Türkiye geneline yayılan üretim tesislerinde tasarlanan mobilyalarının yüzde 42’si ihraç ediliyor. Hammadde ve işçiliğiyle yüzde 90 oranında yerli ve milli olan Türk mobilya sektörü, bu özelliklerinden ötürü dünyanın 12. büyük ihracatçısı, 13. büyük üreticisi olarak tanımlanıyor. 36 bin mobilyacıdan 15 bini aynı zamanda ihracat da yaparken sektörün çatı kuruluşu Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED), Kovid-19 sonrası sektörün yönelimlerini görmek için bir araştırma yaptı. Katılımcıların yüzde 43’ü satış, yüzde 40’ı ise pazarlama süreçlerinde dijitalleşmeye gidilmesinin son derece önemli olacağını düşünürken, satış ve pazarlama tarafında dijital altyapı çalışmalarına başladığını söyleyenlerin toplam oranı yüzde 73 olarak gerçekleşti.
PAZARLAMA ÖNE ÇIKTI
Katılımcıların yüzde 35’i pazarlama faaliyetlerine ağırlık verdi, yüzde 20’si banka kredilerini yeniden yapılandırdı, yüzde 20’si ise istihdamda geçici olarak kısıtlamaya gitti. Katılımcıların yüzde 58’i kısa çalışma ödeneğinden faydalandığını, yüzde 35’i KGF desteklerini kullandığını, yüzde 5’i de tüm desteklere başvurduğunu söyledi. Salgının etkisinin 6-12 ay devam edeceğini düşünenlerin oranı yüzde 50 olurken, 1-2 yıl devam edeceğini düşünenler yüzde 25’te kaldı. Katılımcıların yüzde 20’si ise 4-6 ay gibi kısa bir dönem içinde sürecin olumluya döneceğini aktardı.
HAMMADDEDE DIŞA BAĞLI DEĞİLİZ
MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, mobilyanın üretim olarak yüzde 90 oranında yerli ve milli olduğunu ve bu açıdan dışarıya hammadde bağımlılığının bulunmadığını söyledi. Güleç, “Hedefimiz 2023’te 10 milyar dolar ihracattı. Aynı şekilde dünyanın 5. büyük mobilya ihracatçılarından biri olmayı hedefliyorduk. Kovid-19 salgını bizi de etkiledi. 10 milyar dolar ve beşinci büyük ihracatçı olma hedeflerinden vazgeçmiş değiliz. Bunu yapabilmenin yeni yolları ve stratejilerine bakıyoruz” dedi. Güleç, 36 bin mobilya üreticisinin toplam 250 bin kişiyi istihdam ettiğini anlattı.