Tunus'ta, 8 Ekim'de ülkenin kuzeydoğusundaki Susa kentinde, iktidardaki Nida Tunus Hareketi Partisi milletvekili ve iş adamı Rıda Şerefuddin'e karşı düzenlenen suikast girişiminin ardından ilk kez bu ve benzeri girişimlerin arkasında "yolsuzluk" ve "mafya (hesaplaşması)" gibi nedenlerin olabileceği ihtimali konuşulmaya başlandı.
Siyasiler ve analistler, özellikle partiye yakınlığıyla bilinen televizyon programcısı Muiz el-Garbiye'nin ülkenin başkenti Tunus'ta bir kafede 29 Eylül'de uğradığı suikast girişimi sonrasında 5 Ekim'de, sosyal medya üzerinden paylaştığı ve İsviçre'deki bir otelin odasında çektiği videoda, 14 Ocak Devrimi sonrasında Demokrat Yurtseverler Partisi Sekreteri Şükrü Belıyd ve Ulusal Kurucu Meclis Üyesi Muhammed Brahmi'ye düzenlenen suikastlarla Susa'daki bir plaja ve Bardo Müzesi'ne düzenlenen terör saldırılarının arkasında, içeride ve dışarıda kimlerin olduğunu bildiğini iddia etmesinin ardından ülkede meydana gelen bu tür olayların arkasında "terörün" dışında "yolsuzluk" ve "mafya (hesaplaşması)" gibi farklı nedenler aramaya başladı.
"Halk ve siyasiler olarak hepimiz hedef tahtasındayız"
Tunus'un eski başbakanlarından Hammadi el-Cibali, Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, "Terör ve yolsuzluk mafyası ülkemizi durulmayan şiddet ve suikastlara sürükledi" ifadesini kullanarak, "Halk ve siyasiler olarak hepimiz hedef tahtasındayız" dedi.
Gazeteci-yazar Es-Safi Said, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şerefuddin'e suikast girişimi konusunda şüphelerinin bulunduğunu belirterek, yetkililerin şu ana kadar soruşturma sonuçlarını açıklamadığına dikkati çekti. İlerleyen günlerin suikastlar sebebiyle gergin geçeceğini ifade eden Said, ülkenin diken üstünde durduğunu dile getirdi.
"Terör saldırısı olma ihtimali uzak"