Birleşmiş Milletler İklim Konferansı COP25, İspanya'nın başkenti Madrid'de sürerken, araştırmacılar iklim değişikliğinin okyanuslardaki oksijensizliği daha da kötüleştirdiğini duyurarak bulgularını konferansta sundu.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, IUCN (Uluslararası Doğayı Koruma Birliği) adlı doğa koruma kuruluşu şu ana kadar kendi alanındaki en geniş ölçekli araştırmayı yaptı.
Araştırmaya göre okyanuslardaki düşük oksijenli bölge sayısı 1960’larda 45’ken artık bu sayı yaklaşık 700.
Tamamen oksijensizlik olarak nitelendirilen “anoksi” durumundaki noktaların ise aynı zaman diliminde dört katına çıktığı anlaşıldı.
Bu oksijen azalması oluş ton balığı, köpek balığı ve kılıç balığı gibi türleri tehdit ediyor.
50 YILDA OKYANUSLARDAKİ OKSİJEN ORANI YÜZDE 2 AZALDI
Çiftlikler ve endüstriyel tesislerden gelen kirliliğin okyanuslardaki besin maddelerini tükettiği ve bunun oksijen seviyesi üzerindeki etkisi uzun zamandır biliniyordu.
Ancak son yıllarda bu tehdit iklim değişikliği nedeniyle artmış durumda
Sera etkisine yol açan karbondioksit miktarı yükseldikçe oluşan sıcaklığın büyük kısmı okyanuslar tarafından emiliyor. Bu da daha ılık suların daha az oksijen barındırmasına yol açıyor.
Bilim insanları 1960’la 2010 arasında okyanuslardaki oksijenin yüzde 2 oranında azaldığını hesapladı. Küresel ölçekteki bu oran az gibi gözükse de tropikal bölgelerde bu kayıp yüzde 40’lara kadar çıkabiliyor.
2100'DE BU ORAN YÜZDE 3-4 SEVİYESİNE ÇIKABİLİR
Uzmanlar bu eğilimin sürmesi halinde 2100 itibarıyla küresel ölçekte okyanuslardaki oksijen azalmasının yüzde 3-4 oranına çıkacağının altını çizdi.
Sadece küçük bir değişiklik bile sualtı yaşamını önemli ölçüde etkileyebiliyor. Daha az oksijenli suları deniz anaları gibi canlılar severken, ton balığı gibi daha büyük ve daha fazla enerji harcayan canlılar için bu durum iyi değil.
Araştırmacılar bu canlıların oksijen miktarının azalması nedeniyle bu oranın daha fazla olduğu daha sığ bölgelere doğru gittiğini ve bu yüzden aşırı avlanmanın hedefi olabileceklerini belirtti.
IUCN’den Minna Epps “Oksijen azalması hakkında bilgimiz vardı ancak bunun iklim değişikliyle ilgisinden haberdar değildik. Bu gerçekten endişe verici” dedi.
Epps “Son 50 yılda oksijen düşüşü sadece 4 katına çıkmadı aynı zamanda emisyonlar hakkındaki en iyi senaryoya göre bile okyanuslardaki oksijen azalmaya devam edecek” dedi.
IUCN raporunun editörlerinden Dan Laffoley de "Okyanuslardaki oksijen azalması, ısınma ve asitleşme nedeniyle halihazırda baskı altındaki deniz yaşamı ekosistemini tehdit ediyor. Oksijenin az olduğu bölgelerin yayılmasını önlemek için sera gazı emisyonlarını, tarım ve diğer kaynaklardan gelen kirliliği kesinlikle durdurmalıyız" ifadelerini kullandı.
YÜZ MİLYONLARCA İNSAN DA TEHDİT ALTINDA
Oksijenin azalması insanları da tehdit ediyor. Dünyadaki balıkçılığın sürmesini sağlayan canlı topluluklarının yaklaşık beşte biri okyanus akıntılarının az oksijenli suları kıyıya getirmesiyle oluşuyor.
Bu bölgeler oksijen seviyelerindeki en ufak değişikliğe karşı özellikle hassas. IUCN yaptığı açıklamada "Buralardaki etkiler nihayetinde yayılacak ve yüz milyonlarca kişiyi etkileyecek."
Okyanus yaşamı halihazırda sıcaklık artışı, aşırı avlanma ve plastik kirliliği nedeniyle tehdit altında.
Dünya Meteoroloji Örgütü bu hafta yaptığı bir açıklamada insan kaynaklı emisyonların fazlalaşması nedeniyle okyanusların Endüstri Devrimi öncesi döneme kıyasla yüzde 26 oranında daha asidik olduğunu ilan etmişti.