17 Ağustos Dolar kuru son dakika 1 Dolar kaç TL güncel Dolar Euro fiyatı anlık durum nedir

Dolar kuru 17 Ağustos son dakika 1 Dolar kaç TL güncel Dolar Euro fiyatı anlık durum. Dolarda yaşanan büyük hareketliliğin ardından vatandaşlar 16 Ağustos dolar kuru hakkında araştırma yapıyor. 1 Dolar kaç TL oldu? Güncel Dolar Euro fiyatlarına dair bilgilere haberimizden ulaşabilirsiniz. Dolar güne 6.31 TL seviyesinden başlarken, BDDK'nın swap işlemlerine getirilen kısıtlamalarda oran değiştirilmesi sonrası kademeli olarak gerileyerek 6 TL'nin altını gördü. Dolar kuru gün içerisinde en düşük 5.9223 TL'ye kadar gerilerken, saat 01.29 itibarıyla 5,95 TL'de hareket ediyor. Türk Lirası şu dakikalarda dolar karşısında yüzde 5'e yakın primli seyrediyor. 1 Dolar kaç TL oldu 16 Ağustos dolar kuru son dakika gelişmeleri nasıl? Güncel Dolar Euro kuru fiyatları hakkında bilgi edinmek isteyen vatandaşlar Dolar kaç TL oldu sorusuna yanıt arıyor. Dolarda günlerdir yaşanan büyük artışın sonrasında, Dolar kuru gerilemeye başladı. TÜRK Lirası'ndaki değer kaybını kontrol altına almak, ekonomik gelişmelere ilişkin endişelere son vermek amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) başta olmak üzere arka arkaya birçok atılan adım, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın yatırımcılar ile toplantı yapacağı haberi kurda iyimser bir hava oluşturdu. Dolar güne 6.31 TL seviyesinden başlarken, BDDK'nın swap işlemlerine getirilen kısıtlamalarda oran değiştirilmesi sonrası kademeli olarak gerileyerek 6 TL'nin altını gördü. Dolar kuru gün içerisinde en düşük 5.9223 TL'ye kadar gerilerken, saat 01.29 itibarıyla 5,95 TL'de hareket ediyor. Türk Lirası şu dakikalarda dolar karşısında yüzde 5'e yakın primli seyrediyor.

Dolar kuru 16 Ağustos son dakika 1 Dolar kaç TL güncel Dolar Euro fiyatı anlık durum. Güncel Dolar Euro kuru fiyatları hakkında bilgi edinmek isteyen vatandaşlar Dolar kaç TL oldu sorusuna yanıt arıyor. Dolarda günlerdir yaşanan büyük artışın sonrasında, Dolar kuru gerilemeye başladı. TÜRK Lirası'ndaki değer kaybını kontrol altına almak, ekonomik gelişmelere ilişkin endişelere son vermek amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) başta olmak üzere arka arkaya birçok atılan adım, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın yatırımcılar ile toplantı yapacağı haberi kurda iyimser bir hava oluşturdu. Dolar güne 6.31 TL seviyesinden başlarken, BDDK'nın swap işlemlerine getirilen kısıtlamalarda oran değiştirilmesi sonrası kademeli olarak gerileyerek 6 TL'nin altını gördü. Dolar kuru gün içerisinde en düşük 5.9223 TL'ye kadar gerilerken, saat 01.29 itibarıyla 5,95 TL'de hareket ediyor. Türk Lirası şu dakikalarda dolar karşısında yüzde 5'e yakın primli seyrediyor. Euro kuru güne 7.20 TL'den başlarken piyasalar üzerinde oluşan olumlu havanın etkisiyle en düşük 6.7160 TL'yi gördü. Euro kuru şu dakikalarda 6.8873 TL'de bulunuyor. Böylelikle Türk Lirası'nın euro karşısındaki değer kazancı yüzde 4 seviyesinde bulunuyor.

Euro kuru güne 7.20 TL'den başlarken piyasalar üzerinde oluşan olumlu havanın etkisiyle en düşük 6.7160 TL'yi gördü. Euro kuru şu dakikalarda 6.8873 TL'de bulunuyor. Böylelikle Türk Lirası'nın euro karşısındaki değer kazancı yüzde 4 seviyesinde bulunuyor. Doların dünyada en çok işlem gören 6 adet yerel para biriminin karşısındaki değerini gösteren dolar endeksi, 96 puan seviyesinin üzerindeki seyrini sürdürürken, şu dakikalarda 96.70 puanda işlem görüyor. Finans Uzmanı Emrah Ceylan, "Güne pozitif bir görünümle başlayan finansal piyasalar bu olumlu etkiyle birlikte dolar 6 TL’nin altını gördü. Türk Lirası’ndaki bu değerlenmede Merkez Bankası’nın (TCMB) TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 250 baz puan aşağı çekmesi ve döviz likidite yönetimine ilişkin tedbirleri ile birlikte BDDK'nın swap hamlesi etkili oldu. Ayrıca TCMB'nin bir faiz artırımı yapabileceği beklentileri ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yatırımcılar ile bir toplantı yapacağı haberi kurda iyimser havayı destekledi. Pazartesi gününden itibaren medya ve basında banka genel müdürlerinin bu sürece dair rahatlatıcı açıklamaları ve güçlü duruşu ile birlikte BDDK, Merkez Bankası ve SPK’nın koordineli aksiyon planı uygulamaları bütün bankacılık sistemiyle birlikte doğru ve eş zamanlı olarak hareket etmesi piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Kısa süreli bu sıkıntılı sürecin terse dönmekte olduğunu görüyoruz" dedi. Ceylan değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Ancak diğer taraftan ABD ile Türkiye ilişkilerinin ekonomik yaptırımlarla daha da kötüye gideceği endişesi piyasaları baskılıyor. Bu süreçteki gelişmeler döviz kuru üzerinde etkisi devam edecektir. Bu gelişmelerden bağımsız TL’nin manipülatif hatta spekülatif amaçlı kullanılmamasına dair önemler ve düzenlemeler son derece doğru. Fiyatlamalarda normalleşme ile aşağı seviyelerde dengeye ulaşacağına dair sinyaller belirginleşmektedir. Döviz kurundaki dalgalanmanın azalmasıyla birlikte TL varlıklarına ilginin artacağını düşünüyorum."

BANKA FAİZ ORANLARI 

Merkez Bankası'ndan peş peşe müdahale

Merkez Bankası, döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine yeniden başlayacak. Döviz likidite yönetimi politikası kapsamında, bankalar bir hafta vadeye ek olarak bir ay vadeyle de döviz depo imkanından yararlanabilecek. Merkez Bankası, döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine yeniden başlayacak. Bu çerçevede, Döviz ve Efektif Piyasaları Uygulama Talimatı ile belirlenen kurallar doğrultusunda döviz depo piyasasında bankalar Merkez Bankası aracılığı ile birbirlerinden borç alıp verebilecekler. Bankaların döviz deposu almak üzere de kullanabilecekleri yaklaşık 50 milyar ABD doları seviyesindeki mevcut limitlerinin gerektiğinde artırılabileceği ve kullanım şartlarında iyileştirmeye gidilebileceğinin vurgulandığı açıklamada, "Bankalar Döviz ve Efektif Piyasalarında kendilerine tanınan limitler dahilinde döviz karşılığı efektif işlemleri yoluyla Merkez Bankasından efektif temin edebileceklerdir. Piyasa derinliği ve fiyat oluşumları yakından takip edilecektir. Gerekli görülmesi halinde, finansal istikrarı korumaya yönelik ihtiyaç duyulacak tüm önlemler alınacaktır” ifadelerine yer verildi.

SERT TEPKİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda;

 Cumhurbaşkanımızın bu akşam Trabzon’da yaptığı “Bilesiniz ki bu milleti ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değil, sanayicinin tüccarın da görevidir. Aksi takdirde B planını C planını uygulamak zorunda kalırım” şeklindeki açıklamaları üzerinden bir algı operasyonu yürütülüyor.

Bakan Albayrak: Kurdaki gelişmeler çok net bir saldırının göstergesi

 "Mevduat hesaplarına el konulması gibi bir durum söz konusu değil"

 Bu algı operasyonu ülkemizin karşı karşıya kaldığı ekonomik savaşın bir parçasıdır. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamanın hiçbir yerinde mevduat hesaplarına el konulması gibi bir durum söz konusu değildir.

 Cumhurbaşkanımızın sözleri Türkiye ekonomisini güçlendirmeye yönelik devletimizin kararlı tutumunu yansıtmakta, ülkemizden döviz kaçışını engellemeye dönük bir uyarı mahiyeti taşımaktadır.

 "Piyasa aktörlerini tedirgin etme çabası kabul edilemez"

 Cumhurbaşkanımız henüz B ve C senaryolarının detaylarına ilişkin bir bilgilendirme yapmamışken sanal senaryolar üreterek halkımızı ve piyasa aktörlerini tedirgin etme çabası kabul edilemez.

 "Bu savaşı millet-devlet birlikteliğiyle biz kazanacağız"

Türkiye, bir ekonomik savaş vermektedir. Buna mukabil ekonomimiz güçlüdür, bu savaşı millet-devlet birlikteliğiyle biz kazanacağız!

BDDK’DAN ÖNLEM

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yurt iç bankaların TL verip döviz aldıkları swap ve benzeri işlemler toplamının öz kaynaklarının yüzde 50'sini geçemeyeceğini duyurdu. BDDK'dan yapılan açıklamaya göre bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan para swaplarından, işlemin başlangıç tarihinde spotta yurt içi bankaların TL verip, döviz aldıkları swap işlemleri ile yine bu mahiyetteki swap benzeri (spot vadeli döviz işlemi) işlemler toplamı bankaların en son hesapladıkları yasal öz kaynaklarının yüzde 50’sini geçemeyecek.

Bu minvalde mevcut aşımlar giderilinceye kadar yeni bir işlem yapılamayacak ve bu mahiyetteki vadesi gelen işlemler yenilenemeyecek. Söz konusu oran günlük olarak solo ve konsolide bazda hesaplanacak.

 "TL spekülasyonunu sınırlayacak hamle"

Karara ilişkin acıklamada bulunan AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, bu tür para swap işlemlerinin genelde yabancı yatırımcının TL pozisyon alımlarıyla ilgili olduğunu belirterek, "Buna kısıtlama gelmiş. BDDK'nın bahsettiği spot ayakta yabancı yatırımcı TL borç alıp, sonra TL'yi açığa satıyor. Buna artık öz kaynak sınırı gelmiş. BDDK'nın bu açıklamasına TL spekülasyonunu sınırlayacak bir hamle denebilir." ifadelerini kullandı.

"Karar, yatırımcı algısı açısından kritik olumlu"

Turkey Macro View Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer de, bankaların ihtiyaç duydukları dolar likiditesini artırabilmek için sahip oldukları TL'yi dolara dönüştürmeye imkan tanıyan swap sözleşmelerine sınır getirilmesinin herşeyden önce yatırımcı algısı açısından kritik olumlu ederi bulunduğunu vurguladı.

BDDK’nın salt bu kararı dikkate alındığında, Türkiye'nin halihazırda yaşanılan zorluklara karşı, önyargıların aksine sermaye kontrolünü düşünmediğini ancak büyümede daha fazla erozyona yol açmamak için de faiz dışı araçları daha etkin kullanmayı değerlendirdiğini ifade eden Sözer, şunları kaydetti:

"Swap işlemlerinde doları halihazırda iki kaynak vermektedir. TCMB ve yurt dışı. Son günlerde TL faizi TCMB'de yüzde 17,75 olduğu, yurt dışında ise yüzde 25'lere ulaştığı için işlemler yurt dışına kaymıştı. TCMB'den bankalar 7,5 milyar dolarlık swap işlemi limit bulunmakta iken, cuma günü itibarıyla sadece 0,4 milyar dolar kullanılıyordu. BDDK'nın bu adımı ile bankalar faize bakmaksızın TCMB'den daha fazla swap işlemi yapmak zorunda kalacak. BDDK'nın bu olumlu adımını, diğer paydaşların makroekonomik istikrarı güçlendirmeye yönelik tedbirleri takip edebilirse, Türkiye'nin bu zorlu süreçten de görece daha az hasarla çıkmasının mümkün olabileceğine inanıyoruz."

Swap işlemleri

İki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde farklı faiz ödemelerini ve/veya farklı para birimlerini karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesine swap sözleşmesi deniyor. Swap piyasasında ağırlıklı döviz swapları ile faize dayalı swap sözleşmeleri işlem görüyor.

Faiz swapında biri sabit faizle, diğeri değişken faizle borçlanan iki taraf faiz ödemelerini birbirleriyle değiştirirler, ancak anapara hiçbir şekilde el değiştirmez.

Çapraz döviz swapında, iki farklı para birimindeki kur riski belli bir süre bertaraf edilerek, faizi yüksek olan para biriminin faiz getirisinden yararlanma adına yapılan işlemdir. Böylece kur riski taşımadan, yüksek getiriye sahip diğer kur birimine geçilmektedir.

Türkiye'ye yapılan dolar operasyonuyla ilgili bomba detay! Bu gece Londra'da yapıldı

ABD’nin FETÖ ve PKK terör örgütleriyle ilişkisi ortaya çıkan bir papaz yüzünden Türkiye’ye karşı başlattığı ekonomik saldırıda bu gece yaşananlarla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Doların bu gece 7.20'ler seviyesine gelmesiyle ilgili ise Türkiye'ye karşı başlatılan ekonomik saldırının boyutlarını gösteren flaş bir detay gündeme geldi. Türkiye saatiyle 20.00 ve 22.00'de piyasa kapalı olmasına rağmen Londra'da bazı bankalar üzerinden döviz işlemleri yaptırıldı. ABD'nin Türkiye'ye karşı başlattığı ekonomik 15 Temmuz saldırısında bu gece olağanüstü gelişmeler yaşandı. Akşam saatlerinde "Asya piyasaları açıldı" başlıklı haberlerle dolar 7.20 TL seviyesine yükseldi. Hemen ardından dolarla ilgili özellikle sosyal medyada "mevduatlara el konulacak", "Hesaplardaki dövizler TL'ye döndürülmeyecek", "ATM'lerden para çekilemeyecek" gibi yalan haberler ortaya saçıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak doların ateşinin yükselmesinin ardından "Piyasaları rahatlatacak aksiyon planı hazır" açıklamasıyla pazar gecesi başlatılan operasyona karşı devletin kararlı duruşunun bir kez daha altını çizdi.

AMERİKAN BANKASI MORGAN STANLEY DE OPERASYONDA

Doların bu gece 7.20'ler seviyesine gelmesiyle ilgili ise Türkiye'ye karşı başlatılan ekonomik saldırının boyutlarını gösteren flaş bir detay gündeme geldi. Buna göre Türkiye saatiyle 20.00 ve 22.00'de piyasa kapalı olmasına rağmen Londra'da bazı bankalar üzerinden döviz işlemleri yaptırıldı.

HABERLER SERVİS EDİLDİ

Türkiye'ye karşı yapılan dolar operasyonu, "Asya piyasaları açıldı, dolar fırladı" şeklinde yalan haberler servis edilerek gerçekleşti. Sözkonusu bankalardan birinin ABD merkezli Morgan Stanley olduğu iddia ediliyor. Buna göre Morgan Stanley kapalı olan Londra borsasını kullanarak operasyon yaptı. Dolar kurunun artışı Asya merkez olarak gösterildi.

LONDRA'DAN OPERASYON NASIL YAPILDI

İddiaya göre Londra'da banka, fon ve forex yöneticileri piyasa kapalı olmasına rağmen bilgisayarlarını açıp işlem yaptılar. Morgan Stanley'nin Londra'daki yöneticileri bu geceki Türkiye'ye karşı gerçekleştirilen döviz operasyondaki en çok talebi yapan kişiler. Olmayan Türk liralarıyla borçlanıp dolar aldıkları tespit edilen şebekenin bu operasyonuna karşı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yurt iç bankaların TL verip döviz aldıkları swap ve benzeri işlemler toplamının öz kaynaklarının yüzde 50'sini geçemeyeceğini açıkladı. Bu yolla Türk lirasına karşı saldırı dolar üzerinden yürütülen spekülasyona da izin verilmedi.

Türkiye'nin eylem planı hazır! Hedefte 4 ülke var...

Türkiye'nin yeni dönemde ihracatta öncelikli ülkeler olarak belirlendiği Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan'ın ithalat pazarının büyüklüğü 2,8 trilyon doları aşıyor. Türkiye, bu pastadan daha çok pay alabilmek için söz konusu ülkelere yönelik özel stratejiler belirleyecek. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna Türkiye'yi de dahil edenlere, yeni pazarlara, yeni iş birliklerine, yeni ittifaklara yönelerek cevap vereceklerini ifade etti.

Erdoğan, bu stratejilerinin ilk sinyalini geçen günlerde açıkladığı 100 günlük icraat programında vermiş, bu programda, Ticaret Bakanlığının hedefleri kapsamında, Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan'a ihracatın öncelikli konular arasında yer aldığını bildirmişti. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da ihracat atağına geçeceklerini, özel pazarlara özel stratejiler uygulanacağını ve "ihracatla büyüme vizyonu" çerçevesinde "made in Turkey" yazısını bu coğrafyalarda yaygınlaştırmak için yoğun çalışma yürüteceklerini belirtmişti.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2017 itibarıyla Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan'ın ithalat pazarının toplam büyüklüğü 2,8 trilyon doları geçti. Bunun 1,8 trilyon dolarını Çin pazarı oluşturdu. Söz konusu ülkelere toplam ihracatı 7 milyar dolar seviyesinde bulunan Türkiye, bu pastadan daha çok pay alabilmek için söz konusu ülkelere yönelik özel stratejiler ve eylem planları belirleyecek. Çin'e ihracatta mermer ve metal cevherleri başı çekiyor

Söz konusu ülkeler arasında dış ticaret rakamları en yüksek olan Çin ile Türkiye arasında birçok sektörde önemli fırsatlar bulunuyor.

Geçen yıl sonu itibarıyla Çin'in dış ticaret hacmi 2,3 trilyon doları ihracat, 1,8 trilyon doları ithalat olmak üzere 4,1 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Çin'in dış ticaretinde ABD, Hong Kong, Japonya ve Güney Kore ilk sıralardayken, Türkiye yüzde 0,8'lik payla 28'inci sırada yer aldı.

Türkiye 2017 yılı itibarıyla Çin ile 2,9 milyar dolarlık ihracat, 23,4 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirdi. Bu sene 5 aylık verilere bakıldığında da 1,2 milyar dolarlık ihracat ve 9,9 milyar dolarlık ithalat kaydedildi.

Söz konusu ülkeye ihracat kalemlerine bakıldığında en çok metal cevherler dikkati çekti. Türkiye'nin Çin'e sattığı ürünlerin başında 943 milyon dolarla mermer, traverten, ekosin, su mermeri ve kireçli taşlar geldi. Bu ürünleri 258 milyon dolarla krom cevheri, 128 milyon dolarla tabii boratlar, 125 milyon dolarla kıymetli metal cevherleri, 109 milyon dolarla kurşun cevherleri takip ederken, radyatör, yün ve yapağı da önemli ihraç ürünleri arasında yer aldı.

Türkiye ise Çin'den en çok telefon, otomatik bilgi işlem makineleri, sentetik filament iplikleri, karayolu taşıtları için aksam, parça ve aksesuarlar ithal etti.

Çin pazarı, nüfusunun yüksekliği de göz önüne alındığında özellikle gıda sektörü açısından başta sert kabuklu meyveler, balık, dondurulmuş yengeç ve diğer su ürünleri, bebek mamaları, sade makarna, sosisler, işlenmiş meyve sebzeler, mineral sular, ilaçlar, kozmetik ürünler gibi çok önemli fırsatlar sunuyor ancak Çin'in çoğu gıda ithalatında belgeleme işlemleri son derece sıkı ve karmaşık kuralları bulunuyor. Gıdanın sevkiyatı öncesi ürünün kalite kontrol belgeleri, gıda sağlık sertifikası, karantina belgesi, menşei şahadetnamesi talep ediliyor.

Hindistan ilaç ham maddesi ve inşaat sektörü için büyük pazar

Hindistan'ın dış ticaret verilerine bakıldığında da 337,4 milyar dolarlık ithalat, 217 milyar dolarlık ihracat rakamı dikkati çekiyor. Net ithalatçı olan ve 2025 yılında nüfusunun 1,4 milyara ulaşacağı tahmin edilen bu ülkeye ihracat da bugün olduğu gibi gelecekte de büyük önem taşıyor.

Türkiye geçen yıl itibarıyla Hindistan ile 758,6 milyon doları ihracat, 6,2 milyar doları ithalat gerçekleştirdi. Söz konusu ülkeye en çok mermer ve traverten, demir ve çelik hurdaları, sığır veya at cinsi hayvanların derileri, altın, çamaşır ve kurutma makineleri ihraç edildi. Hindistan'dan ise petrol yağları, sentetik filament iplikleri, karayolu taşıtları için aksam, parça ve aksesuarlar ithal edildi.

İlaç sanayi çok gelişmiş olan Hindistan ilaç sanayisi ham maddelerinde, nüfus özellikleri nedeniyle zeytinyağı, sert kabuklu meyveler, kuru meyveler başta olmak üzere gıda ürünlerinde büyük ihracat potansiyeli taşıyor.

Öte yandan inşaat, müteahhitlik iki ülke arasında en fazla potansiyel arz eden sektör olarak öne çıkarken, kıymetli maden ve tekstil ham maddeleri ile makineleri ihracatı da öne çıkıyor.

Rusya'da inşaat sektöründe potansiyel var

Rusya'nın dış ticaret rakamlarına bakıldığında 357,1 milyar dolarlık ihracat, 226,9 milyar dolarlık ithalat yaptığı görülüyor. Rusya'ya en çok Çin, Almanya, ABD ve Belarus ithalat gerçekleştirdi, Türkiye Rusya'nın ithalatındaki ülkeler arasında 16. sırada yer aldı.

Geçen yıl Rusya'ya ihracat, önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 58 artarak, 2,7 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde ithalat ise yaklaşık yüzde 29 artarak 19,5 milyar dolar oldu. Söz konusu dönemde ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 32 artarak 22,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Rusya Türkiye'den en çok turunçgil satın alırken, ihracat kalemleri arasında bu ürünü kara taşıtları için aksam ve parçaları, üzüm, kayısı, kiraz ve şeftali takip etti.

Ruble ile ticaretin de yapılabildiği Rus pazarı ilaç, gıda ve inşaat sektörleri açısından önemli potansiyele sahip bulunuyor.

Meksika otomobil ve mücevher için önemli pazar

Meksika geçen yıl toplamda 409 milyar dolar ihracat, 420 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. Ülkenin ticaret partnerleri arasında ABD, Çin, Almanya başı çekerken, Türkiye bu ülkeye geçen yıl 441 milyon dolarlık ihracat, Meksika'dan da 772 milyon dolarlık ithalat yaptı.

Türkiye ile Meksika arasındaki ticaret, coğrafi uzaklık, nakliye masraflarının yüksekliği, kolay bozulabilir ürünlerin taşınmasındaki zorluklar, iki ülkenin de benzer üretim ve ihracat portföyüne sahip olması ve Türkiye’nin AB pazarına, Meksika’nın ise ABD pazarına odaklanması nedeniyle düşük hacimde seyretti.

Meksika'ya ihracatta önem arz eden başlıca ürünler, otomobiller, mücevherat, otomotiv yedek parçaları, fındık, kamyon-kamyonet, demir-çelik profiller ile teller olarak öne çıkarken, Türkiye'nin Meksika'dan ithal ettiği başlıca ürünler arasında da otomobiller, vinil klorür, telefon, medikal cihazlar, inorganik boyalar, kuru baklagiller, etilen polimerleri ve bilgi işlem makineleri başı çekti.

Meksika'nın ithalatında önemli paya sahip ve Türkiye'nin ihracatında potansiyel arz eden sanayi sektörleri/ürünleri, otomotiv yan sanayi, takım tezgahları, tekstil makineleri, gıda işleme makineleri, müteahhitlik hizmetleri, iş ve inşaat makineleri ve inşaat malzemeleri olarak öne çıkıyor. Tekstil, turizm, madencilik, yenilenebilir enerji (özellikle güneş enerjisi), çevre teknolojileri, tarıma dayalı sanayi, tarım makineleri, gübre, ambalaj malzemeleri ve ekipmanları, sağlık, havacılık ve uzay sanayi, bilgi teknolojileri ve TV dizileri gibi sektörlerde de iki ülke arasında iş birliği imkanları bulunuyor.

Kur balon, rakamlar gerçek!

Türkiye uzun zamandır emperyalist bir saldırının hedefi durumunda! DEAŞ/PKK tehdidi, FETÖ kumpasları, 15 Temmuz darbe girişiminin birer cephesiydi. 

Şimdi ise en zayıf olduğumuzu düşündükleri ekonomi üzerinden yeni bir cephe açtılar... Ve sürecin adını doğru koyanlar bu yeni cepheyi uzun süredir bekliyordu! 

Ama bu kez Türk milletinin feraseti dışında hesaba katmadıkları bir şey daha var! O da Türk ekonomisinin ne 1994 ne de 2001 krizlerindeki kırılganlıkta olduğu gerçeği... 

Bu hamasi bir tespit değil... 

Bakın; 

2000 yılında Türkiye’nin nüfusu 63 milyon, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 271 milyar dolardı. O gün kişi başına 4 bin 28 dolara tekabül eden GSYH, bugün 10 bin 600 dolar. 

Enflasyon 1995-2001 arasında yüzde 71.6’yken, 2002-2017 arasında ortalama yüzde 10.5. Bugün yüzde 15.8. 

Net kamu borcununu GSYH’ye oranı 2000’de yüzde 42. Geçtiğimiz yıl bu rakam yüzde 8.4 olarak kayda geçmiş. 

2000’de 28 milyar dolarlık ihracat, 161.8 milyar dolara yükselirken, ‘yandık bittik’ denilerek önümüze konulan cari açık yüzde 3.6’dan sadece 2 puan artmış. 

Buna karşın 10 milyonluk turist sayısı, 32 milyona, 11 milyar dolarlık gelir de 26.3 milyar dolara çıkmış. 

Büyüme rakamları da ortada... 1999-2004’te ortalama yüzde 3, 2005-2010’da yüzde 4.2, 2011-2017’de yüzde 6.6... Dünyanın en çok büyüyen ekonomileri arasındayız! 

Bu rakamları özellikle yazıyorum ki, saldırının mahiyeti daha iyi anlaşılsın! Ekonomik göstergeleri böyle olan bir ülkede bu kuru hangi ekonomist bir mantığa oturtabilir. Teşhis önemli! Türk ekonomisi yapısal olarak çok güçlü, yeter ki bu kur balonuna ve onun yarattığı psikolojik saldırıya karşı dik durabilelim. Emin olun ki bu cephede de hüsrana uğrayacaklar. 

Balıkesir OSB 1 milyon 160 bin dolarını Türk lirasına çevirdi

Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı sonrası OSB'nin 1 milyon 160 bin dolarını Türk lirasına çevirdi.

Balıkesir Valisi ve Balıkesir OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Yazıcı, yaptığı yazılı açıklamada, bu süreçte herkesin Türk lirasına destek vermesi gerektiğini belirtti.

"Bu yaptırımlar sadece baskı unsurudur. Gerekli tedbirler de devletimiz tarafından alınmaktadır. Ülkemize katkıda bulunmak için elimizden geleni yapmaya hazırız." ifadesini kullanan Yazıcı, vatandaşların da bu milli mücadeleye destek vermesi gerektiğini vurguladı.

Yazıcı, şunları kaydetti:

"Türkiye güçlü ve kararlı bir şekilde yoluna devam etmektedir. Zor zamanlarda devletimiz için gereği neyse o yapılır. Türk lirasına güvenerek ekonomik saldırının üstesinden gelmeliyiz. Devletimiz vatandaşına sahip çıkarken, vatandaş da devletine sahip çıkacaktır. Bu ülke bizim, gidecek yerimiz yok. Biz bu topraklarda yaşamak zorundayız ve sonsuza kadar da yaşayacağız. İçimize fitne ve fesat sokacak herkese 'dur' diyeceğiz. Kimseye fırsat vermeyeceğiz. Bizim huzurumuz her şeyden daha önemlidir."