Yeni bulunan mineral yatağı dünyanın ihtiyacını yüzyıllarca karşılayabilir

Yeni bir çalışmaya göre araştırmacılar, Japonya’nın kıyı kesiminde dünyanın ihtiyacını yüzyıllarca karşılayabilecek miktarda nadir mineral yatağı buldular. Geçen hafta Salı günü Nature bülteninde yayınlanan çalışmada, yatağın 16 milyon ton değerli metal içerdiği bildirildi.

1

Dünyada nadir bulunan mineraller, akıllı telefon pillerinden elektrikli taşıtlara kadar her şeyde kullanılıyorlar. Tanım olarak bu mineraller, 17 tane metalik nadir elementten birini veya daha fazlasını içeriyorlar (periyodik tabloya aşina olanlar için bu elementler alttan ikinci sırada yer alıyor).

 
Bu elementler aslında Dünya’nın kabuk katmanlarında bol miktarda bulunuyorlar fakat genelde büyük oranda dağılmış durumdalar. Bu sebeple Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumuna göre, çıkarılabilir mineral halinde büyük miktarda element bulmak zor.
 
Şu an bu elementlerin çıkarılabildiği ve ekonomik olarak uygun olan sadece birkaç tane bölge var ve bu madenleri çıkarmak genelde pahalı.
 
Çin, bu mineraller konusunda dünyadaki tedariğinin çoğunu, onlarca yıldır sıkı şekilde kontrol ediyordu. Bu durum, önemli bir elektronik üreticisi olan Japonya’yı, komşusunun belirlediği fiyatlara uymaya zorlamıştı.
 
Küserel ekonomiyi değiştirebilecek yeni bir keşif
Çalışmanın yazarlarının tezde belirttiğine göre yeni keşfedilen bu yatak, “söz konusu metallerin bütün dünyaya yarı-sonsuz bir temelde tedarik edilmesi için” yeterli.
 
Küresel ihtiyacı 780 yıl boyunca karşılayacak kadar itriyum, 730 yıl boyunca karşılayacak kadar disporsiyum, 620 yıl boyunca karşılayacak kadar evropiyum ve 420 yıl boyunca karşılayacak kadar da terbiyum bulunuyor.
 
Gizli yer, Tokyo’nun yaklaşık 1.850 kilometre güneydoğusundaki Minamitori Adasında bulunuyor. Japonya’nın münhasır ekonomik bölgesi içinde yer alan ada halkı, oradaki kaynaklar üzerinde imtiyaz sahibi.

Technology Metals Research isimli bir pazar araştırma şirketinin kurucu müdürü olan Jack Lifton, The Wall Street Journal gazetesine şöyle söylüyor: “Bu durum Japonya için beklenmedik değişimlere sebep olabilir.”
 
“Kaynakları geliştirme yarışı başlamış durumda.”
Reuters’in 2014 yılında bildirdiğine göre Çin, iki ülkenin de üzerinde hak iddia ettiği adalar yüzünden çıkan bir anlaşmazlık sırasında bu maddelerin nakliyatını durdurmuştu ve bu olaydan sonra Japonya, kendi mineral yataklarını aramaya başlamıştı.
 
The Journal sitesinin söylediğine göre Çin, bundan önce 2010 yılında nadir element ihracat kotasını düşürmüş ve fiyatları yüzde 10 kadar fazla miktarda yükseltmişti. Yaşanan anlaşmazlığın Dünya Ticaret Örgütüne taşınmasından sonra Çin, mineralleri yeniden daha fazla ihraç etmeye mecbur bırakılmıştı.
 
Dünyada nadir bulunan elementler, volkanik faaliyetler ile oluşabiliyorlar fakat gezegenimiz üzerindeki mineralleri pek çoğu, Dünya ortaya çıkmadan önce gerçekleşen süpernova patlamaları ile oluşmuş.
 
Mineraller, Dünya meydana geldiği zaman gezegenin manto tabakasının (kabuğun altında bulunan bir kaya katmanı) en derin kısımlarına gitmiş.
 
Tektonik faaliyetler mantonun çeşitli bölümlerini hareket ettirdikçe, nadir elementler yüzeye yaklaşmış.
 
Kayaları milyonlarca yılda parçalayarak tortu haline getiren hava koşulları, bu nadir mineralleri de gezegenin her tarafına dağıtmış.
 
Japonya’nın bu yeni bulunan katmanları kullanarak, dünya nadir element piyasasına egemen olmasını önleyen tek şey, bu mineralleri çıkarmanın zor olması.
 
Çalışmanın baş yazarı Yutaro Takaya, The Journal sitesine bu işlemin pahalı olduğunu, bu yüzden en ucuz yöntemleri kararlaştırmak amacıyla daha fazla araştırmanın yapılması gerektiğini söylüyor.
 
Nadir elementler, küresel teknoloji ekonomisinin en hızlı büyüyen işkollarından bazılarının belkeğimini oluşturmaya devam edecek gibi görünüyor.
 
Japonya’nın artık, küresel tedariğin çok büyük bir kısmını denetim altında tutarak, elektronik cihaz üreten Çin ve ABD gibi ülkeleri kendi belirlediği fiyatlarla mineral satın almaya mecbur bırakma fırsatı bulunuyor.
 
(Business Insider)