik proje ve programlar düzenleyeceğiz.  Sektörel önceliklere bakılarak Bor  ve türevlerinin geliştirilmesi ve sanayide aktif kullanımını sağlayacağız. Bor’un  kullanım alanını genişletmeye yönelik araştırma faaliyetlerini artıracağız.  Ülkemizde Bor’a dayalı sanayinin gelişimini desteklemek, sürdürülebilir  yenilikler ve ekonomik değer sağlamak amacıyla kısa adı BOROSİB olan BOR Organize  Sanayi İhtisas Bölgesi’ni kuracağız." ifadeleri kullanıldı.

Ayrıca enerji verimliliği ile daha az karbon salımı sağlayıp çevreyi  korumanın yanı sıra, daha az girdi kullanımıyla rekabet gücünün artırılacağı da  aktarıldı.

(AA)