Devrim TOSUNOĞLU
Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı Suudi Arabistan Konsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kışlakçı,6 gün önce İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na giren ancak çıktığına dair hiçbir kanıt olmayan, ABD’li Washington Post gazetesinin de yazarlarından olan muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğünden emin olduklarını açıkladı. Kışlakçı, “Bütün dünyanın başı sağ olsun. Bize 2 gün önce haber ulaşmıştı. Dün teyit ettirdik. Öldürüldüğü haberi doğru. Çok vahşice öldürüldüğü yönünde bilgilere ulaştık. Ancak bunu tam teyit ettiremedik. Bugün yarın yetkiler bu konuda açıklama yapacak. Ellerinde ciddi deliler olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
CENAZE NAMAZI HAZIRLIĞI
Duruma tepki göstereceklerini söyleyen Kışlakçı, “DEAŞ zihniyetinin nasıl ortaya çıktığını, nerelere nüfus ettiğinin göstergesi bu. Bu vahşice eylem kabul edilemez. Cemal Kaşıkçı’nın kanı dünya vicdanının üzerine kaldı. Kendisi, çocukları ile birlikte Amerikan vatandaşıydı. Amerika’nın Türkiye’nin buna diplomatik anlamda tavır koymasını istiyoruz. Cemal Kaşıkçı tüm dünyaya mal olmuş ünlü bir gazeteciydi” ifadelerini kullandı. Kaşıkçı’nın farklı ülkelerden gelen kişilerce öldürülmüş olabileceğini savunan Kışlakçı, önümüzdeki günlerde gıyabi cenaze namazı töreni düzenleyeceklerini açıkladı.
KİLİT NOKTA 15 ZİYARETÇİ
Kaşıkçı’nın vahşice öldürüldüğü iddiasını da paylaşan Kışlakçı, aynı gün elçiliğe girip kısa süre sonra çıkan 15 kişiyle ilgili olarak, “Buraya gelen 15 kişi ilk saatlerden itibaren direk Cemal Bey'i bayıltıp, parçalara bölüp, herkes bir parçasını alıp köpekler gibi gidiyorlar. Umarım böyle bir şey olmamıştır. Olmuşsa sonuçları ağır olacak. Dünyada böyle bir şey vuku bulmamıştır” dedi. Emniyet yetkililerinin de Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü doğruladığını söyleyen Kışlakçı, “Bize başınız sağ olsun, cenaze hazırlıklarını yapın dendi. Emniyet kaynakları kendilerinde detaylı bilgi ve videolar, güvenlik kameraları var. Bütün güzergahlar tespit edildi. Bütün detayları polis paylaşacak” dedi.
Otelde bulunan ceset başkasının
Bakırköy'de 3 gün önce bir Suudi vatandaşının cenazesi bulundu. Polis ölen kişinin Kaşıkçı olabileceği gerekçesiyle soruşturma başlattı. Cenaze Adli Tıp Kurumu’na kaldırılarak otopsi yapıldı. Ancak ölen kişinin mide ameliyatı sonrası hayatını kaybeden biri olduğu belirlendi.
Reuters’e binayı gezdirip şov yaptı
Suudi Başkonsolos Mohammad al-Otaibi, Reuters haber ajansına tüm binayı gezdirdi. Konsolos, Reuterslılara kazan dairesinden, elektrik panolarına, dolaplardan tuvaletlere kadar her yeri gösterdi. Ancak sözde şeffaflık içeren bu gezi sırasında al-Otaibi, binadaki kameraların kayıt yapmadığını, Kaşıkçı’nın giriş-çıkışına ve içerde ne yaptığına dair görüntü olmadığını belirtti. Evlilik işlemleri için 2 Ekim saat 13.12’de Başkonsolosluktaki randevusuna giden Kaşıkçı’nın çıkmadığı tespit edildi.
Tüm geleneklere darbe vurdular
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, “Kaşıkçı'yla bir önce görüşmüştük. Bana, Suud vatandaşlarına yönelik yapılabilecek operasyonlardan endişelerinden bahsetmişti. Çok vahim bir durum. Tüm gelenekleri yok eden, darbe vuran bir durum. Kaşıkçı’nın kaybolduğu ilk iki gün bütün yetkililerin sırra kadem basmış olması da izah edilmesi zor başka bir konu. Konsolosluğa giren bir insana bunu yapanlar kendi ülkelerinde neler yapıyordur? Bu olay Suudi Arabistan’ın insan hakları ihlallerini gündeme getirmek için bir vesile oldu” dedi.
ABD BASINI AYAKTA: ONU BULUN
Muhalif gazetecinin köşe yazıları yazdığı Washington Post gazetesi Kaşıkçı’nın, “sırf bu cinayet için Türkiye’ye gelen bir tim tarafından öldürüldüğünü” yazdı. Gazete Direktörü Fred Hiatt, “Cemal’in öldürüldüğü haberleri doğru ise bu korkunç ve akıl sır ermez bir fiildir” dedi. New York Times gazetesi de ‘Kaşıkçı’yı Bulun’ başlıklı başyazısında, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı eleştirerek prensi, ülkesinde muhalifleri sindirme politikasına benzeyen radikal çizgiyi diplomatik ilişkilere taşımakla suçladı. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) İcra Direktörü Vekili Robert Mahoney, S. Arabistan’da kraliyet ailesini sorgulayan herkesin tehlike altında olduğunu söyledi.