TM Dijital Haber Merkezi
"YÜZYILIN ANLAŞMASINI TANIMAYACAĞIZ"
ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'ın önderliğini yürüttüğü ve kamuoyuna "Yüzyılın Planı" olarak lanse edilen anlaşma hakkında net bir şekilde konuşan İsmail Haniyye, "Hiçbir şekilde bu anlaşmayı tanımayacağız. Bu anlaşmanın gerçekleşmemesi için her türlü girişimde bulunacağız. Biz, başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti mücadele ediyoruz. Filistin halkının ve devletinin haklarını ihlal eden hiçbir anlaşma için masaya oturmayacağız." dedi.
HAMAS'IN ÖNCELİKLERİ
Bölgesel ve uluslararası alanda yaşanan Filistin meselesine ilişkin gelişmeleri değerlendiren Haniyye, Hamas'ın öncelikli olarak bazı gündem maddeleri belirlediğini ifade etti.
Haniyye, "Hamas olarak, Yüzyılın Anlaşması'nı kabul etmiyoruz. Bu anlaşmaya karşı her türlü adımı atacağız. Bu bağlamda Filistin içerisinde birliğin sağlanması için çaba göstereceğiz.
Filistinli mültecilerin dönüş haklarının garanti altına alınması ve Filistin halkının her türlü direnişinin birlikte desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Tüm bunların yanı sıra uluslararası kamuoyunda Fİlistin davasını anlatmaya ve yaşanan mazlumiyeti ve hukuksuzluğu dile getirmeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
TÜRK GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Akdeniz'de son dönemde yaşanan gelişmeler hakkında sorulan bir soruya cevam veren Haniyye, "Burası güçler çatışmasının yaşandığı bir alan. Gazze suları içerisinde gaz bulunmakta ancak anlaşmanın detaylarına baktığınızda işgalci İsrail'in Filistinlilere bu haktan pay vermediğini görüyoruz. Şuana kadar yürüttüğümüz bir çok görüşmede de bu konuyu dile getirdik ancak bir geri dönüş alamadık. Bizim buradaki amacımız Filistin ve İsrail ekonomisini birbirinden ayırmak." dedi.
Hamas'ın Batı medyasında sürekli olarak silahlı terör örgütü olarak lanse edilmesinin Hamas içerisinde bir değişikliğe neden olup olmayacağı hakkında sorulan bir soruya Haniyye, "Filistin halkının direnişi sürekli olarak "terörist bir direniş" gibi gösteriliyor. Burada uluslararası akıl yokluğunun sıkıntısını çekiyoruz. Halkların işgale karşı direniş hakkının olduğu kanunlarla ortaya konmuştur. Özellikle Avrupa ülkeleri işgal altındayken direnişle mücadele ettiler ve bağımsızlıklarını kazandılar. Diplomatik kanallar bizler için barış getirecekse buyursunlar. Gördüğünüz üzere sürekli olarak bizim haklarımızı yiyorlar ve Filistin halkının toprağını bitirdiler." şeklinde cevap verdi.
"HAMAS'IN HATALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR YERİNİ BULMUŞ DEĞİLDİR"
Hamas ve Esed rejimi arasında son zamanlarda çıkan iddialara ilişkin sorulan bir soruya İsmail Haniyye, " Hamas ve Esed arasındaki ilişki güçlü ve stratejik bir ilişkiydi. Hamas hareketi Suriye halkı tarafından kucaklanan bir hareketti. Suriye'de olaylar başladığında Hamas hareketinin siyasi kanadı olayların daha fazla büyümemesi için insiyatif almıştır. Hamas hareketi olarak diyalog insiyatifimiz karşılık bulmayınca ve olaylar farklı şekilde cereyan edince Şam'dan ayrıldık. Komşu ülkelerin içişlerine karışmamak ilkesi ile Şam'dan ayrıldık. Hamas'ın bazı üyelerinin, Hamas'ın hatalarına ilişkin açıklamaları yerini bulmuş açıklamalar değildir. Biz Şam'dan ayrılma kararı aldığımızda doğru bir karar almıştık. Şam'a dönme kararı alırsak da yine şura ile doğru kararı alırız. Bizim için şuan önemli olan Suriye'nin tarihi rolüne dönmesi ve ülkede istikrarın ve birliğin sağlanmasıdır." dedi.
İSRAİL İLE NORMALLEŞMEYE KARŞIYIZ
"Yüzyılın Anlaşması" programının Bahreyn'de düzenlenmesi, Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşme sürecine girmesi ve Filistin meselesinin yalnızlaştırılmasına ilişkin sorulan bir soruya İsmail Haniyye, "Bizim bütün Arap ülkeleri ile açık kanallarımız ve ilişkilerimiz var. Hamas bu noktada açılım politikasını devam ettiriyor. Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve diğer Arap ülkeleri ile ciddi ilişkilerimiz var. Her konuyu konuşamıyoruz ancak diyalog kanallarımız açık. Diğer bir nokta ise Hamas, diğer ülkelerin içişleri ile ilgili değildir. Bizim haklarımıza rağmen İsrail ile normalleşme konusu ise doğru değildir. İsrail ile normalleşmeye karşıyız. Haklarımız verilmediği sürece İsrail'i bu bölgenin bir parçası saymak doğru değildir." dedi.