Theresa May, güven oylamasında lehine sonuç çıksa bile istifa edecek

İngiltere Başbakanı Theresa May'in, bugünkü güven oylamasında lehine sonuç çıksa bile istifa edebileceği belirtiliyor.

1

İngiltere Başbakanı Theresa May'in bugün güven oyu alsa bile istifasını verebileceği belirtiliyor.

Muhafazakar Parti içindeki sert Brexit yanlılarının oluşturduğu Avrupa Araştırma Grubu'nun (ERG) öncülüğünde toplanan güvensizlik mektuplarının sayısının 48'i geçmesiyle, bu akşam İngiltere Başbakanı May için güven oylamasına gidilecek.

May'in partinin 315 milletvekilinden oluşan parlamento grubunun katılacağı oylamada 158 oyu bulamaması halinde istifa etmesi gerekiyor. Ancak May'in, güven oyu alsa bile hakkındaki güvensizlik oylarının 100'ü geçmesi halinde istifa edebileceği ifade ediliyor.

Başbakan May'in otoritesi, temmuz ayında açıkladığı yeni Brexit yaklaşımının ardından kabinesinde yaşanan istifalarla zayıfladı. İstifa eden 10 bakan arasında bir dışişleri bakanı, 2 Brexit bakanı ve bir çalışma bakanı da yer aldı.

May, geçen yıl kendi girişimiyle gidilen erken seçimde parlamentodaki tek başına iktidar çoğunluğunu kaybetmişti.

Bugün yapılacak güven oylamasında milletvekilleri oylarını gizli kullanacak. Bunun, kamuoyu önünde May'e destek açıklayan birçok milletvekilinin de güvensizlik oyu vermesine zemin hazırlayacağı ifade ediliyor.

Yeni bir parti kurabileceği belirtiliyor

May'in oylamayı küçük bir farkla kazanıp liderliğini sürdürmekte ısrar etmesi halinde partisinin ikiye bölünebileceği ve sert Brexit yanlılarının yeni bir parti kurabileceği belirtiliyor.

Yeterli oyu alması halinde 12 ay boyunca kendisi hakkında güvensizlik oyu istenemeyecek May, yeterli desteği bulamazsa istifa edecek ve ardından yapılacak lider seçiminde aday olamayacak.

Liderlik yarışına girebilmek için yeni adayların en az 2 milletvekilinin desteğini alması gerekiyor. Tek aday olması durumunda aday doğrudan lider olarak seçiliyor. Birden çok aday çıkması halinde ise oylama turları başlıyor. Her turda en az oyu alan aday eleniyor.

Sona kalan 2 adaydan biri bu defa partinin 124 bin üyesinin posta yoluyla katılacağı oylamayla lider seçiliyor.

May'in istifası halinde lider adayları arasında eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, eski İçişleri Bakanı Amber Rudd, eski Brexit Bakanı Dominic Raab, Çevre Bakanı Micheal Gove ile Uluslararası Kalkınma Bakanı Penny Mordaunt'un isimleri geçiyor.

Johnson ve Gove, önceki Başbakan David Cameron'ın istifasının ardından May'e karşı adaylıklarını ilan etmeye hazırlanmış ancak son anda onun yanında yer almışlardı.

AB'ye "kurban giden" 4. başbakan olabilir

Partide bu yolla yapılan son liderlik seçimi 3 ay sürmüştü. Bu, İngiltere'nin 29 Mart 2019'da gerçekleşmesi öngörülen AB'den resmi ayrılık tarihinin ertelenmesi anlamına gelebilir.

May, bu sabah yaptığı açıklamada, partiye yeni bir lider seçilmesi halinde ülkenin AB'den ayrılmasının ertelenebileceğini veya Brexit'in bütünüyle durdurulabileceğini söyledi.

Bu uyarıyla May'in parti içindeki bazı sert Brexit yanlılarını yanına çekmeyi amaçladığı yorumu yapılıyor.

May, liderlik koltuğunu kaybetmesi halinde İngiltere'nin AB ile ilişkileri nedeniyle istifaya sürüklenen 4. başbakanı olacak.

Margaret Thatcher, partisindeki AB yanlıları, halefi John Major ve AB karşıtlarının baskısı yüzünden liderliği bırakırken, Cameron da 23 Haziran 2016'da yapılan AB referandumundan, kendisinin aksi yöndeki çabalarına rağmen Brexit kararı çıkmasıyla istifa etmişti.

Kriz getiren anlaşma

May'in Brexit anlaşması, içerdiği "tedbir maddesi" nedeniyle İngiltere'de hiçbir kesimi memnun etmemişti.

Madde, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'nin parçası olan Kuzey İrlanda arasında Brexit sonrasında fiziki sınır oluşmasını engellemeyi amaçlıyor.

"Tedbir maddesi"yle İngiltere'nin bütünü, belirsiz bir süre için AB ile Gümrük Birliği içinde kalacak. İngiltere'nin tek yanlı olarak çekilemeyeceği bu düzenleme içinde ülkenin bazı AB kurallarına da tabi olmayı sürdürmesi gerekiyor. "Tedbir maddesinin" AB ile daha yakın bir ilişki içinde kalmasını öngördüğü Kuzey İrlanda ile İngiltere arasında mal dolaşımında ise "düzenleyici kontroller" yapılması yer alıyor.

Anlaşmayla İngiltere'nin AB'nin uydu devletine dönüşeceğini ve Kuzey İrlanda'nın da ülkeden kademeli kopacağını savunan sert Brexit yanlıları, AB'nin tedbir maddesinin kaldırılmasını engelleyerek İngiltere'yi Gümrük Birliği ve sonu belirsiz müzakerelere maruz bırakacağını iddia ediyor. Bu kesimlere göre AB üyesi ülkeler de tedbir maddesini İngiltere ile ikili sorunlarının müzakerelerinde koz olarak kullanmaya yönelebilecek.

Ilımlı Brexit yanlılarıyla AB'de kalma taraftarları ise anlaşmanın İngiltere'yi üye sıfatıyla yönetiminde söz sahibi olduğu AB'nin pasif parçası haline getireceği eleştirisini yöneltiyor.

May'in anlaşması parlamentodan onay alırsa, İngiltere ile AB arasında ülkenin fiili üye olarak kalacağı 4 yıla kadar uzatılabilecek bir geçiş süreci öngörülüyor. Bu süre içinde tarafların İrlanda sorununa da çözüm getirecek kapsamlı bir ticaret anlaşmasına varamaması halinde tedbir maddesinin devreye girmesi gerekiyor.

May, anlaşmanın parlamentodan geçemeyeceğini öngörerek oylanmasını ertelemişti. May geçen hafta parlamentoda yapılan kritik oylamalarda parti içi muhalefetin muhalefet partileri ile hareket etmesi yüzünden yenilgiye uğramıştı.

May, dün Brexit konusunda muhalifleri tatmin edecek yeni tavizler almak ümidiyle bazı Avrupalı muhataplarıyla bir araya gelmişti.

(AA)