5G'ye erken geçerek 'Devrim' arabalarını tekrar öldürmeyelim

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, ‘5G'ye milli teknolojilerle geçmenin Türkiye için çok önemli ve stratejik bir karar olduğunu söyledi. Erkan, “5G'ye erken geçeceğiz diye bundan vazgeçmek 'Devrim' arabalarını tekrar öldürmek demek” dedi.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE

Son günlerde telekomünikasyon sektörünün önemli gündem maddelerinden biri 5G. 4.5G'ye erken geçen Türkiye, 5G konusunda ise henüz harekete geçmedi. Sektör oyuncuları bu konuda fikir birliğinde değil. "Geç kalıyoruz" yorumları yapılıyor. Turkcell'in bu konudaki tavrı ise çok net. Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, "Önce milli teknoloji" diyor. Erkan, "5G'ye erken geçeceğiz diye bundan vazgeçmek, Devrim arabalarını tekrar öldürmek olur" diye ekliyor.

■ Turkcell gelirleri büyük ölçüde TL. Dövizdeki hareket sizi nasıl etkiliyor?

Bizim gelirlerimizin yüzde 85'i TL bazında, giderimizin de yüzde 80'i döviz. Dolayısıyla buradaki nakit yönetimi bizim için çok önemli. Finans birimimiz bu süreci yönetmek için insanüstü çalışıyor. Diğer yandan enerji ihtiyacı da oldukça yoğun olan bir sektörüz. Ve enerji maliyetleri de ciddi anlamda arttı. Tüm bunların üstüne bir de sektörde çip krizi ortaya çıktı. Ve tüm bunlar bizim sektörü oldukça zorluyor. Ama biz de burada bunu yönetebilmek adına ciddi raporlar hazırlıyoruz ve bu noktaya kadar iyi geldik.

■ Tüketicinin telekom sektöründe zam endişesi var. Yakında görünüyor mu?

Biz enflasyonu düşürücü etkisi olan bir sektörüz ve bu düşürücü etkimiz devam edecek. Tabii bir yandan maliyetlerimizi de fiyatlarımıza yansıtmak durumundayız. Ülkenin gerçeklerini de göz ardı etmeden enflasyona yakın oranlarda bir fiyatlandırma yapmak zorundayız.

■ Bu arada Ukrayna'da da operasyonlarınız var. Savaş nasıl etkiledi orada işleri?

Yurtdışı operasyonlarımızın en büyük ayağını Ukrayna oluşturuyor. Biz 2022 bütçesini yaparken ne bir savaş riski ne enflasyon ne de bu seviyede bir çip krizi öngörülebilir değildi. Tabii ki bu kolay bir süreç değil. Ama iyi kaptan fırtınada da belli olur. Ben ilk göreve geldiğimde yurt dışı operasyonlarımız toplam gelirin yüzde 5'i civarındaydı. Şimdi 15'lere geldi. Ukrayna da kabaca bunun yüzde 10'luk kısmı gibi duruyor ama Ukrayna'daki baz istasyonlarımızda hasar yüzde 10'un altında. Oradaki handikapımız müşteri kaybı olabilir.

■ Ukrayna, döviz krizi, enfasyon... Tüm bunlar yatırımlarınızı etkileyecek mi?

Yatırımları durdurma şansımız yok. Teknolojide yatırımları durduğunuz an geri gidersiniz. Biz gelirin yüzde 21'ini yatırıma harcıyoruz. Gelirleri ne kadar artırırsak, yatırımlar da o kadar artıyor. İlk çeyrekte yüzde 36 büyümemiz var. Ama hâlâ Ukrayna riskini tam ölçemiyoruz.

■ Yatırımlardan bahsedince akla 5G geliyor. Türkiye 5G'ye geç kalıyor mu?

5G konusunda ülke olarak minimum bağımlılıkla yürümemiz gerek. Turkcell olarak biz 5 yıldır 5G konusunda çalışıyoruz. Şu anda dünyada 5G teknolojisine ihtiyaç, kurumsal taraftan geliyor. Tüketiciye sorsanız, 5G'ye ihtiyaç yok. İngiltere'den misafirim geldi, "Burada 4,5G bizim 5G'den hızlı" diyor. Makinelerin interneti, fabrikaların otomasyonu noktasında bu bir ihtiyaç. Biz de bu konuda çalışıyoruz zaten. Yeni havalimanı 5G'ye göre kurgulandı. Dolayısıyla biz 5G'de aceleden ziyade yerli teknolojiyi önemsiyoruz. Dışa bağımlılıktan çıktıkça doğru zaman gelecek. Bakın savaşlar çıktığı zaman bir anda ambargolar oluyor ve eliniz kolunuz bağlanıyor.

ENFLASYONU YAVAŞLATAN BİR SEKTÖRÜZ

■ Pandemi dijital dönüşümü tetikledi. Sektör ne kadar büyüdü?

Pandemide herkes, dijital dönüşümün zorunluluğunu anladı. İşin dijital dönüşüm bacağında bence minimum döviz bazında yüzde 50'lerde artışlar görüldü. Ama telekomünikasyon bacağında, enflasyon artışını yavaşlatan bir sektörüz. Ve bu konuda elimizi taşın altına koyduk.

BİRKAÇ YIL GECİKME KAYIP OLMAZ

■ Peki yerli teknolojilerin geliştirilmesi çok uzun bir süreç değil mi. 5G treni kaçar mı bu arada?

Yüzde 100 değil ama belli bir yerlilik oranı tutturmak durumundayız. O da birkaç yıllık bir süreçtir. Çünkü biz zaten 5 yıldır çalışıyoruz bunun için. Tam bunu yaparken, hızla 5G'ye geçmek için, o yerli milli teknolojiyi öldürmek, Devrim arabalarını öldürmek gibi tarihi bir hata olur. Bakın 40-50 yıl geçti, biz şimdi otomobil yapıyoruz. Veya milli uçak konusunda da benzer bir süreç yaşandı. Suyun altında biraz nefesi tutmak lazım ki bunlar gelişsin. Şu anda kaçırdığımız bir şey varsa seve seve yapalım. Havalimanında bunu yaptık, 5G'yle donattık. Bugün endüdstri 5.0 konuşuluyor. Onu yakalamak için fabrikalarımızda da bunu yapıyoruz zaten. Aynı şey veri için de geçerli. Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalsın. Bu 'dışa kapanalım' demek değil. Dünyadaki tüm ülkeler verilerine sahip çıkıyor.

OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ OLABİLİR DE OLMAYABİLİR DE

■ Peki rekabet konusunda ne diyebilirsiniz?

Bizde rekabeti ikiye ayırmamız lazım. Birincisi altyapı. Altyapıda rekabet edeceğiz diye üst yapıda tüketiciye faydalı ürünler geliştirmekten vazgeçmek lazım. Çünkü altyapıda rekabet olmaz. Biz diyoruz ki fiberi her yere götürelim, Türkiye'de fiber sorunu kalmasın. Rekabet de servislerde olsun. Bizim ürünlerimiz şu an 31 ülkede kullanılıyor. Bip Arap Yarımadası'nda en çok kullanılan mesajlaşma platformu. Bence doğru model altyapı değil, üst yapı rekabeti.

■ Telekomünikasyon sektöründe bir oyuncu değişikliği öngörüyor musunuz?

Olabilir de olmayabilir de. Bu hareketli bir sektör. Yatırımcı gelir mi? Türkiye yatırımcı her zaman gelir. Diğer taraftan, imtiyaz süreleri var, bitme döneminde, herkes durumunu değerlendirir. Çıkmak isteyen de olabilir.