Senato lideri uyardı: Türkiye müttefikimiz

ABD Senatosu’nun Cumhuriyetçi çoğunluk lideri Senatör McConnell, senatörlere çağrı yaptı: “Türkiye’ye yaptırım konusunda duygularla değil, ABD’nin stratejik çıkarları rehberliğinde hareket etmeliyiz.

ABD Kongresi’nin her iki kanadında Türkiye’ye yaptırım tasarılarının gündemde olduğu bir dönemde Senato kürsüsünden seslenen Cumhuriyetçi çoğunluk lideri Senatör Mitch McConnell, Türkiye ve Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili açıklamalar yaptı. Basın özgürlüğü, laiklik gibi konularda ABD’den Türkiye’ye yönelik haksız eleştirilere de katıldığını belirten McConnell, “Türkiye’nin Suriye’deki yerel Kürt ortaklarımıza verdiği zarardan dolayı kızgınız. Ancak, Türkiye’nin müdahalesinin yol açtığı zararı kontrol altına almaya, Ankara’yı Moskova’dan uzaklaştırmaya ve Erdoğan hükümetini hem içeride hem dışarıda daha iyi davranmaya teşvik etmeye çalışırken, duygularımızı değil stratejik çıkarlarımızı rehber almalıyız. Geniş kapsamlı bir yaptırım tasarısının gerçekten en uygun seçenek olup olmadığını özenle inceleyeceğimizi umuyorum. Yaptırımlara Türkiye’nin nasıl yanıt vereceği, Rusya ve diğerlerinin Washington’la Ankara arasındaki artan gerilimden nasıl istifade edebileceği üzerinde iyi düşünmeliyiz” dedi.

BÜYÜK RESME BAKALIM

McConnell, Avrupa ekonomisine sıkı biçimde entegre olan bir ekonomiyi hedef almadan önce, geniş kapsamlı yaptırımların küresel ekonomiye, Avrupalı ortaklara, Amerikalı işçiler ve istihdam üreticilerine ne gibi ekonomik etkilerinin olacağı konularında kafalarında daha net bir resim oluşması için çalışmaları gerektiğini söyledi. Senato Cumhuriyetçi Çoğunluk Lideri şöyle devam etti: “Türkiye’nin davranışlarını şekillendirmek için Avrupalı müttefiklerle birlikte çalışmanın mı yoksa Avrupalı müttefikleri yaptırım tehditleri üzerinden Türkiye’yle bağlarını kesmeye zorlamanın mı bizim daha yararımıza olacağı üzerinde kafa yormalıyız. 80 milyonluk bir demokrasiye karşı, İran ve Kuzey Kore’ye kullandığımız türden politika araçlarına başvurmadan önce, yaptırımların Türk halkı üzerinde yapacağı siyasi etkileri değerlendirmeliyiz.”