DURSUN TOPÇU
Muğla Milas'taki Hüsamlar Köyü'ndeki 511 hektarlık eski maden sahası 300 bin ağaçla yeniden doğal haline dönüyor. Yeniköy Kemerköy Enerji tarafından yürütülen projenin geçen yıl başlayan pilot çalışmalarında 65 hektarlık bölümün rehabilitasyonu tamamlandı. Proje kapsamında ağaçlandırılan alanda göletler, piknik alanları ve yürüyüş yolları da planlandı. Ayrıca Milas'ın simgesi olan bir anıt zeytin ağacı da rehabilitasyonun merkezine dikilecek.
TEMİZ MADENCİLİK
Projenin pilot çalışmasının tanıtım etkinliğinde konuşan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü Arslan Narin, madenciliğin Türkiye'nin kalkınmasında en önemli sektörlerden biri olduğunu, aynı zamanda eski maden sahalarının yeniden doğaya kazandırılmasının da ihmal edilmediğini belirterek, "Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü TÜRMES (Türkiye Geneli Rehabilite Edilmiş Sahalar ile Madencilik Sosyal Sorumluluk Çalışmalarının Tespiti) projesi ile rehabilitasyon faaliyetlerini yerinde inceleyerek bir envanter oluşturuyoruz. Bugüne kadar 9 bin hektarlık alanda 20.7 milyon ağaç dikildi. Madenlerimizi doğaya geri kazandıracağız" dedi.
YÖRE HALKIYLA ÇALIŞTIK
Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık da projenin, Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük doğaya geri kazandırma projesi olduğunu, öncesinde bölge halkı, üniversiteler ve yerel yöneticiler ile bölgenin dokusuna uygun planlama yaptıklarını anlattı. Işık, "Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Kurulu sahadaki çalışmaları izledi, değerlendirdi ve iki rapor hazırladı, internet sitesinde de yayınladı. Süreç boyunca şeffaf bir çalışma yürüttük.
Geçtiğimiz yıl 65 hektar alanda yaptığımız ağaçlandırmada yüzde 96'ya varan tutma oranı elde ettik. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği'nin deneyimi ve bölge halkı ile yapılan istişareler bu başarının temel unsurları oldu. 2032 yılına kadar 1363 hektar maden sahası rehabilite etmeyi şimdiden planladık. Maden sahalarının rehabilite edilmediği yönündeki algının da değişmesi için elimizden geleni de yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
MADEN ALANINDA ZEYTİN ÖRNEĞİ
Etkinlikte düzenlenen panelde konuşan İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Mustafa Kumral, insanlık tarihinin ilk yıllarından beri maden kullanımının devam ettiğine işaret ederek, "Maden olmasa insanlık olmazdı. Kullandığımız her şeyde maden var. Maden sahalarını yeniden rehabilite ederek topluma ve çevreye geri kazandırmalıyız" dedi. Panele katılan Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Mücahit Taha Özkaya da bir linyit madeni sahasını madalyalı bir zeytin bahçesine çevirme projesindeki deneyimini anlattı: "Doğal saksı yöntemi uyguladık. Dikim sırasında kompostlu toprak hazırladık. Arazide ot ekerek kaymayı engelledik. 3-4 sene sonra sulamayı de kestik. Çünkü bizim için önemi olan zeytinyağından polifenol elde etmek. Bu hastalıklara karşı çok önemli bir maddedir. Zeytin o kadar kadim ve dayanıklı bir ağaç ki sahra çölünde bile zeytincilik yapılıyor. Zeytin az suyla yaşayabilen bir ağaç türü ve az suyla daha fazla polifenol üretiyor, daha değerli oluyor. Ve 680 polifenol elde ettik."
SU KULLANIMI ÖNEMLİ
Panelde konuşan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar, maden sahalarında su kullanımının önemine işaret ederken, "Üretim tesislerinde, tarlada mümkünse içme suyu kalitesinde su kullanmamalı, suyu yeniden kullanmanın farklı yollarını aramalıyız" diye konuştu. 'Hüsamlar Yeniden Projesi' danışmanı Doç Dr. Sultan Gündüz de projeyi hazırlarken çevre köyleri inceleyerek bitki türleri, ihtiyaç duyulan türler gibi araştırmalar yaptıklarını, su kaynakları ve yağmur hasadı gibi kaynaklar üzerinde çalıştıklarını anlattı.