1
Savaş denildiğinde aklımıza düzenli orduların karşılıklı mücadelesi gelirdi. Militanlarla düzenli ordu arasında yaşanan çatışmalar, alışık olduğumuz dünya düzeninde “terörle mücadele” olarak adlandırılırdı. Fakat gelinen noktada, dünyanın en etkili devletlerin düzenli ordular yerine, farklı örgütleri kullandığına ve onlara en kirli işleri yaptırdığına şahit oluyoruz.
7 Şubat Deyr ez-Zor olayı
Girkin, Vagner’in Deyr ez-Zor’da 200’den fazla kayıp verdiğini iddia etti. Bu haberi Ukrayna merkezli bloglar ve haber siteleri yaymaya başladı. Hatta kime ait olduğu belli olmayan ses kayıtları, Rus sosyal ağlarını doldurdu. Bu ses kayıtları Rusçaydı ve olayın nasıl geliştiğini anlatıyordu. ABD’nin nasıl bir rahatlıkla Vagner birliğini top atışlarıyla ve ardından hava araçlarıyla saatlerce vurarak, darmadağın ettiğini hikaye ediyordu. Gerçi hiçbir ses kaydında tam kayıp sayısı verilmiyordu. Yüzlerce denilerek geçiliyordu.
Bu haberler uluslararası medyaya da yansıyınca, Rus dışişleri sözcüsü, olayda ölen ve yaralanan Rus vatandaşlarını açıklamak zorunda kaldı. Rus dışişlerine göre 7 Şubat’ta 5 Rus vatandaşının hayatını kaybetmişti. Rus basını bu sayıyı 12'ye yükseltti. Farklı iddialara göre, Rus özel ordusu, 7 şubat olayında 5 ila 200 arasında kayıp vermişti. Ortada kesin bir rakam olmasa da, koalisyonun 7 şubatta vurduğu Esed yanlısı milis kuvvetleri arasında Rus özel ordunun elemanlarının da olduğu Ruslar tarafından kabul edilmiş oldu. Bu durumda “Rus özel orduları nedir?” sorusu doğuyor.
Rus özel orduları
Vagner kayıplarını sızdıran İgor Girkin, Doğu Ukrayna’da bu tarz oluşumların başında olan eski bir Rus subayı ve daha önce Çeçenistan’da görev almış. Memorial (Çeçenistan İnsan Hakları Merkezi) kayıtlarına göre, Çeçenistan’da sivillere karşı insani suç işleyen Girkin, daha sonra Doğu Ukrayna’ya yerleşmiş ve burada uzun zaman STK çatısı altında ayrılıkçı güçleri eğitmiş. Fakat üs edindiği Slavyansk şehrinden direnmeden kaçınca, komutanlık yerine Twitter haberciliğiyle yetiniyor.
Girkin’nin yapamadığını “Vagner” adını taşıyan başka bir oluşum yaptı. Basına göre Vagner grubu önceleri “Slavyanskiy Korpus” (Slav Birliği) adıyla 2013 sonbaharda ortaya çıktı. Suriye rejimiyle petrol kuyularını kurtarma ve koruma anlaşması yapan bu özel güvenlik şirketi, eski SSCB’nin her yanından özel harekatçıları, subay ve askerleri örgütleyerek Suriye’ye götürdü.
“Moran Security Group” adıyla kayıtlara geçen bu şirketin iki ortağı Vadim Gusev ve Yevgeniy Sidorov daha sonra Rusya’da paralı askerlikle suçlanarak tutuklandı. Slavyanskiy Korpus (Moran Security Group) hikayesi burada bitiyor ve haberlerde Vagner grubu konuşuluyor. Fakat Slavyanskiy Korpus Google’da arandığında VK sosyal medya ağında bir sayfa çıkıyor. Hatta sayfaya girince, bu gruba katılmak için ulaşabileceğiniz iletişim numaralarına ve e-mail adresine dahi ulaşılabiliyor. Gerçi aynı sayfada, böyle bir oluşumun uzun zamandır var olmadığını iddia eden yazılar ve yorumlar da mevcut. Rus basına göre ise kontrolü el değiştiren özel ordu oluşturma izni “Vagner” ile devam ediyor. Dünyada daha çok bu ismi tanıyor.
Vagner
Vagner dışında “Turan” adlı bir özel ordu birliğinin olduğunu iddia edenler de var. Fakat bu birliğe ait sosyal medyaya sızan birkaç resimden başka bilgi yok. Böyle bir birliğin var olduğu dahi tartışmalı.
Vagner’in ise Rus ordusunun Krasnodar iline bağlı Molkino köyü civarındaki üssünün yakınlarında bir üsse sahip olduğu ve burada eğitim verdiği söyleniyor. Çeşitli kaynaklara göre, Vagner bugüne kadar 17 milyar ruble para harcamış ve bu paranın büyük bir kısmı maaş olarak ödenmiş. Vagner’e katılanlar 50 bin ila 300 bin ruble arasında değişen maaşlar alıyor. Bu rakam, kışla ile savaş ortamı arasında değişim gösteriyor. Vagner birliği 2014’ten bu yana Suriye’de DEAŞ ile savaşmış ve her iki Palmira operasyonda görev almış.
İlk kurulduğu zaman Savunma Bakanlığı’nın fonlarından ve desteklerinden faydalanan bu birlik, artık Esed rejiminden aldığı ödeneklerle faaliyet gösteriyor. Vagner’in Suriye’de faaliyet gösteren Rus enerji şirketi Evro Plus ile anlaşması olduğu da iddia ediliyor. Bu iddiaya göre Evro Plus, Suriye rejimiyle, kurtardığı ve işlettiği petrol kuyularından çıkan petrolün dörtte birine sahip olmak üzere bir anlaşma yaptı. 7 şubat 2018’de yaşanan çatışma ise Conoco petrol kuyusunu ele geçirmek için yapılan bir saldırıydı.
Evro Plus ve Vagner, basında “Kremlin’in aşçısı” olarak anılan Yevgeniy Prigozhin’e ait. ABD’nin yaptırımlar listesinde bulunan Prigozhin’in, seçimlere müdahale eden “trollerin” çalıştığı şirketin de sahibi olduğu iddia ediliyor.
Rusların Suriye’deki varlığının iki farklı koldan oluştuğunu anlamak mümkün. Vagner ve diğer paramiliter birlikler, bu savaşta devletin açıklamakta zorlanacağı işleri yapıyor ve her özel şirket gibi kâr etmeyi amaçlayan bir oluşum. Vagner’in işe aldığı elemanlar sadece Rus vatandaşlarından oluşuyor ve bütün eski SSCB’yi kapsıyor.
Krasnodar’daki askeri üssün yakınlarında eğitim veren Vagner’in başka bir alternatifi de Çeçenistan’da faaliyet gösteriyor. “Özel Harekat Merkezi” olarak isimlendirilen ve yine özel bir şirket olan bu merkez, İçişlerine ve Çeçenistan polis birliklerine eğitim veriyor; ARGE çalışmaları yürüterek hafif araç, silah ve ekipman üretimine katkıda bulunuyor. Fakat Çeçenlerin Suriye’deki varlığı paramiliter değil. Çeçen, İnguş ve Dağıstan kökenli vatandaşlardan oluşan Rus birliklerinin Suriye’de resmi ordu vasfında olduğunun altını çizmek gerek. Askeri polis birlikleri olarak Suriye’de görev yapan bu personel, Rus ordusuna ait. Bu birliklerin asıl görevi Rus üslerini korumak, elde edilmiş bölgelerde ve çatışmasızlık bölgelerinde kontrol noktaları oluşturarak güvenlik sağlamak. Rus üslerinin ve birliklerinin konvoylarla yapılan ikmal ve lojistiğinin güvenliğini sağlamak. Halep’te ise bu birlikler asayiş görevi yapmıştı.
Kafkasya’dan Suriye’ye bu birliklerin gönderilmesinin temel sebebi ise Müslüman ve Sünni olmalarıydı. Bu polis birliklerinde, Kafkasya’da savaş deneyimi olan personelin ağırlıklı olduğu söyleniyor. Rus yetkililerin son açıklamalarına göre, Rusya’nın farklı bölgelerinden gelen 50 bini aşkın askeri personel Suriye’ye görev yapmış.
Sonuç olarak Rusların Suriye’deki askeri varlığının iki formunun olduğunu söylemeliyiz: Birisi resmi devlet personeli ve diğeri ise özel paralı askerler. Kremlin resmi personelinden sorumlu olduğunu kabul ederken özel şirketlerden uzak duruyor. Tabii ki bu uzaklık, o şirketlere destek vermediği anlamına gelmiyor. Sonuçta onur madalyaları her iki kola da takılıyor.
(AA)