Bakan Tüfenkci, bankacılık sektöründe yaşanan en önemli uyuşmazlıklardan birisinin kredi kartı aidatları olduğunu kaydetti.
"Kredi kartlarının yaygın olarak kullanılması ve bu kullanıma bağlı olarak başta yıllık üyelik aidatı olmak üzere farklı ücretlerin tüketicilerden talep edilmesi ile birlikte bu alanda tüketici şikayetlerinin sayısı da ciddi şekilde arttı." diyen Tüfenkci, kart aidat ücretlerine ilişkin yaşanan söz konusu sıkıntıları bertaraf etmek amacıyla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 31'inci maddesi 3'üncü fıkrası ile kart çıkaran kuruluşlara yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartını tüketicilere sunma zorunluluğunun getirildiğini anımsattı.
Tüfenkci, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen bankaya uygulanacak idari para cezası miktarının 2016 yılı için 5 milyon 812 bin 706 lira olduğunu dile getirdi.
Aidatsız kart uygulamasının 28 Mayıs 2014'te başladığını hatırlatan Tüfenkci, şu anda piyasada 4 milyon 350 bin aidatsız kredi kartı olduğunu, bu kartların toplam kredi kartları içindeki payının Şubat 2016 itibarıyla yüzde 7,45'e yükseldiğini ifade etti.
"Aidatsız kredi kartı uygulaması neredeyse dünyanın hiçbir yerinde yok"
Tüfenkci, aidatsız kredi kartı uygulamasının İrlanda ve İngiltere hariç dünyanın hiç bir yerinde olmadığını, Türkiye'deki tüketicilerin bu kartlara itibar ettiğini vurguladı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından çıkarılan Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile kredi kartları özelliklerine göre yıllık belirlenecek tutar kadar ücretlendirileceğinin hüküm altına alındığını aktaran Tüfenkci, "Bankaların tüketicilere sundukları ücretli ve ücretsiz kredi kartları birbiri ile karşılaştırıldığında bütün kredi kartlarının nakit faiz oranlarının, gecikme faiz oranlarının ve alışveriş faiz oranlarının eşit olduğu, ancak kredi kartları ile tüketicilere sunulan imkanların ve sağlanan bu imkanlara göre yıllık aidat ücretlerinin çeşitlilik arz ettiği görülmektedir." şeklinde konuştu.
Tüfenkci, yasal düzenlemeler çerçevesinde bankaların aidatsız kredi kartlarına taksit yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, ancak bazı bankaların rekabet koşulları içerisinde aidatsız kredi kartlarına taksit, puan ve ödül gibi bazı imkanlar sunduğunu dile getirdi.
"Başvuruların yaklaşık yüzde 90'ı bankacılık sektöründe yaşanan uyuşmazlıklara ilişkin"
Tüfenkci, tüketicilerin özellikle bankacılık sektöründe yaşadığı sorunlar nedeniyle tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurularda ciddi bir artış olduğunu söyledi.
Tüketici hakem heyetlerine 2012 yılında yapılan başvuruların yüzde 59'unun bankacılık sektörüne ilişkin oluğunu anımsatan Tüfenkci, bu oranın 2013'te yüzde 71'e, 2014'te yüzde 90'a, 2015'te ise yüzde 92'ye ulaştığını kaydetti.
Tüfenkci, bu durumun tüketicinin korunması alanında yapılacak düzenlemelerin ciddiyetini ve neden daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini kendilerine gösterdiğini belirtti.
"31 bankanın denetim süreci devam ediyor"
Tüketicilerin bankacılık sektöründe yaşadığı sorunlar nedeniyle kendi bakanlıkları bünyesinde yer alan Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğüne başvurabildiğini, ayrıca Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) sistemi aracılığıyla gelenler ve Alo 175 Tüketici Hattı kullanılarak yapılan başvurular ile tüketicilerin mağduriyetlerini iletebildiğini anlatan Tüfenkci, şöyle devam etti:
"Alınan başvurulara ilişkin olarak, uyuşmazlığın giderilmesi için bakanlığımızca tüketicilerin tüketici hakem heyetlerine ve tüketici mahkemelerine yönlendirilmesi sağlanmakta. Ayrıca gelen tüketici başvuruları muhatap bankalara iletilerek ilgili kanun ve mevzuat kapsamında uyuşmazlığa ilişkin bankaların görüşleri istenebiliyor. Söz konusu başvurular neticesinde veya gerekli görülen diğer hallerde bakanlık makamından alınan onay çerçevesinde ilgili bankalar nezdinde inceleme ve denetimler yapılabiliyor. 2014 yılı ve devamında yapılan denetimler sonucunda, 2015 yılı içerisinde 4 büyük banka için toplam 373 milyon 898 bin 630 lira idari para cezası uygulanmış olup, ayrıca 31 bankanın denetim süreci hala devam etmektedir."
"Hakem heyetlerine gelen şikayetlerin yüzde 90,68'i bankalara ilişkin"
Tüfenkci, 1 Ocak 2016 ile 31 Mart 2016 tarihleri arasında, tüketici hakem heyetlerine toplam 231 bin 499 başvuru yapıldığının altını çizerek, şu bilgileri de paylaştı:
"Bu başvuruların 209 bin 925'i (yüzde 90,68) bankacılık işlemlerine, 4 bin 745'i (yüzde 2,05) ayıplı mal ve hizmetlere, 15 bin 672'si (yüzde 6,77) mesafeli sözleşmeler ile abonelik sözleşmelerine, bin 157'si (yüzde 0,5) taksitli, ön ödemeli ve iş yeri dışındaki sözleşmelere yönelik oldu. Aynı dönemde 225 bin 730 başvuru tüketici hakem heyetlerince karara bağlandı. Alınan kararların yüzde 89,87'si, yani 202 bin 863'ü tüketici lehine; 22 bin 867 olan yüzde 10,13'lük kısmı ise tüketici aleyhine sonuçlanmıştır." (AA)