AKŞAM GAZETESİ
Türkiye, bitki çeşitliliğini ve tarımsal mirasını güvence altına almak amacıyla kapsamlı gen bankası çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, ülkede toplam 4 bin 501 türe ait 122 bin 750 tohum örneği farklı merkezlerde koruma altında bulunuyor. İzmir'deki Ulusal Tohum Gen Bankası bünyesinde 59 bin 150, Ankara'daki Türkiye Tohum Gen Bankasında ise 63 bin 600 örnek saklanıyor. Bunun yanında, 18 arazi gen bankasında 10 binin üzerinde canlı bitki örneği muhafaza ediliyor. Böylece Türkiye'nin farklı coğrafyalarına özgü bitkiler kayıt altına alınarak geleceğe taşınıyor.
ÇİFTÇİDEN ALINIYOR
Gen bankalarında toplanan materyaller; doğadan, çiftçilerden ve araştırma projelerinden elde ediliyor. Ata tohumlar sistematik şekilde analiz edilip tanımlanıyor, ardından ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere kayıt altına alınıyor.
49 ÇEŞİT TESCİLLENDİ
Bu süreç, iklim değişikliği ve tarımsal üretimde yaşanabilecek diğer risklere karşı uyum kapasitesini artırmak açısından stratejik bir öneme sahip. 2020-2022 yıllarında farklı bölgelerden toplanan 1537 yerel çeşit örneği, İzmir ve Ankara'daki gen bankalarına kazandırıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucu tekrarlanan veya ticari nitelikte olanlar ayıklandı. Projeyle ilk etapta 37, devamında toplam 49 çeşit tohum resmen tescillendi. Böylece Türkiye'nin bitkisel genetik kaynaklarının resmî envanteri giderek genişledi.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR İÇİN KULLANILIYOR
Türkiye'nin genetik hazinesi farklı merkezlerde muhafaza ediliyor. İzmir Ulusal Tohum Gen Bankası ve Ankara Tohum Gen Bankası en büyük iki merkez olurken, 18 arazi gen bankasında farklı bölgelerden toplanan canlı örnekler yaşatılıyor. Buna ek olarak altı araştırma enstitüsünde doğal süs bitkileri koruma altında tutuluyor. Böylece tarımsal çeşitlilik yalnızca saklanmakla kalmıyor, aynı zamanda bilimsel çalışmalar için kullanılabilir hale geliyor.
SÜS BİTKİLERİ DE KORUMA ALTINDA
Çalışmalar yalnızca tohumlarla sınırlı değil. Altı araştırma enstitüsünde 1000 türde yaklaşık 7 bin popülasyona ait soğanlı ve yumrulu süs bitkileri korunuyor. Ayrıca çiftçiler ve vatandaşlar da yerel tohumlarını bağışlayarak sürece dahil oluyor. Bugüne kadar 1000'i aşkın bağış, bakanlığın genetik kaynak envanterine eklendi. Bir aşama olarak öne çıkıyor. Türkiye, yürüttüğü bu çalışmalarla yalnızca tarımsal üretimi güvence altına almakla kalmıyor, aynı zamanda gelecek kuşaklara aktarılacak zengin bir genetik mirası da koruma altına alıyor.