Birleşmiş Milletler'in (BM) Sağlık Konusundaki Özel Raportörü Dainius Puras, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de hastane ve sağlık kuruluşlarına yapılan saldırıların savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında olduğunu söyledi.
New York merkezli İnsan Hakları Savunucusu Doktorlar Örgütü'nün (PHR) rakamlarına göre Suriye'de iç savaş başladığından bu yana 269 sağlık kuruluşunun tamamen kullanılamaz hale geldiğini veya ağır hasar gördüğünü belirten Puras, iç savaşta saldırılar sonucu hastanelerin yüzde 60'ının tamamen kapandığına veya kısmi hizmet verdiğine dikkati çekti.
Puras, 757 sağlık çalışanının da bu sürede yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Uluslararası topluma çağrıda bulunan Puras, saldırıları yapanların tespit edilerek adalete teslim edilmesini istedi. Puras, "Böylesine ciddi ihlallerin adalet önünde hesabı sorulmadan sürekli barışı sağlamak zor olacak." diye konuştu.
"Saldırılardan Esed rejimi ve Rusya sorumlu"
PHR yetkililerinden Elise Baker da Suriye'de sağlık kuruluşlarına yönelik saldırılardan yüzde 90 oranında Esed rejimi ve Rusya'nın sorumlu olduğunu, çoğunluğu muhalif bölgelerdeki sağlık kuruluşlarının Suriye rejimi ve Rusya'nın düzenlediği hava saldırıları sonucu kullanılamaz hale geldiğini söyledi.
Esed rejiminin hastanelere yaptığı saldırıların arkasındaki motivasyonun ne olduğunu merak ettiğini dile getiren Baker, kuşatma altında olan, 85 bin çocuğun yaşadığı Halep'in doğusunu yine Esed rejiminin vurmasıyla şehrin ayakta kalan tek çocuk hastanesinin de yok edildiğini anımsattı.
"Halep'in doğusunda sadece 30 doktor kaldı"
Suriye Sağlık Derneği Savunuculuk Koordinatörü Abdurrahman Alomar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'in doğusunda sivil halka saldırılar sonucu durumun daha da ağırlaştığının altını çizerek, "Artık bir şeyler yapılmalı, sağlık hizmetleri yapamayacak hale geldik. Halep'in doğusunda 300 bin kişi yaşıyor sadece 30 doktor hizmet veriyor. Savaş öncesi Halep'de 17 bin doktor vardı, durumu siz düşünün." dedi.
Kendisi de çocuk doktoru olan Alomar, güvenlik kaygılarından dolayı gönüllü doktorların da bölgeye giremediklerine işaret ederek, abluka altındaki Halep'in doğusunda sadece 8 yerde sağlık hizmetinin verildiğini, ellerinde sağlam bina kalmadığı için bu hizmetlerin bir kısmının normal evlerde sağlandığını anlattı.
Türkiye'ye işbirliği ve yardımları için her zaman minnettar kaldıklarını vurgulayan Alobar, uluslararası toplumdan da aynı duyarlılığı beklediklerini kaydetti. (AA)