Yahudiler, üç büyük bayramlarının (Pesah, Şavuot, Sukot) sonuncusu Sukot (Çardaklar) Bayramını yaptıkları çardaklar ve bu bayrama özgü bitkilerle kutluyor.
Bu yıl 23 Eylül Pazar akşamına denk gelen ve yedi gün yedi gece devam edecek Sukot bayramı, Hazreti Musa ile beraber Mısır’dan çıkan İsrailoğulları’nın çölde bulabildikleri dallar ve yapraklardan yaptıkları çardaklarda yaşamalarının anısına, Sukot (çardaklar, çadırlar) adıyla anılıyor.
Yahudi inancına göre, Sukot bayramı, İsrailoğulları’nın çölde geçici barınaklarda yaşayarak dolaştığı kırk yılı temsil ediyor. İbranice “Suka” kelimesinin çoğulu Sukot, ‘çardaklar' anlamına geliyor ve "geçici barınaklara" gönderme yapmak için kullanılıyor.
İbrani takviminin Tişri ayının 15'inde başlayan Sukot bayramı boyunca, yemek, okuma, misafir ağırlama ve uyuma gibi evde yapılan hemen hemen her şey, bu bayram için özel olarak evlerin damlarında ya da bahçelerinde hazırlanan çardaklarda gerçekleştiriliyor.
Yahudiler Sukot’u ayrıca, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın güney batısında yer alan Burak (Ağlama) Duvarı'nın önünde, etrog (turunçgillerden bir meyve) ve lulav (hurma ağacı dalı) bitkileriyle Tevrat’tan dualar eşliğinde ayin yaparak kutluyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Yahudi mahallesindeki evlerin önünde, Sukot münasebetiyle çok sayıda çardak kuruldu.
Gün boyunca vaktini Suka’larda dua ve ibadetle geçiren Yahudiler, aileleriyle akşam yemeklerini de aynı yerde yiyerek bayramlarını ihya ediyor.
Dini kıyafetleri ve ellerinde Sukot bayramına özgü bitkileriyle dolaşarak Ağlama duvarına giden Yahudiler, Kudüs’ün Eski Şehir sokaklarında renkli görüntüler oluşturuyor.
Öte yandan Fanatik Yahudiler ise, bu bayramları fırsat bilerek İsrail polisinin geniş güvenlik önlemleri altında Mescid-i Aksa’nın avlularına girerek, Harem-i Şerif’in hürmetini ihlal ediyor.
Yahudilerin baskınları 2003'te başladı
Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesi, İsrail polisinin tek taraflı aldığı kararla 2003'te başladı.
Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin tüm itirazlarına rağmen, İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.
Fanatik Yahudiler, İsrail polisi eşliğinde, sabah ve öğleden sonra günde iki kere Mescid-i Aksa’nın güneybatı duvarında bulunan El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'in avlusuna giriyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
(AA)