İngiltere, Şili gibi dünya örneklerine bakınca, Türkiye’nin Bireysel Emeklilik Sistemi’yle (BES) ilgili kısa sürede çok hızlı ve başarılı adımlar attığını vurgulayan Halk Emeklilik Genel Müdürü Nurullah Okur, 1 Ocak 2017’de başlaması öngörülen ‘otomatik katılım’ın da ikinci ve daha önemli bir adım olduğunu belirtti. Erken yaşlarda tasarruf bilincinin artması için BES’in önemli bir araç olduğunu hatırlatan Okur, “Özellikle bu nedenle otomatik BES’i çok iyi anlatmalı, planlamayı iyi yapmalıyız. Katılımcıları ikna etmeli, ne kadar fayda sağlayacağını ortaya koymalıyız. Çünkü otomatik BES’ten en çok nemalanacak kesim, yeni avantajlar nedeniyle çalışanlar olacak” dedi. Otomatik katılımda sağlıklı bir başlangıç için en az 250 çalışanı olan şirketlerden başlamanın iyi olacağı söyleyen Okur, bu sayı 100 kişi olarak belirlenirse onun altında da kalkabileceklerini söyledi. 10 yıl içinde herkesin BES’e dahil olacağını düşündüğünü belirten Okur, tüm planların buna göre yapılması gerektiğini söyledi.
İŞVERENLERİN İŞİ KOLAYLAŞTIRILMALI
Otomatik katılımın doğru başlaması için belli konulardaki belirsizliklerin bir önce kalkması gerektiğine de atıf yapan Okur, yeni sistemin doğru işlemesi için işverenin işinin kolaylaştırılması gerektiğini söyledi. Okur sözlerine şöyle devam etti: “Otomatik katılımda iş süreçleri de önemli olacak. Bunlardan biri çalışanlarını BES’e dahil edecek işverenler için operasyonları kolaylaştırmalıyız. Otomatik katılım onlar için ek iş olmamalı. İşverenler açısından en büyük sorumluluk ise çalışanları açısından en iyi BES planını sorgulamaları ve seçmeleridir. Cayma hakkının kullanımını azaltmak için de çalışmalıyız. Zaten ücretten en çok kesinti oranın yüzde 3 olması bunu amaçlıyor. Hizmet kalitesi ve teknolojik altyapıya da çok dikkat etmeliyiz.”