SELİM KARAHAN - selim.karahan@aksam.com.tr
Alman ilaç ve kimya devi Bayer ABD’li tohum üreticisi Monsanto’yu satın almak için 62 milyar dolarlık teklifte bulundu. Söz konusu miktar halka açık bir şirket olan Monsanto’nun piyasa değerinin yaklaşık yüzde 40 üzerinde bulunuyor. Geçtiğimiz hafta Monsanto bir teklif aldıklarını duyurmuş ancak fiyat hakkında herhangi bir açıklamada bulunmamıştı. Bazı hissedarları teklifi ‘kibirli bir imparatorluk kurma çabası’ olarak değerlendirirken Bayer CEO’su Werner Baumann konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Monsanto’nun iş yapış şekline büyük bir saygı besliyoruz. Entegre bir şirket vizyonlarının iki şirkete de büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
SATIN ALMALAR YAYILIYOR
Bayer’in 62 milyar dolarlık teklifi son 6 ayda tohum endüstrisinde yaşanan büyük hareketliliğin son halkası oldu. Şubat ayında Çinli kimya şirketi Chem China İsviçreli tohum üreticisi Syngenta’yı 43 milyar dolara satın aldığını duyurmuştu. Bu satın alma ülkelerin rekabet kurumlarından gerekli izinlerin alınmasıyla tamamlanacak. Sektörde rekabet izni bekleyen bir başka anlaşma ise Dow Chemicals-DuPont birleşmesi. Bu firmalar ABD’li mercilerden gerekli izinler alındığında 130 milyar dolarlık yeni bir dev doğacak. DuPont geçtiğimiz ay izinlerin haziran sonunda çıkmasını beklediklerini açıkladı. Bu 235 milyar dolar değerindeki birleşme ve satın almalar, diğer bir deyişle sektörde yaşanan konsolidasyon sadece büyük paralar konuşulduğu için değil dünyadaki tüm insanları doğrudan etkilediği için büyük önem arz ediyor. Uluslararası çevre kuruluşu ETC Group’un verilerine göre, Monsanto, DuPont ve Syngenta dünya tohum pazarının yaklaşık yüzde 62’sini kontrol ediyor. Yani Kuzey Kore gibi kapalı bir ülkede yaşıyorsanız bile bu firmaların ürünlerinin tabağınızda yer alması çok büyük bir ihtimal.
Ar-Ge'ye yılda 2 milyar $
Bu şirketler sadece üretim alanında değil Ar-Ge’de de büyük söz sahibi. Bayer, Monsanto, Dupont, Dow, BASF ve Syngenta dünyada tarım alanında yapılan özel sektör Ar-Ge harcamalarının yüzde 75’ini gerçekleştiriyor. Tarımda Ar-Ge, genetiği değiştirilmiş tohumları ve kullanılan kimyasalların geliştirilmesini kapsıyor. Sadece Monsanto tohum araştırmaları için yılda 2 milyar dolar civarında bir harcama yapıyor.
Çiftçi ve hükümetler karşı çıksın
Son dönemde tarımda yaşanan bu mega birleşmelerin ise yemek üretiminde yeni küresel kartellerin doğurmasından endişe ediliyor. ETC Group Direktörü Pat Mooney de Paris İklim Konferansı sonrası yaptığı açıklamada, bu soruna dikkat çekerek "Tüm dünyada tarım kooperatifleri bu birleşmeler nedeniyle maliyet artışıyla karşı karşıya kalabilir. Hükümetlerin ve tarım üreticilerinin bu birleşmelere karşı çıkmaları gerekiyor" dedi.
Yemeğin patenti alınır mı?
Monsanto’nun genetiği değiştirilmiş tohumlarda birçok patenti bulunuyor. Tohumlar üzerinde yapılan çalışmalar özellikle daha hızlı ürün elde etmek üzerine odaklanıyor. Tam da bu konuda tüm dünyada büyük bir tartışma yaşanıyor. Biyolojik patent olarak nitelenen bu patentlere karşı çıkanlar tohumların patentini almanın insanoğlunun binlerce yıllardır yediği yiyeceklerin patentini almak anlamına geldiğini belirtiyor. Bunun yanında genetiği değiştirilse bile canlılarla ilgili patent almanın etik bir sorun yaratıp yaratmadığı da tartışılıyor.
Tarım kimyasallarının % 43'ünü üretiyor
Bunun yanında Syngenta ve Bayer dünyada tarımda kullanılan kimyasalların yüzde 43’ünü üretiyor. Bayer, Monsanto, Dupont, Dow, BASF ve Syngenta tarımda yapılan özel sektör Ar-Ge harcamalarının da yüzde 75’ini gerçekleştiriyor.
Türkiye'de üretim %408 arttı
Türkiye de son 12 yılda tohum konusunda büyük bir sıçrama kaydetti. Türkiye Tohumcular Birliği verilerine göre, üretim miktarında 12 yılda yüzde 408’lik artış yaşandı. 2002'de 19 bin ton tohum ithal edip 8 bin ton ihraç ederken, 12 yılda 36 bin ton ihraç edip 33 bin ton ithal eden bir ülke konumuna geldik. Tarımsal Ar-Ge’ye devlet bütçesinden ayrılan miktar son 7 yılda yüzde 84 artarak geçen yıl 152 milyon liraya ulaştı.