YAVUZ ATALAY-WASHINGTON
ABD'nin Federal Soruşturma Bürosu (FBI) eski başkan Doland Trump'ın Florida'daki evine baskın yaptı. FBI yetkililerinin, Adalet Bakanlığı'nın yürüttüğü bir soruşturma ile bağlantılı olarak baskın yaptığı ifade edilirken, Amerikan medyasındaki haberlerde, baskının, Trump'ın geçen yıl ocak ayında Beyaz Saray'dan ayrıldığında bazı gizli belgeleri almasıyla bağlantılı olduğu belirtiliyor. CBS Televizyonu ise, baskının, Trump'ın bazı resmi belgeleri kullanma biçimiyle ilgili soruşturma kapsamında yapıldığını bildirdi. Adalet Bakanlığı, Trump'ın resmi başkanlık kayıtlarını Florida'daki tesisine götürmüş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
AMAÇLARI ENGELLEMEK
Trump'ın, Florida eyaletinde Mar-a-Lago bölgesindeki yazlık evine baskın düzenlediğini sırada New York'ta olduğu öğrenildi. Baskınla birlikte Donald Trump taraftarları hemen konutunun önünde toplandı ve eski başkana destek verdi. Baskının ardından yazılı açıklama yapan Trump, "Ulusumuz için karanlık günler. Palm Beach'teki güzel evim şu anda kuşatma altında ve çok sayıda FBI görevlileri işgal etmiş durumda" dedi.
3. DÜNYA ÜLKESİ OLDUK
Trump FBI görevlilerinin evinde arama yapmasını, "adalet sisteminin silah olarak kullanılması ve kendisinin 2024 yılında başkanlık seçimlerinde aday olmasını istemeyen Radikal Sol Demokratlar'ın bir saldırısı" olarak değerlendirdi. Trump "Böyle bir saldırı ancak üçüncü dünya ülkelerinde olur. Ne yazık ki ABD de bu ülkelerden biri haline geldi" diye yazdı. Florida'daki evinde arama yapılmasını Watergate olayına benzeten Trump, FBI yetkililerinin Mar-a-Lago'daki kasaya bile baktıklarını belirtti. Trump, "Bu ve Watergate arasında ne fark var? Bu kez Demokratlar ABD'nin 45. Başkanı'nın evine giriyor" ifadelerini kullandı. Trump, "Daha önce bir ABD başkanının başına bunun gibi bir şey gelmedi" dedi. Trump ayrıca "İlgili hükümet daireleriyle işbirliği yapılmasının ardından evime yönelik bu önceden bildirilmeyen baskın gerekli ve uygun değildi" ifadelerini kullandı.
15 KUTU BELGE GÖTÜRDÜ İDDİASI
ABD'de resmi devlet kayıtlarının muhafaza edildiği ABD Ulusal Arşiv ve Kayıt İdaresi'nin şubat ayında Kongre'yi Trump'ın Florida'daki evinde 15 kutu Beyaz Saray belgesine ulaşıldığına ilişkin bilgilendirdiği öğrenildi. Bunların bazılarında gizli bilgi ve belgeler olduğu belirtiliyor. FBI yetkililerinin Trump'ın Florida'daki evinde yaptığı aramanın da bu soruşturmayla bağlantılı olduğu üzerinde duruluyor. New York Times, soruşturmaya aşina olan isimsiz iki kaynağa atıfta bulunarak, aramanın Trump'ın Beyaz Saray'dan Florida mülküne getirdiği gizli belgelerin kutularıyla ilgili olduğunu öne sürdü.
ALTINI ÜSTÜNE GETİRDİLER
Uluslararası haber ajanslarının 'acil' koduyla duyurduğu baskın sırasında FBI Donald Trump'a ait bir kasayı kırarak açtı. Eski başkanın oğlu Eric Trump, FBI ajanları tarafından babasının ofisinin altına üstüne getirildiğini söyledi. Gizli servis ajanları harekete geçmeden önce kendisine bir telefon geldiğini belirten Eric Trump, hemen sonrasında babasını arayarak baskını haber verdiğini aktardı. Donald Trump destekçiliğiyle bilinen Fox News yayınına katılan oğul Trump, ajanların babasına ait elbise dolaplarını da aradığını bildirdi.
BEYAZ SARAY: HABERİMİZ YOKTU
Başkan Biden, baskını basından öğrendi. Beyaz Saray, "Adalet Bakanlığı soruşturmaları bağımsız yürütür, soruşturma hakkında yorum yapmak uygun değil" açıklaması yaptı.
KIŞLIK BEYAZ SARAY
Trump'ın Florida, Palm Beach'teki mülkü Mara-Lago, 'Kışlık Beyaz Saray' konutu olarak adlandırılıyordu.
TARAFTARLARDAN ÖFKE GÖSTERİSİ
Haber ajansları baskının yanı sıra Mar-a Logo çevresinde Trump'a destek gösterisi yapan taraftarlarının fotoğraflarını dünyaya geçti. Ellerinde ABD bayrakları olan göstericiler, ayrıca 'Biden benim başkanım değil' yazan pankartlar da taşıdı.
BELGELER YIRTILIP KLOZETE ATILDI İDDİASI
Trump'ın Oval Ofis belgelerini, tuvalete atıp yok ettiğine dair iddialara kanıt gösterilen bir fotoğraf da baskından saatler önce yayınlandı. Trump'ın başkanlığı boyunca kimi belgeleri yırtıp, Beyaz Saray'daki tuvaletlere attığı ve sifonu çektiği iddiası ortaya atılmıştı. Bu çok konuşulacak iddialar ABD'li, Pulitzer ödüllü gazeteci Maggie Haberman'ın, yakında çıkacak kitabında yer alıyordu.