Türkiye bu kez kararlı biz en iyisi çıkalım

Yavuz ATALAY

ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 binden fazla asker ve diplomatı Suriye’den çekeceğini açıklamasının ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkililerinin günlerdir Türk kaynaklarıyla görüşüp, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna girip girmeme konusunda ne kadar ciddi olduğunu öğrenmeye çalıştığı ortaya çıktı. AKŞAM’a konuşan bir üst düzey ABD Dışişleri Bakanlığı kaynağı, “Genelde bu tür açıklamalar (Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna gireceğiz açıklaması) pazarlık unsurudur ya da blöftür. Türkiye’nin bu konuda ne kadar ciddi olup olmadığını araştırdık. Aldığımız cevaplar sonrası kararlı olduklarına kanaat getirdik. Pentagon da aynı şekilde kendi Türk kaynaklarını kullanarak Türkiye’yi anlamaya çalıştı. Pentagon’un bu kez karşı çıkmamasının nedeni büyük ihtimalle bu kararlılık” dedi. 

TRUMP KAZANANIN YANINDA 

YPG / PYD gibi yapılanmaların Türkiye’nin karşısında şansı olmadığını ifade eden kaynak “Türkiye’nin bu örgütlerle sıcak temasa girme noktasında kararlı olduğunu öğrendik ve teyit ettik. Türkiye YPG ve PYD ile savaşıyorken, ABD’nin Suriye’de kalması, ABD’yi kukla gibi gösterir. Bunu da istemeyiz” dedi. Aynı kaynak, “Trump’ın bir işadamı olarak hep kazananın yanında olacağını unutmayın” ifadelerini de kullandı. Trump’ın kararını AKŞAM’a değerlendiren isimler ise ABD’nin artık Türkiye’ye güvenmek zorunda olduğunu ve başka şansının olmadığını söyledi. Bir kesim üst düzey ABD’li isim, Erdoğan’ın mesajının net olması neticesinde ABD’nin böyle bir karar aldığını savundu.

FETÖ DESTEKÇİSİ VEKİLLER KARŞI ÇIKTI

DAEŞ’i bitirdiklerini ve artık Suriye’de olmaları için bir gerekçe olmadığını belirten Trump’ın askerleri ve diplomatları geri çekme kararının ardından ABD Kongresi harekete geçti. Özellikle FETÖ ile yakın çalışan ve her fırsatta Türkiye’yi yerden yere vuran ABD’li Kongre Üyeleri ve Senatörler, Trump’ın kararına tepki gösterdi. Cumhuriyetçi kıdemli Senatör Lindsey Graham, Suriye’den çekilmenin, ABD için bölgede ve dünyada “yıkıcı sonuçlar” doğuracağını ileri sürerek, “DEAŞ, İran, Esad rejimi ve Rusya için büyük bir kazanç olur” dedi. Colarado Senatörü Cory Gardner da paylaşımında Trump’a, çekilme kararını bir an önce durdurması çağrısında bulundu. ABD Kongresi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Bob Corker ise, alınan karardan kurumların haberdar olmadığını ve iletişimin sağlanmadığını belirtti.

Zaten yıllardır uğraşıyorum

ABD Başkanı Donald Trump, dün peş peşe attığı tweetlerde  “Suriye’den çıkmak sürpriz değildi. Yıllardır bunun için çalışıyorum ve 6 ay önce niyetimi yerine getirmeye karar verdiğimde biraz daha kalmaya karar verdim. Rusya, İran, Suriye ve diğerleri DEAŞ’ın yerel düşmanlarıydı. Hepimiz bunun için çalıştık. Şimdi eve dönme ve yeniden inşa etme zamanı. ABD, hiçbir şey kazanmadan değerli canları ve trilyonlarca doları yaptıklarımızı takdir etmeyen kişileri korumak için Ortadoğu’nun polisi olmak mı istiyor? Nihayet başkalarının savaşma zamanı geldi” ifadelerini kullanarak çıkma konusunda bu kez kararlı olduğunu gözler önüne serdi.

Hâlâ çıkmanızı bekliyoruz

Rusya lideri Vladimir Putin de her sene sonunda yaptığı yıl sonu konuşmasında konuya değinerek “ABD Başkanı Donald Trump’ın DEAŞ karşısında zafer kazanıldığı yorumuna genel olarak katılıyorum. Hepimize tehdit olan DEAŞ’a büyük darbeler indirildi. Ancak çekilme kararının tam olarak ne anlama geldiğinden emin değilim. ABD Afganistan’dan da çekileceğini söyledi ama 17 yıldır orada. ABD’nin Suriye’den çekildiğine dair henüz bir emare göremedik. Bölgede hiçbir meşruiyetleri de yok” dedi. Atatürk’le ilgili de fikirleri sorulan Putin, “Mustafa Kemal Atatürk Türk ulusu için çok iyi şeyler yapan müthiş bir insan ve Rusya’nın iyi dostu” dedi.

İngiltere ve Fransa: Biz kaliyoruz

Suriye’de sahada ABD ile birlikte asker bulunduran ve DEAŞ karşıtı koalisyonun üyeleri Fransa ve İngiltere, çekilme kararına tepki gösterdi. Savunma Bakanı Florence Parly tarafından yapılan açıklamada, “Suriye’de bulunan askeri gücümüz korunacak. ABD, DEAŞ’ı yenemedi. Fransa, Suriye’de boşalan yerlere yerleşecek” denildi. Parly, “DEAŞ her zamankinden daha zayıf fakat ne haritadan silindi, ne de kökleri temizlendi” ifadelerini kullandı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Suriye’de ‘DEAŞ’la mücadelenin bitmekten çok uzakta olduğunu’ söyleyen bir açıklama yayımladı. Fransız diplomatik kaynaklarıysa ABD’nin koalisyon ortaklarına danışmadan çekilme kararı aldığını açıkladı.

Netanyahu panikte: Tırmandıracağız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin Suriye’den çekileceğini açıklamasının ardından İsrail’in İran’ın Suriye’deki konumunu sağlamlaştırma hedeflerine yönelik saldırılarını sürdüreceğini söyledi. Netanyahu ayrıca İsrail’in, Lübnan sınırındaki Hizbullah’a ait tünelleri imha etme çalışmalarını da sürdürdüğünü belirtti.

Erdoğan için diplomatik zafer

Fransız Le Monde gazetesi, ABD’nin Suriye’den çekilme kararının Başkan Erdoğan için diplomatik bir zafer olduğunu yazdı. “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan için diplomatik zafer” başlığıyla yayımlanan haberde, çekilme kararının Erdoğan ile Trump görüşmesinden sonra geldiği belirtildi ve “Muhtemelen ABD Başkanı, Erdoğan’ın baskılarına yenik düştü” denildi. 

Yardım TIR’ları da çekilmeye başladı

ABD’nin Suriye’den çekilme kararının ardından YPG/PKK’ya Irak üzerinden silah ve mühimmat taşıyan tır’lar, gece saatlerinde Suriye’den çıkmaya başladı. Suriye-Irak sınır hattında yolları karartarak konvoy halinde 100-150 tır, bir kısmı üstü açık şekilde Irak’a giriş yaptı. Üstü açık tır’larda iş makineleri ve mayın temizleyiciler olduğu görüldü.

‘Çekilmeyin’ diye yalvararak yürüdüler

PKK yanlısı eylemciler, terör örgütü PYD ve çatı örgütü SDG’den yapılan çağrıların ardından Fırat’ın doğusunda koruyucuları ABD’nin çekilmemesi için kalabalıklar halinde protestoya çıktı. Kobani’de ABD askerlerinin bulunduğu üsse, yürüyüş gerçekleştirildi. Ellerinde, TSK’nın öldürdüğü teröristler ile teröristbaşı Apo’nun da fotoğrafını taşıyan göstericiler, ABD’nin bölgeden çekilmemesi için adeta yalvardı. Sloganlar atarak üssün önüne kadar gelen göstericiler, ABD’yi ikna etmeye çalıştı. SDG yetkilileri de ABD’yi iknaya çalıştıklarını söylemişti. Örgütün ikna yöntemlerine duygu sömürüsü de eklenmiş oldu.