Turizmin son 10 yılın en ağır krizini yaşadığı dönemde ilk aşamada 1 milyar 500 milyon lira, toplamda ise 4 milyar liralık yatırımla Antalya'nın en lüks otellerinin bulunduğu Belek'te The Land of Legends Theme Park'ı Temmuz itibariyle hizmete açmaya hazırlanan Fettah Tamince, DHA'ya özel değerlendirmelerde bulundu. Her sektörün zaman zaman birtakım sorunlar yaşadığını, yaşamaya da devam edeceğini belirten Tamince, turizm sektöründe bugün yaşanan sorunların geçen yıl sinyallerini verdiğini söyledi. Tamince, "2016'da farklı bir türbülans yaşıyoruz" dedi. Antalya'ya yılın 5 aylık döneminde gelen turist sayısında ciddi düşüş yaşandığını aktaran Tamince, uçak krizi dolayısıyla Rusya, sonrasında güvenlik endişesi nedeniyle Avrupa pazarından gelişlerde sorunlar yaşandığını anlattı.
"ÇÖZÜM ODAKLI BAKIŞ"
Türkiye'nin son yıllarda dünya ortalaması yüzde 4'ler düzeyindeyken, turizmde çift haneli büyüme rakamlarına ulaştığını, ancak bu yıl itibariyle bunun sürdürülebilirliğinin ortadan kalktığını kaydeden Tamince, sektörün yaşadığı krize ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çok uzun vadeli bakmak lazım. Türkiye turizm potansiyeli çok büyük, turizm yatırımları çok yüksek olan bir ülke. Sadece Antalya'da özel sektörün 35 milyar dolar üzerinde yatırımı söz konusu. Bununla birlikte devletin de ciddi altyapı yatırımları var. Antalya'ya sadece 5 saatlik uçuş uzaklığında 3 milyar nüfus var. Realitede sorunlar var, ancak 'bunun üstesinden nasıl geliriz'in gayreti içinde olmamız lazım. 'Aman ne oldu' diye kendimizi demotive edersek bu işin içinden çıkamayız. Grup olarak bu sorun karşısında 'Rixos olarak satış pazarlama faaliyetlerini nasıl artırırız, yeni pazarlara nasıl gideriz' arayışı içinde olduk ve ciddi mesafe kat ettik."
"1 ARAP TÜKETİCİ 5 RUS TÜKETİCİ KADARDIR"
Tamince, sektörün yeni pazar arayışı içinde ön plana çıkan Ortadoğu ve Arap yarımadasının siyasi eleştiri içinde ele alınmasına karşı çıktı. Söz konusu pazarların olumsuz değerlendirilmesinin şu an için geçerli bir nedene dayanmadığını savunan Tamince şöyle konuştu: "Avrupa'nın en iyi destinasyonları yıllardır Araplarla ayakta kalır. Fransa, İtalya, İsviçre, Paris, Londra. Ortadoğulu, Arap tüketici ciddi para harcar, lükse düşkünlükleri var. Çünkü zenginler. Ülkelerin makro dengelerine bakmak lazım. Suudi arabistan'da kişi başı gelir 30 bin dolar, Arap Emirlikleri'nde 50 bin dolar. Rusya'da kişi başı gelir 10 bin dolar. Bir Arap tüketici 5 Rus tüketici kadardır."
"YENİ ÜRÜNLER ORTAYA KOYAM GEREK"
Bununla birlikte söz konusu grubun kalabalık aile yapısıyla tatil için gittikleri ülkede uzun süre konaklamayı tercih ettiğini aktaran Tamince, bunun İstanbul'u ayakta tutan en büyük potansiyel olduğunu, ancak Türkiye'nin bu pazar içindeki payını artırabilmesi için onlara göre ürün geliştirmesi, yeni ürünler ortaya koyması gerektiğini belirtti. Tamince, "Yıllardır Mart ayını İranlı'lar kurtarır. Bir anda yüz binler gelir, bütün oteller dolar. Hindistan'ın yut dışında yapılan düğün bütçesi 5.2 milyar Euro. Bunun 1 milyar Euro'sunu neden almayalım. 3 yıl sonra Çinli seyahat edenler dünyada 1 numara olacak. Niye gayret göstermeyelim" diye konuştu.
"9 GÜN TATİL ÖNEMLİ BİR FIRSAT"
Bu süreçte dikkat çekilmesi gereken en önemli noktanın hükümetin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorunlar karşısında sektörle hareket etmeyi tercih etmesi olduğunu vurgulayan Tamince şöyle devam etti:
"Gidiyoruz kapıları açık. Bizi dinliyorlar. Tanıtım bütçelerini artırmaya çalışıyorlar. Yeterli mi, hep beraber gayret ediyoruz. Yeterli olmayan noktaları yeterli hale getirmenin mücadelesi içindeyiz. Bu işbirliği içinde, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılması yönünde sektör talebi de Bakanlar Kurulu tarafından hızla değerlendirilip sonuca bağlandı. Bu uzatma hem tüketici hem de bizler için önemli bir fırsat oldu."
"KRİZİN ÖĞRETİCİ YANI DA VAR"
Bu haliyle sektörün yaşadığı krizin öğretici bir yanı olduğunu da savunan Tamince, "Belki 2 yıl sonra 'İyi ki böyle bir şok yaşamışız. Riskli pazarları çeşitlendirdik. Bundan sonra yüzde 30- 40 düzeyinde, bir kentin bütün gelirini bir ülkeye bağlamak doğru olmaz' diyeceğiz" dedi.
Kriz koşullarında önemli bir noktanın da markalaşmak olduğunu belirten Tamince, yarattığı markanın krizin etkilerine karşı koruyucu güç olduğunu söyledi. Bu noktada marka haline gelmemiş, gelememiş sektör oyuncularının büyük markalarla işbirliğine gitmesini öneren Tamince, "Büyük marka bir okyanustur, onunla beraber olmak lazım" dedi.
"TÜRKİYE VE RUSYA BİRBİRİNE MUHTAÇ"
Türkiye'nin artık turizm yazılımını bir kez daha gözden geçirmek zorunda olduğunu kaydeden Tamince, bu ortamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya'ya mektubunun, Rus kamuoyunda geniş karşılık bulduğunu söyledi. Türkiye ve Rusya'nın birbirine muhtaç iki ülke, birbirini tamamlayan iki toplum olduğunu belirten Tamince, "Bunlar güzel gelişmeler. İki ülke arasındaki sorun 3 ayda çözülür, 1 yılda çözülür onu bilemem ancak bizim sektörü olumlu etkileyecektir" değerlendirmesini yaptı.
Tamince, kriz günlerinde gruba satın alma yoluyla yeni otel eklenip eklenmeyeceğine yönelik soruya ise "Gündemde yok ama neticede işadamıyım, hesabıma kitabıma uyan bir şey olursa değerlendiririz. Ama bunun insanların zor gününden faydalanıyoruz gibi görülmesi lazım" karşılığını verdi.(DHA)