'Trump iç siyasette DEAŞ'ı yendiğini ilan etmek istiyor'

SETA DC Direktörü Dr. Üstün, ''DEAŞ'ı yok etme sözü de veren Trump Suriye’de Irak’ta yapıldığı gibi başarısız bir 'ulus inşası’ projesine girişmek istemiyor. Dahası iç siyasette DEAŞ'ı yendiğini ilan etmek istiyor.'' dedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın "ABD askerlerini Suriye'den çekmek istediğini" söylemesine rağmen ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) farklı açıklamalar yapılması, ABD’nin Suriye’den çekilme konusunda nasıl bir yol haritası izleyeceği konusunda tartışmalara yol açtı.

Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ın ABD ziyareti sonrası sıkça dile getirdiği "ABD askerlerinin Suriye'den kısa süre içinde çekilmesini istiyorum" yönündeki sözleri, Pentagon’un Suriye’de hala yapılacak işleri olduğu yönünde açıklamalarıyla farklı bir ivme kazandı.

ABD'nin başkenti Washington’da Trump yönetiminin Suriye politikası üzerine makaleler kaleme alan SETA DC Direktörü Dr. Kadir Üstün ve Henry Jackson Cemiyeti üyesi Kyle Orton AA’nın sorularını yanıtlayarak Trump’ın Suriye stratejisini ele aldı.

"Trump iç siyasette DEAŞ'ı yendiğini ilan etmek istiyor"

SETA DC Direktörü Üstün, Trump'ın son Suriye açıklamalarını, "2016 yılında yapılan Başkanlık seçimleri için yürüttüğü kampanyadaki vaatlerini yerine getirdiğini göstermek" olarak yorumladı.

Trump'ın kampanya döneminde Irak müdahalesine karşı anti müdahaleci bir platformla prim yaptığını ifade eden Üstün, "DEAŞ'ı yok etme sözü de veren ABD Başkanı, Suriye’de Irak’ta yapıldığı gibi başarısız bir 'ulus inşası’ projesine girişmek istemiyor. Dahası iç siyasette DEAŞ'ı yendiğini ilan etmek istiyor ve gereksiz harcamalara son verdiği mesajını vermek istiyor." dedi.

Üstün, Trump'ın Suriye'den çekileceklerini belirtmesine rağmen bu açıklamada muğlaklıklar olduğuna dikkat çekerek, "Suriye'den çekilmenin ABD askerlerinin hepsinin ülkeden çıkması anlamına gelip gelmeyeceği net değil, ne kadar süre içerisinde gerçekleşeceğini kestirmek zor. Ancak Trump’ın kasım seçimleri öncesinde çıkmak isteyeceğini tahmin edebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Başkent Washington'da ABD'nin Suriye'den çekilmesi durumunda bölgede oluşacak boşlukta İran'ın etkisinin artacağı yönünde tartışmalar yapıldığına vurgu yapan Üstün, Trump'ın açıklamalarının sahada nasıl bir karşılık bulacağına dair net bir gösterge olmadığını ve terör örgütü YPG'ye desteğin bitip bitmeyeceği konusunda henüz net olmayan konular olduğunu belirtti.

Üstün, "ABD'nin Türkiye ile daha yakın iş birliği yaparak istikrarı sağlamaya çalışması gerekir ancak büyük oranda askere bırakılan DEAŞ'la mücadele kampanyasının Amerikan askerlerinin çekilmesiyle sonlandırılması mümkün. Yani sonrası için bir strateji varsa bu daha çok İran’a odaklanabilir ancak Trump’ın anti müdahaleci tavrını unutmamak gerekir." ifadelerini kullandı.

"ABD'nin YPG’ye verdiği ağır silahları toplaması hafif silahlara göre daha kolay olacaktır"

Diğer yandan ABD'nin Suriye'den çekilmesi durumunda terör örgütü YPG'ye diğer bir terör örgütü DEAŞ'la savaşması için verdiği silahları toplamak için nasıl bir yol izleyeceğinin de merak edildiğini dile getiren Üstün, "ABD'nin YPG’ye verdiği ağır silahları toplaması hafif silahlara göre daha kolay olacaktır. Bu konuda çekilme kararı bağlamında bir strateji geliştirilmesi gerekir ancak çekilme kararının YPG’ye desteğin sonlanması anlamına gelmeyebileceğini akılda tutmak gerekir." dedi.

Suriye'de iç savaş üzerine sıkça makaleler kaleme alan Henry Jackson Cemiyeti üyesi Kyle Orton ise silahların geri toplanması konusunda Üstün kadar iyimser olmadı. "YPG’ye verilen silahları ABD’nin geri toplamasının mümkün olabileceğini sanmıyorum" diyen Orton, "ABD’nin aslında böyle biz söz vermiş olması bile şaşırtıcı. ABD'nin YPG'ye verdiği silahları toplaması mümkün değil." şeklinde konuştu.

Suriye konusunda yapılan açıklamalarda ciddi bir tutarsızlık var

Orton, Trump yönetiminde özellikle Suriye konusunda Beyaz Saray'dan farklı, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığından farklı açıklamalar yapıldığına dikkati çekti.

ABD yönetiminden Suriye konusunda yapılan açıklamalarda ciddi bir tutarsızlık bulunduğuna dikkati çeken Orton, şu değerlendirmede bulundu:

"Yönetim içerisindeki bu tutarsızlığın temel sebeplerinden birisi kurumlar arasında farklı Suriye politikası. Diğer sebep ise Başkan Trump’ın bir anda çıkış yaparak açıklama yapma özelliği. Başkan Trump’ın Ohio’da yaptığı açıklamaların ardından Pentagon'dan ve Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamalar Tillerson’un ocak ayında açıkladığı Suriye planının hala masada olduğunu gösteriyor ve ABD yakın gelecekte Suriye’de olmaya devam edecektir.

Trump’ın bu çıkışının arkasında siyasi sebepler görüyorum. Kafalarda farklı soru işaretleri var. 2011’de Irak’ta olduğu gibi Suriye’den çekilmesi durumunda İran’ın ya da DEAŞ gibi örgütlerin bu boşluğu doldurma ihtimali var. Diğer tarafta ise Ortadoğu’daki müttefikleri için sizinle birlikteyim mesajı vermesi gerekiyor."

ABD yönetiminden "karışık" mesajlar

Başkan Trump, Ohio'da yaptığı konuşmada, "ABD askerlerinin Suriye'den kısa süre içinde çekilmesini istiyorum." ifadesini kullanmıştı. Trump konuya ilişkin başka bir açıklamada ise "Suriye'den çıkma planı üzerinde çalışıyoruz. Suriye'de olmamızın ana nedeni DEAŞ'tan kurtulmaktı ve bu görevi hemen hemen tamamladık. Şimdi çok kısa süre içinde bölge ülkeleriyle koordinasyon içinde kararımızı vereceğiz. Suudi Arabistan, bizim Suriye'de kalmamızı istiyorsa parasını ödemesi gerekecek. DEAŞ'a karşı çok başarılı olduk ama artık zamanı geldi. Bazen eve dönmenin zamanı gelmiştir. Biz de bunu çok ciddi şekilde düşünüyoruz." demişti.

Pentagon tarafından yapılan açıklamalarda ise "Suriye'de henüz görevlerinin bitmediği" yönündeki ifadeler dikkati çekmişti. Son olarak Pentagon Sözcüsü Dana White, Trump'ın ABD kuvvetlerini Suriye'den çekeceğine yönelik iddiaları "dedikodu" olarak nitelemişti.


(AA)