Şenay BÜYÜKKÖŞDERE
2018, filo kiralama sektörü için taşların yerinden oynadığı bir yıl oldu. Sektörün büyük oyuncularından bazıları havlu atarken, bazı şirketler de küçülme yoluna gitti. Pazarda dengeler değişti. Peki sektörün bu noktaya gelmesinin nedenleri neler.. Piyasanın en eski oyuncusu Intercity’nin kurucusu ve patronu Vural Ak’a sorduk… Ak, yaşananların hormonlu büyümelerin bir sonucu olduğunu söylüyor; bir de öneri getiriyor: Bütün dünyada filo kiralama sektörü oyuncuları BDDK tarafından denetlenir. Bizi de BDDK denetlesin!” İstanbul Park’ın da işletmecisi konumunda olan Vural Ak’la sektördeki gelişmeleri, yeni girdiği yatçılık sektörünü ve Formula 1’le devam eden pazarlık sürecini konuştuk…
Türkiye’de kiralık araç pazarının büyüklüğü ne kadar?
Sektör 2018’de sıkıntılı bir süreçten geçti. İşler nasıl bozuldu sektörde?
30 sene önce ben bu işe başladığımda bir aracın anahtar teslim fiyatı aşağı yukarı 18 aylık kira toplamına denk geliyordu. 10 sene önce de 36 aylık kira bedeliydi. Sonrasında 2.el değerinin tamamı kar kalıyordu. Böyle olunca da herkesin bu işi yapabileceği izlenimi doğdu. Binlerce işletme araba kiralamaya başladı. Zaman içinde adetler büyümeye başlayınca, kar marjı da düştü. Bizim camiada iki konuda büyük yanılgı oldu. Birincisi dövizin bu denli artacağını öngöremediler. İkincisi; ikinci el fiyatlarını kendilerinin belirleyebileceğini düşündüler.
Sonra ne oldu?
Kira rakamı bizim tek gelirimiz. Bu süreçte o kadar afaki kriterlere göre hesaplar yapıldı ki; kira rakamları realitenin çok altına indi. Şirketler çok hızlı büyüdü ama bu hormonlu bir büyümeydi. Beklenti dönem sonunda 2. el aracı yüksek bedelden satma düşüncesiydi. Ama bu olmadı.
Intercity olarak siz etkilenmediniz mi bu durumdan?
Biz bu süreçte araç sayımızı ve borçluluğumuzu azalttığımız için avantajlı konumdaydık. Kriz öncesi bizim 1 liralık sermayemizin 6 katı borcumuz varken onlarda bu rakam 1’e 60’a kadar çıkıyordu. Türkiye’de birazcık ekonomik çalkantı olsa, hızlı bir şekilde duvara çarpmaları kaçınılmazdı. Biz pazar kaybetmek pahasına bu trendin oyuncusu olmayı reddettik. Türkiye’de kimse aldığı hizmetin ve malın gerçek karşılığını vermek istemiyor. Yan tarafta daha ucuzu varsa hemen oraya gidiyor. Bu strateji bize pazar kaybetti ama fiyatı kriter alarak seçim yapan firmalar daha sonra mağdur oldu. Araçları yollarda kaldı.
Kriz sopasına hiç gerek yoktu
Kriz sektörü regüle etmiş oldu diyebilir miyiz?
Piyasa koşulları bu regüleyi yapıyor ama illa kriz sopasıyla adam olmaya gerek yoktu. Bence sektör Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) tarafından denetlenmeli. Sektördeki 360 bin aracın değeri 10 milyar dolar ediyor. Bunun da yüzde 80’i kredili. Yani aslında camia 8 milyar dolar kredi riski taşıyor. Şimdi bunun büyük bir kısmı sıkıntıda. Bizim de faktöring firmaları gibi BDDK’nın altında konumlanmamız lazım. Dünyada da bu böyle.
Çürüyordu, 300 milyon $ yatırımla ayağa kaldırdık
İstanbul Park’ta neler oluyor. Ne gibi aktiviteler yapıyorsunuz burada?
İstanbul Park boş, çürümekte olan bir tesisti. Biz 300 milyon TL yatırım yaptık ve burayı yılın 300 günü kullanılan bir otomobil kültür merkezi haline getirdik. Yarışlar yapılıyor. Bakanlıktan onaylı Türkiye’nin tek yerli sürüş akademisini açtık. İkinci elin merkezi olduk. Traktör ve otomobil müzelerimiz var.
Kararlıyız, Formula 1’in tacını mutlaka takacağız
Peki Formula 1 konusunda bir gelişme var mı?
PAZARLIKLAR SÜRÜYOR
Ve bunu 24 yarışa çıkarmayı planlıyorlardı. Ancak yarışçılar buna isyan ettiler. “48 hafta yarışamayız ailemiz, hayatımız özel hiçbir şeyimiz kalmaz” dediler. Şu anda firmanın takımlarla pazarlığı sürüyor. 24 ülkeye çıkarsa biz giriyoruz. Mevcut ülkelerden biri çıkarsa da biz giriyoruz. Sürekli görüşme halindeyiz. Tesisimizi bir ay sonra yarış olacak şekilde hazır tutuyoruz. Formula 1’i muhakkak yapacağız. Burada olmamın nedeni bu. Biz burayı Türkiye’nin otomobil kültürü, motorsporları merkezi haline getirdik. Formula 1’de bunun tacı olacak.
2019'da hedefimiz 50 bin araca çıkmak
2019’dan beklentileriniz nasıl?
Yıla güçlü girmek için 2018 sonunda şirketimize ciddi bir sermaye ekledik. 38 bin aracımız vardı. 2019’da 20 bin araç almayı planladık. Hedefimiz yılı 50 bin kiralık araç adediyle kapatmak. Geçmiş yıllarda, 100 bin arabalık bir müşterinin 100 tane tedarikçiyle pazarlığı vardı şimdi en fazla 4-5 kişiyle konuşuyor. Başta da biz geliyoruz. 20 bin araçlık bir pazarın 4-5 katı önümüzde bekliyor. 2 yıl önce çıkmış olduğumuz yere, bu yıl daha sağlam ve kar ederek çıkacağız.
"İstanbul Park'a ticari olarak bakmadık. Burayı Intercity'nin gücüyle ayakta tutuyoruz. Para kazanan bir yer değil."
Dünyadaki en zengin 100 kişiden biri alır
Yeni girişim planları var mı?
Bir özel tersane kurduk. 85 metre boyunda, şu ana kadar Türkiye’de yapılan en büyük yatı yapıyoruz. Dünyadaki 86’ncı büyük tekne olacak. Üstüne 2 helikopter konabilecek, kapalı yüzme havuzu olan devasa bir tekne olacak bu. Dünyada bu özelliklere sahip 100 tekne var.
Kim alacak bu tekneyi?
Fiyatı yaklaşık 150 milyon euro olacak. Muhtemelen dünyanın en zengin 100 insanından birine satarız bu tekneyi. Şu anda boya, mobilya gibi ince ayarları yapılıyor. Yaz sonu hazır olacak. Artık dünya sularında gezen bir Türk teknesi olacak. Bu, bunim gurur duyduğum bir proje.