Basın mensuplarına 2018 yılını değerlendiren Gülle, Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 1,6 büyüme kaydetmesini anımsatarak, büyüme rakamlarına ihracatın sağladığı katkıdan büyük memnuniyet duyduklarını, ihracat odaklı bir büyümenin gerçekleştiğini gördüklerini söyledi.
Gülle, bu açıdan üçüncü çeyrekte pozitif rakam çıkmasında en büyük katkıyı ihracatın verdiğini dile kaydederek, bundan duydukları memnuniyetten bahsetti.
Kısa bir süre önce seçimle geldiklerini, bu süreçte ülkenin dış kaynaklı ekonomik müdahalelerle karşı karşıya kaldığını, ekonominin bu zor döneminde ihracatta pozitif gelişmeler yaşandığını aktaran Gülle, "Burada görüldü ki ihracat bir ülkenin büyümesinde, kalkınmasında, gelişmesinde olmazsa olmazı, en önemli değeri. O açıdan hem mal ihracatı hem de hizmet ihracatını ülkenin hedeflerinde çok önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk." diye konuştu.
Gülle, bu rekorlar açıklandıkça ihracat ailesine katılmak isteyen üretici sayısının arttığını belirterek, gelecek dönemde ihracatın ülkeye çok daha güzel şeyler vereceğini söyledi. Ellerinde kıymetli projeleri olduğunu, heyecanlarını her zaman yüksek tuttuklarını dile getiren Gülle, geldikleri günden bu yana yaptıkları faaliyetlerden bahsetti.
"158 ÜLKEYE TL İLE İHRACAT YAPTIK"
Gülle, zor dönemlerde Türk Eximbank aracılığıyla kaynakları ihracatçıya kullandırma kararı aldıklarını belirterek, "Bunun büyük çoğunluğunu gerçekleştirdik. Birkaç tane birliğimiz de onay bekleniyor. Kaynaklarımızı ihracata, ihracatçılarımızın fon ihtiyaçlarına yönlendirdik." diye konuştu.
TL ile ticarete önem verdiklerini, kurun oynaklığının arttığı dönemlerde TL ile ihracat yapmanın önemli olduğunu dile getiren Gülle, "158 ülkede ihracatımızın yaklaşık yüzde 10'unu TL karşılığında yaptık. Bunu da bir çalıştayla gerçekleştirdik. Hem İstanbul'da hem de Ankara'da yaptığımız çalıştaylarla TL ile ihracatın ne kadar önemli olduğunu ve potansiyel barındırdığını gösterdik. Bu kadar yoğun bir ülkeyle yapılması da ayrıca anlamlı." ifadelerini kullandı.
Gülle, o dönemde ihracatçıların finansal sıkıntılarını çözmeye yönelik yaptıkları faaliyetlerden bahsederek, ihracatçının en az kayıpla sıkıntıları atlatması yönünde bankalarla toplantı yaptıklarını anlattı. Gerek kur, gerek faiz, gerekse enflasyonun geri gelmesiyle finansal sıkıntıların aşılması yönünde kısmen rahatlama yaşadıklarını dile getiren Gülle, ancak teminat mektuplarında istedikleri aşamaya gelemediklerini, teminat mektuplarındaki yüksek oranın hala devam ettiğini bildirdi.
Gülle, teminat mektuplarındaki sıkıntının bankalardan mı yoksa BDDK mevzuatından mı kaynaklandığına dair soruya karşılık, şu bilgileri verdi:
"BDDK mevzuatından olduğunu zannetmiyorum. O günkü görüştüğümüzde bankaların sendikasyonlarını yenileme dönemiydi. Doğal olarak arka arkaya bankalarla ilgili bir not düşürme gelmişti. Doğal olarak da onlar kendileri açısından farklı bir pencereden bakıyordu. Her bankanın yaklaşımı farklıydı. Bugün de baktığınızda 2'den 4'e, 5'e hatta 6'yı bile isteyen bankalar olduğunu duymuştuk teminat oranlarında. Ama daha sonra bunun aşağı geldiğini biliyoruz. Ama talep ettiğimiz oran yüzde 2 olmadı. Hala yüzde 1'in üzerinde. Eskiden biz bunu binde 25'ler, 30'lar seviyesinde alıyorduk." Gülle, şu anda teminat mektubunu yüzde 1'le de alan olduğunu ancak bunun çok düşük kaldığını söyledi.
"BORSADAKİ İHRACATÇILAR 10 YILDA YÜZDE 60 GETİRİ SAĞLADI"
İsmail Gülle, Borsa İstanbul'da en yüksek getiriyi ihracatçıların getirdiğini belirterek, borsada işlem gören ihracatçı firmaların son 10 yılda yüzde 60'ın üzerinde bir getiri sağladığını vurguladı.
İhracatçı birliklerinde ilk defa kadın başkanların olduğunu ve bu sayının üçe ulaştığını dile getiren Gülle, şu anda TİM ailesinin 72 bin 500 üyesi bulunduğunu, bunların 5 bin 200'ünün kadın olduğunu, bu üyelerin 54'ünün delege olarak yönetimlerde görev aldığını, "İhracata kadın eli değsin" diyerek kadın konseyi kurduklarını anlattı.
Gülle, Türkiye Tanıtım Grubu'nun (TTG) yeniden yapılandırıldığını kaydederek, sektörel tanıtım faaliyetlerin tekrardan daha etkin ve verimli projelerle TTG çatısı altında yapılacağını vurguladı.
TİM Başkanı Gülle, "Sektörlerin kısa ve orta vadeli iletişim projelerini istedik. Bu konuda sektörlerimiz nasıl bir Türkiye ve sektör projeksiyonu çiziyorlar, bunları oluşturduktan sonra sektörlerimizin projelerini alacağız, daha sonra da hem ülkemizi hem sektörlerimizi hem de ürünlerimizi dünyaya daha tanıtır hale getirmek için çalışmalar yapacağız." dedi.
"YIL SONUNDA 170 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPACAĞIZ"
Gülle, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ruhsat Pekcan ile yurt dışı ziyaretlerini sürdürdüklerini belirterek, gelecek yıl bu ziyaretleri artırarak devam ettireceklerini söyledi. TİM tarafından Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ile bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Türkiye Tasarım Haftası'ndan (Design Week Turkey) bahseden Gülle, gelecek yıl bu haftayı sadece bir salonda gerçekleştirmeyeceklerini, şehrin farklı noktalarına yayacaklarını aktardı.
Gülle, kasımda ihracatın yüzde 9,5'lik artışla 15,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade ederek, yıl sonunda 170 milyar dolar ihracat hedeflediklerini, bunu tutturma noktasında çok güzel bir heyecan içerisinde olacaklarını bildirdi. Gülle, "Türkiye bu 1'li (yüzde 10'lu aylık artışlar) rakamlarla çok kaldı, 150'li rakamlarda (yıllık ihracat rakamları) 5 sene kaldı. Türkiye artık bu kadar büyümesiyle, bu kadar genç nüfusuyla, bu kadar üretim gücüyle artık 2'li rakamları hak ediyor." ifadesini kullandı.Gülle, Türkiye'nin transit ticaret gibi bir ihracat kaleminin kaydını dahi tutmadığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun öncelikle kayıt altına alınması ve ihracat olması lazım. Bazı ülkeler sadece bu ticaretle çok büyük rakamlar elde ediyor. Bu ticarette çok büyük para var. Türkiye'nin yeni havaalanı bir ulaşım, ticaret hub'ı olacak. Bunu limanlarıyla, demiryollarıyla çok büyük bir vizyona götürmemiz lazım. O yüzden transit ticaretin mutlaka gelir getiren ihracat kalemlerinin içerisinde olması gerekiyor. Diğer yandan e-ihracat önemli bir potansiyel. Burada 13 bine yakın firmaya devlet destek veriyor.
E-ihracatın büyümesi, gelişmesi, bir yerlere gitmesi de önemli. Çünkü buradaki ihracat rakamlarını da biz kayıtta tutmuyoruz. Buradaki e-ihracatla yapılan ihracat artı mikro ihracat, yolcu beraberinde giden ihracatı da kayıtta tutmuyoruz. Yani şu anda biz de biliyoruz ki bu rakamların üzerinde bir ihracat performansımız var."
"HİZMET İHRACATI 43,5, TRANSİT TİCARET İHRACATI 10 MİLYAR DOLAR"
Gülle, şu andaki kayıtlara göre 43,5 milyar dolarlık hizmet ihracatının söz konusu olduğunu kaydederek, transit ticaret ihracatının 10 milyar dolar seviyesinde olduğunun söylenebileceğini bildirdi. Hizmet ihracatında 2023 hedefinin 150 milyar dolar olduğunu dile getiren Gülle, hizmet sektörünün alt kırılımlarında çok önemli gelişmeler olduğunun altını çizdi. Gülle, bu rakamların ihracat içerisinde sayılması gerektiğini belirterek, gemilerle gelen yükün Türkiye'de paketlendiğini, burada bir ticaretin olduğunu, yüzde 1 de alınsa bu rakamın kar olduğunu, söz konusu potansiyelin kayıt altına alınması gerektiğini anlattı.
Türkiye'nin ihracatta birinci pazarının AB olduğunu, burada pozitif bir seyir izlenildiğini aktaran Gülle, en yüksek ihracat gerçekleştirilen 10 ülke arasında ABD ve Irak hariç 8 ülkenin AB pazarından olduğunu söyledi. Gülle, bu kadar siyasi gerilimlere ve çelikte gümrük vergisine rağmen ABD'ye ihracatın arttığını, Irak'ta kasımda önemli bir artış sağlandığını kaydederek, Irak'ta yıllık bazda düşüş yaşandığını bildirdi. Yılın 11 ayında Avrupa'da en yüksek artışın Belçika, İspanya, Romanya ve Hollanda'da yaşandığın, İngiltere'de ve Almanya'da da önemli yükselişler görüldüğünü anlattı. Gülle, "Bu yıl ihracatta çelik yılı. Bu sene ihracatımızda en büyük performansı çelik sektörü gösterdi. Ocak-kasımda çelik sektörü yüzde 37'lik bir artış sağladı ve böylelikle dördüncü büyük sektör konumuna geldi, 14,1 milyar dolara yükseldi." dedi.
"TÜRKİYE'DEKİ YABANCI ÖĞRENCİLER, ÜLKEMİZİN FAHRİ ELÇİSİ GİBİ OLACAK"
Gülle, Türkiye'deki üniversitelerde 135 bin yabancı öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek, bu öğrencileri üretimdeki fabrikalarda staj yaptırarak, fabrikaların müdürleriyle, yöneticileri ile tanıştıracaklarını, sonradan bu kişiler ülkelerine gittiğinde o firmanın bir temsilcisi, pazarlama elemanı gibi olacağını anlattı.
Bu öğrencilerin mezun olduktan sonra gittikleri ülkelerinde Türkiye'nin fahri elçisi gibi olacaklarını dile getiren Gülle, burada hem mezun öğrencinin hem de firmaların kazanacağını söyledi.Gülle, ticaret müşavirlerinin sayısının yeterli olmadığını ifade ederek, bunların sayısının artırılması gerektiğini bildirdi. İsmail Gülle, Türk Ticaret Merkezleri'ni de bir mal satmak isteyen bir firmanın, temsilcinin dış pazarda neye ihtiyacı varsa onu bulabileceği şekilde olmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Bazen doğru zamanda yapılmayan işlerin beklenen etkiyi göstermeyebildiğini dile getiren Gülle, ticaret müşavirlerinde geçmişte istenilen başarı yakalanamasa da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da ortaya koyduğu irade ve TİM'in de yönlendirmesiyle bu sistemin daha verimli kullanılabileceğini aktardı.
"İHRACATÇIYA ZARAR ETTİRMEYECEK KUR OLMALI"
Gülle, dolar kuruna ilişkin bir soruya karşılık, "Türkiye'de kurun ihracatçıya zarar ettirmeyecek bir kur olması gerekiyor. Bu, 5,20 de 5,40 da daha üstü de olabilir ama neticesinde ihracatçıya zarar ettirmeyecek bir kur... İhracatçıyı koruyan kur, gerçekçi bir piyasa kuru... Bu konudaki söylemimiz bu. Piyasada maliyetler nerelerden maliyetleniyorsa o kurdan..." dedi.
Kurun piyasadaki maliyetlere göre dengelenmesi gerektiğini dile getiren Gülle, kurun öngörülebilir olmasının önemine değindi.
Gülle, bu yıl yapılmayan İnovasyon Haftası'na ilişkin bir soru üzerine, inovasyonla ilgili programları bırakmalarının söz konusu olmadığını, 2019'un ilk çeyreğinde Türkiye'ye, ihracat ailesine yakışır bir etkinlik gerçekleştireceklerini söyledi. Bu zirvede önemli akademisyenlerle iş birliği yapacaklarını, Aziz Sancar gibi dünyaca ünlü isimleri bu inovasyon etkinliğine davet edeceklerini dile getiren Gülle, inovasyon zirvesini bilgi ekonomisiyle bir araya getireceklerini bildirdi.Gülle, faizlerde yüzde 40'ların konuşulduğu dönemlerden yüzde 25'lere gelindiğini belirterek, ancak bu oranların da yüksek olduğunu aktardı.
"ENFLASYON ETKİSİ DÜŞÜNEREK MAL ATIP SATMA YOK"
TİM Başkanı İsmail Gülle, tarım ürünlerinin ihraç edilmesinin enflasyonu artırıp artırmamasına ilişkin bir soruya karşılık, şu ifadeleri kullandı:
"Kasımda tarım ihracatı 2 milyar 300 milyon dolar, sanayi 12 milyar 300 milyon dolar. Yani genel tabloya baktığımızda 168 milyar doların yaklaşık 25 milyar dolarının tarım ürünleri olduğunu tahmin ediyoruz. Yani burada ne buluyorsak satıyoruz çok doğru bir şey değil. Keşke o noktada olsak. Burada ancak talebe karşılık mal satarsınız. Rusya Türkiye'nin en çok tarım ürünleri ihraç ettiği ülke. Burada yakında komşuları var ancak Rusya'ya satıyorsunuz. Japonya'ya greyfurt satıyorsunuz. Bu, fiyatı bulmayla ilgili. Tarım ürünleri ihracatı toplam rekoltenin yüzde 10'u civarında. Yani toplam tarım üretiminin yüzde 10'u ihraç ediliyor. O açıdan burada enflasyon etkisini düşünerek bir mal satma ya da mal alma durumu yok."
Gülle, İstanbul Havalimanı'nın tam olarak faaliyete geçmesinin ardından Atatürk Havalimanı'ndaki kapalı alanların fuar merkezi olarak değerlendirilmesine ilişkin de şunları söyledi:
"İstanbul'un ihracatı, birçok ülkenin ihracatlarından fazla. Ocak-kasım ihracatı 66 milyar dolar. Bir ay daha eklenirse 70-75 milyar dolar olacak. Böylesine büyük bir ihracat potansiyeli olan İstanbul daha büyük fuar merkezini hak ediyor."
(AA)