Venezuela’ya ekonomik darbe

Her şey 1998'de Hugo Chavez'in Devlet Başkanı seçilip ABD hegemonyasına açık tavır alması ve petrol şirketlerini kamulaştırmasıyla başladı. Venezuela'da 18 yıldır denenmeyen darbe kalmadı. 

Venezuela 1998 yılında Hugo Chavez’in iktidara gelmesinden itibaren küresel oligarşinin hedefi haline geldi. Başta petrol şirketleri olmak üzere ülkenin stratejik kurumlarını kamulaştırmaya başlayan Chavez, yoksullara yönelik sosyal politikalar izlemeye başladı. Chavez’in önderliğindeki hareket diğer Latin Amerika ülkelerine de ilham olurken kıtada ABD karşıtı fikirler güçlenmeye başladı. Chavez’e yönelik ilk darbe girişimi ABD destekli sermaye sınıfı ve subaylar tarafından 11 Nisan 2002’de gerçekleştirildi. Ancak sokaklara dökülen Venezuela halkı iradesini dış güçlerin maşalarına tıpkı 15 Temmuz’da Türkiye’de olduğu gibi terk etmedi ve sadece üç gün sonra 14 Nisan 2002’de Chavez tekrar devlet başkanlığı koltuğuna oturdu. 

CHAVEZ’İN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ 

Venezuela hükümeti Türkiye’de olduğu gibi yoksullara yönelik konut projelerine de hız verdi. Hatta TOKİ ile işbirliğine de gidildi. Bu süreçte küresel sermaye tarafından desteklenen basın, Chavez’e yönelik karalama kampanyası başlattı. Ülkesinin çıkarına hareket ettiği için Chavez, ‘özgürlük karşıtı’ ve ‘diktatör’ olarak lanse edilmeye başlandı. Herhalde bu ithamlar bize yabancı gelmiyordur. Chavez 2011 yılında kansere yakalandı ve 2013 yılında da hayatını kaybetti. Chavez’in ardından onun takipçisi olarak Devlet Başkanı olan Nicolas Maduro, liderinin hastalık enjekte edilerek Yaser Arafat gibi öldürüldüğünü iddia etti. Yani Chavez’in ölümü de şüpheliydi. 

Kişiye değil sisteme saldırı 

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin yeni başkanı da yine Bolivarcı Nicolas Maduro olmuştu. Tüm karalama kampanyalarına rağmen Maduro iktidarında Chavez’in başlattığı politikalar devam ettirildi. Ancak ülkeyi ekonomik olarak zor durumda bırakmak için dünya egemenleri her adımı atıyordu. Petrol fiyatları üzerinden yapılan operasyon Venezuela’yı da hedef almıştı ve ekonomisi büyük oranda petrole dayanan ülke ağır yara aldı. Nicolas Maduro, geçtiğimiz ay Amerikan merkezli Citibank’ın bir ay içerisinde Venezuela Merkez Bankası’nın hesabını kapatacaklarını kendilerine bildirdiğini de açıkladı. Venezuela’nın bu hesap üzerinden uluslararası ödemelerini yaptığı biliniyor. 

Muhalefet kışkırtılıyor

Ülkenin adım adım darbe sürecine girdiğini gören Maduro ABD ve destekçilerini uyardı, FETÖ operasyonlarını kastederek, “Aynısı burada olursa Erdoğan’ın yaptıkları benim yapacaklarımın yanında bebek işi kalır” dedi. Ülkede perşembe günü muhalifler Maduro yöntemine karşı sokağa döküldü. Maduro ise kendi destekçileriyle miting düzenledi. Ülke her an her gelişmeye gebe. ,

ABD'nin sloganı: Açız!

Ekonomik darbelerle zor duruma düşürülen hükümet karşısında ABD destekli gruplar 'Açız' sloganıyla geçtiğimiz hafta sokaklara akıtıldı. Kötü ekonomiden Maduro hükümeti ve sosyalist politikalar sorumlu tutuluyor.