Gannuşi, Nahda Hareketinin Tunus'un Hammamet kentinde düzenlediği Belediye Başkanları Ulusal Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, ülkesinin demokratik dönüşümü başarısızlığa uğratmaya çalışan "yol kesicilere" rağmen hedeflerini gerçekleştirmeye ve demokratik sürecini tamamlamaya devam edeceğini söyledi.
Bahsettiği "yol kesiciler" hakkında bilgi vermeyen Gannuşi, "Tunus hala demokratik geçiş sürecinde. Geçiş süreci seçimlerin 2019'da zamanında yapılmasıyla tamamlanacak. Böylece Tunus, Arap dünyasındaki ilk demokratik ülke olacak." dedi.
Gannuşi, ülkesinin şu an seçim döneminde siyasi kazanımlar elde etmek için suçlamalar, darbeler, komplolar gibi eski zorba rejimin benimsediği silahların kullanıldığı seçim kampanyasına sahne olduğunu, Nahda'ya yöneltilen İçişleri Bakanlığında kendisine bağlı gizli bir örgüt bulunduğu suçlamasının da buna örnek teşkil ettiğini aktardı.
Nahda Hareketinin de oluşturulmasına katkı sağladığı anayasanın mübah silahlarla makul siyasi rekabeti öngördüğüne dikkati çeken Gannuşi, "Hukukun hakim olduğu Tunus'ta artık kaosa yer yok. Herhangi bir siyasi kesimin suça bulaştığına dair elinde kesin deliller olan yargıya iletsin." diye konuştu.
Tunus'ta Cumhurbaşkanı ile Nahda arasında gerilim
2019 sonunda yapılması planlanan kritik cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde Tunus siyasetinde iki ayrı kutbu temsil eden Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi ile Nahda arasındaki gerilimin tırmandığı belirtiliyor.
Sibsi, geçen ay 2013 yılında suikasta kurban giden muhalif siyasetçiler Şükri Belid ve Muhammed Brahimi dosyalarını araştıran hukukçu grubunu ağırlamıştı.
Görüşmenin ardından cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, grubun cumhurbaşkanına sunduğu raporda, suikastlarda "Tunuslu bir siyasi partiye ait gizli örgütün parmağı olduğu" bilgisinin yer aldığı ifade edilmişti.
Savunma Komisyonu üyeleri, ekim ayında düzenledikleri basın toplantısında, o dönemde İçişleri Bakanlığını elinde bulunduran koalisyon ortağı Nahda Hareketi'nin suikastları "gizli örgütü" aracılığıyla işlediği suçlamalarında bulunmuştu.
Nahda, Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya tepki göstererek, "Cumhurbaşkanlığı makamının Şehid Belid ve Brahimi'nin kanının tacirleri tarafından yargıya müdahale için kullanılması kabul edilemez." ifadeleri kullanmıştı.
Savunma Komisyonu'nun "kirli suçlamalara ve asılsız iddialara imza attığını" kaydeden Nahda Hareketi, "cumhurbaşkanlığı makamının bu tür asılsız iddiaların yayılması" için kullanılmasından şaşkınlık duyulduğunu belirtmişti.
Nahda Hareketi, tüm siyasi aktörlere, seçim dönemi öncesinde siyasi sonuçlar elde etmek için Tunus'u demokratik geçiş sürecinden saptıracak suçlamalar yapmak yerine, diyalog ve uzlaşı masası etrafında toplanma çağrısında bulunmuştu.
(AA)