121 yıllık rüya gerçek oluyor seri üretim 2019’a yetişiyor!

2’nci Abdülhamit’le başlayan, 1961'de Devrim’le rafa kalkan 121 yıllık yerli otomobil hayali nihayet gerçeğe dönüşüyor. Türk mühendislerinin elinden çıkan milli otomobile ait ilk prototipler kamuoyuyla paylaşıldı. Hedef 2019'da seri üretim...

1

Yerli otomobilin prototipi ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı. Üretilmiş üç prototipin resim ve videolarını gösteren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “İnşallah 2016'da her türlü mevsim, iklim ve arazi şartında deneyeceğimiz 30-40 araç üretmeyi hedefliyoruz. 2020'den önce de 2019 sonuna kadar Türkiye'de bunun seri üretimini başlatmayı hedefliyoruz" dedi. 

KAMUFLAJLI TEST EDİLDİ 

Türkiye’nin ‘yerli otomobil’ yolculuğu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın “Bir babayiğit arıyorum” sözleriyle başladı. Bu süreçte 2015'in ağustos ayına kadar prototiplerin hazırlanması hedeflendi. Yol haritası hedeflere uygun zamanlamayla devam ederken, Bakan Fikri Işık, prototip fotoğraflarını ve kendi yaptığı test sürüşüne ilişkin görüntüleri dün kamuoyuyla paylaştı. Bakan Işık, Türkiye’nin gururu milli otomobili anlatırken “Bu araçlar kamuflajlı. Otomotiv sektöründe araçların prototip ve deneme süreçlerinde kamuflajlı olması bir gereklilik”dedi.

SON HALİ BU OLMAYACAK

Bakan Işık, prototiplerin daha da geliştirileceği bilgisini verdi. Şu an hazırda biri hatcback, biri sedan, diğeri menzili artırılmış elektrikli ve sonuncusu da sadece elektrikli olmak üzere 3 prototip var. Bunlara ek, 4’üncü bir prototip üzerinde de çalışılıyor. Bu yeni prototip, 4x4 crossover olarak üretiliyor. 

Bakan Işık, bundan sonraki süreçle ilgili olarak da şu bilgileri paylaştı: “İşbirliği yaptığımız kurumlar var. Bundan sonrası AR-GE ve inovasyona dayanacak. Konfor ve güvenliğe odaklanacağız.”

Üç gövde seçeneği

Üç prototipin testleri sürerken yerli aracın sedan, hatchback ve crossover gövde seçenekleri de hazırlanıyor.

Gelir paylaşım modeli

ARACIN fikri haklarıyla ilgili de konuşan Bakan Işık, bunların hepsinin ‘babayiğit’le konuşulacağını söyledi. Işık, bu noktada devletin, çalışmalar karşılığında ileride ortaya çıkacak gelirden pay almak isteyeceğini belirterek, “Biz olaya sadece üretim olarak bakmıyoruz. Bu Türkiye'nin en önemli teknoloji geliştirme platformlarından birisidir” dedi.

Üretim maliyetini babayiğitle paylaşırız 

Yerli otomobile bütüncül bir bakış açısıyla yaklaştıklarının altını çizen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, En az yüzde 90'a yakın bir yerlilik oranı ile bu araçları üretmiş olacağız. Seri üretim noktasında hedefimiz özel sektörün bu işe öncülük, liderlik yapması. Bugün itibarıyla projemizin yaklaşık maliyetini hesapladık ama şu anda bizde kalsın. Önümüzdeki süreçte seri üretime talip olacak 'babayiğit' bulunduğunda, o 'babayiğit'le birlikte proje maliyetini paylaşırız" diye konuştu. 

Projenin kilit noktası istikrar

ŞİMDİYE dek projede aksama olmadığını söyleyen Işık, "Ama tabii her noktada olduğu gibi yerli otomobil konusunda da olmazsa olmazı istikrardır. İstikrar olursa bu projelere kaynak aktarılabiliyor, istikrar olmadığı zaman maalesef Türkiye'nin öncelikleri farklılaşıyor. Arzumuz Türkiye'de istikrarın sürmesi ve bu istikrar sayesinde Türkiye'nin özellikle 2020 yılına geldiği zaman bu alanda 'ben de varım' diyebilecek başarıyı ortaya koyması" dedi.

İç çekişmeler Güney Kore olma fırsatını kaybettirdi!

FİKRİ Işık, şöyle konuştu: "Devrim otomobilin yapıldığı dönemde Güney Kore'nin henüz bir otomobil markası yoktu. Keşke Türkiye o dönemde o projeye sahip çıksaydı. Bizim tarihimizde maalesef iç çekişmelerin nelere mal olduğuyla ilgili çok örnek var. Otomobil hikayesi de bunlardan bir tanesi. Güney Kore'nin yaklaşımını o dönemde Türkiye benimsemiş olsaydı, belki Türkiye dünya çapında birkaç global markaya sahipti. Güney Kore  dünyanın en ucunda, dünyanın bir ucundan Avrupa'ya, Amerika'ya, Türkiye'ye mal satıyor. Bugün bizi çok fazla eleştirenlerin anlayışı o dönemde iktidardaydı. O dönemde tren kaçtı." diye konuştu.

İlk talimatı 2. Abdülhamit verdi, yerli otomobil hayali Devrim’le gerçekleşti

Bakan Fikri Işık, Türkiye'nin yerli otomobil macerası ve arzusunun aslında Cumhuriyet öncesine dayandığını belirterek, bugünkü global firmalardan birinin 2. Abdülhamid'e bir araç hediye etmek istediğini, 2. Abdülhamid'in kibarca bu teklifi geri çevirdiğini anlattı. Işık, 2. Abdülhamid'in 1894 yılında Eskişehir'deki TÜLOMSAŞ tesislerinde yerli aracın yapılmasıyla ilgili talimat verdiğini dile getirerek, ancak Osmanlı Devleti'nin o dönemde girdiği süreçte bunun hayata geçmediğini belirtti. 1961 yılındaki "Devrim" otomobili projesinde de çok kısıtlı imkanlar, zor şartlar ve çok kısıtlı bir sürede 4 Devrim otomobili ve 10 tane de yerli motor yapıldığını hatırlattı. 

Milli marka yaratanlar

Güney Kore montajla başlayan üretiminde yaklaşık 40 yılda Hyundai-KIA markalarını yaratırken İran, Samand ile markalaştı. Malezya,1983’te Japonlardan aldığı lisansla başladığı üretimde Proton'a sahip oldu.

Aracın ismi daha sonra konulacak

Bakan Işık, milli otomobilin ismi konusunda şu an bir karar alınmadığını da söyledi. Fikri Işık, “AR-GE'yi TÜBİTAK olarak üstleniyoruz. Ama seri üretimde bir babayiğit istiyoruz. Buna yönelik girişimlerimiz var. Özel sektörde bir babayiğit çıktıktan sonra isim dahil, tesislerin nereye kurulacağı ve fiyat politikasını birlikte kararlaştıracağız. Şu anda bir babayiğit ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu.

NEW YORK VE LONDRA BENZERi FORMÜL: İSTANBUL TAKSİ

BAKAN Fikri Işık, "Şu anda London Taksi, New York Taksi çalışmalarının bir benzeri gibi İstanbul Taksi olacak. İstanbul'da belli bir süre sonra fosil yakıtlı araçların, ticari taksi olarak kullanılmasına belki sınırlama getirmek durumunda olacağız. Orada tamamen elektrikli araç veya İngiltere'nin yaptığı gibi 100 kilometrede emisyon değerini belirleyip ona göre bir teknolojiye müsaade edeceğiz. Emisyon bizim açımızdan çok önemli. Buna da çok çok olumlu katkı yapacak bir proje. Her açıdan baktığınızda yerli otomobil Türkiye için son derece önemli" diye konuştu.

İş dünyası ne dedi?


Milli otomobil bizi gururlandırır
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu:
Biz hep ithal otomobil mi kullanacağız! Gurur verici. Bizim de Vestel olarak yerli cep telefonumuz var. Televizyon üretiyoruz. Üretimimizin büyük bölümünü yurtdışına satıyoruz. Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesi de bizi gururlandırır.

Trendleri yakalayan araç olması gerek
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: 

Türkiye’nin bir yerli otomobil markasının olmasını tüm Türk vatandaşları arzu eder. Tabii bu aracın uluslararası standartları yakalayan bir ürün olması gerekiyor. Yerli otomobilin de hızlı değişen trendleri yakalayan bir araç olması gerek.

Devlet desteğiyle bir babayiğit çıkar
Kadoğlu Holding Yön. Kur. Başkanı Tarkan Kadoğlu: 

Türkiye’de ilk oluşunu önemsiyoruz. Özel-kamu işbirliğiyle hayata geçirildiğinde başarılı olacağına inanıyoruz. Devlet sübvanse ederse bir babayiğit çıkacaktır. Türkiye'de lüks bir araç değil alt ve orta kesime hitap edecek bir araç olmalı. 

Yerli malı kullan ki sanayimiz gelişsin
Sanko Holding Yön. Kur. Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: 

Yerli otomotiv Türkiye için çok önemli. Atatürk “Yerli malı kullan yerli sanayi gelişsin” derdi. Şimdi bu politikanın devam ettirilmesi yerli sanayinin gelişmesi için çok önemli. Yapanları tebrik ediyoruz.

Diğer markalara katkısı da olur
Makine ve Aksamları İhr. Birliği Bşk. Adnan Dalgakıran: 

Refah ülkesi olabilmemiz için kendi markalarımızı yaratmamız şart. Bir ülkenin kendi otomotiv markasının olması diğer markalarının da değerini artırıyor. Bunun tüm sektörlere, tüm Türk markalarına faydası olacaktır diye düşünüyorum.

Tasarruflu olursa Türk esnafı kullanır 
TESK Başkanı Bendevi Palandöken: 
Türk sanayisinin gelişmesine öncülük edecek bir araç. Yerli marka önemliydi. Yakıt tasarrufu sağlayan ticari araç olursa mevcut araçlarımızla değiştirebiliriz. Türkiye’nin ilk yerli aracı Devrim’den sonra bu model çok daha başarılı gördüğüm kadarıyla.