AA
Hollanda Dışişleri Bakanlığı'nda görevli Angelique Eijpe ve Berber van der Woude, hükümetlerinin İsrail'e desteğini ve Filistin'deki ihlallere sessiz kalmasını protesto ederek istifa etti. İki diplomat da bakanlıktaki üst düzey yetkililerin Filistin'deki durumun vahametini görmezden geldiğini belirtti.
'BU AÇIK BİR SOYKIRIM'
Bakanlığın Araştırma Programı Koordinatörü olarak görev yapan Eijpe, 21 yıllık kariyerini 7 Ekim 2023 sonrasında yaşanan soykırım ve buna destek verilmesi üzerine kasım ayında sonlandırdığını söyledi. Eijpe, "El-Şifa Hastanesi'snde insanlar kaçmak zorunda kaldığı için gözetimsiz bırakılan bebekler vardı. Prematüre doğmuşlardı ve yataklarında ölü bulundular çünkü elektrikler kesilmişti. İşte bu benim için bir karar anı oldu. Hükümetim hala yaşananları 'meşru müdafaa' olarak nitelendirirken açık bir soykırım niyeti vardı. Bunu 'meşru müdafaa' olarak niteleyen bir bakanlıkta çalışamazdım" diye konuştu
OTİZİMLİ ÇOCUĞA KURŞUN
2019-2021 yıllarında Ramallah'taki Hollanda diplomatik temsilciliğinde görev yapan ve 7 Ekim 2023 öncesi istifa eden Berber van der Woude ise istifa kararını tetikleyen olayı şöyle anlattı: "Kovid-19 karantinası sırasında yaşanan bir olay, benim için dönüm noktası oldu. Otizmli Iyad Hallak, gündüz bakım merkezine giderken Eski Şehir'de İsrail sınır polisi tarafından durdurulmak istendi. Anksiyetesi olan Hallak korkup kaçmaya başladığında polis tarafından vurularak öldürüldü. En korkunç suçlar için bile mutlak bir cezasızlık olduğunu fark ettim. El Halil'i ziyaret ettiğinizde, yerleşimcilerin mutlak cezasızlığını ve İsrail ordusu tarafından korunduklarını görüyorsunuz."
'POLİTİKAYI SORGULAMAYIN'
Van der Woude, Ramallah'taki görevi sırasında bir grup meslektaşıyla İsrail-Filistin politikasında değişim ihtiyacını gündeme getirmeye çalıştıklarını belirterek "Ancak 'bir memur olarak bu sizin rolünüz değil, bakanınızla böyle konuşamazsınız, sadece politikaları uygulamalısınız' şeklinde sert tepkilerle karşılaştık. Benim rolümün, sadece sessiz kalıp söyleneni yapmak olacağını anlayınca artık orada kalamayacağımı fark ettim" diye konuştu.
RAPORLARA OTOSANSÜR UYGULANDI
Filistin'deki ihlalleri düzenli olarak raporladıklarını söyleyen van der Woude, "İnsan hakları ihlallerini rapor etmek görevlerimizden biriydi. BM raportörlerinin ve büyük uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarını da paylaşıyorduk. Yani bunlar bilinmiyor değildi. Raporlarımıza neredeyse hiç yanıt alamıyorduk. Bakan 'çok alarm verici' raporlar okumaktan hoşlanmadığı için üst düzey bürokratlarca otosansür yapmaya yönlendiriliyorduk. Raporlamayı durdurmamız doğrudan söylenmese de tepkisizlik aslında 'devam etmeyin' mesajıydı. Filistin'de görev yapan diğer tüm Avrupalı diplomatlar da ihlallerin farkındaydı" dedi.