Milliyet
Rum medyası tarafından, Rum Milli Muhafız Ordusu'nun füze hava savunma sistemlerinin güçlendirileceğine ilişkin haberler paylaşıldı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) hamlesine tepki gösteren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Bu son derece yanlış. Şu anda Doğu Akdeniz'de olan gerginliği daha da artırabilecek bir hamle ve unutmamalılar ki Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin garantörüdür" dedi.
TÜRKİYE BU SİSTEMLERİ İMHA EDECEĞİNİ AÇIKLAYINCA GKRY VAZGEÇMİŞTİ
Rum tarafının savunma sistemleriyle ilgili bu adımı sonrası Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz önemli değerlendirmelerde bulundu. Oğuz şunları söyledi:
"Dün KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Rum Milli Muhafızları'nın yeni hava savunma sistemleri girişimleri olduğunu söyleyip bunu eleştirdi ve bölgede gerginliği artıracağı konusunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni uyardı.
"TÜRKİYE OPERASYON YAPIP SİSTEMİ YOK ETME ALTERNATİFİNİ DİLLENDİREBİLİR"
Medyaya sızdırılan açıklamalardan GKRY'nin bir süredir İsrail ile Iron Dome sistemi almak üzere görüştüğünü okuyoruz. Bunun haricinde başka görüşmeler de yaptıklarını duyuyoruz ama bunların içeriğine dair herhangi bir bilgi yok. Iron Dome, 70 kilometreye kadar hedefleri tespit edip angaje olabilmekte. Iron Dome veya kısa/orta menzilli sistemlere Türkiye müdahil olmayabilir. Ama uzun menzilli bir hava savunma sistemi almak isterlerse, Türkiye içlerine kadar tehdit edebileceği için bu noktada Türkiye yine GKRY'ye karşı çıkabilir. Operasyon yapıp sistemi yok etme alternatifini dillendirebilir. Ancak hangi seçenek olursa olsun GKRY'nin bu hamlesi iyi niyetli değildir. Dolayısıyla bir seviyede gerginliğe sebep olacaktır.
"ULUSLARARASI YENİ BİR KRİZE YOL AÇMAKTAN BAŞKA BİR GETİRİSİ OLMAYACAK"
Diğer yandan ne alırlarsa alsınlar teknik olarak GKRY'yi korumayacaktır. Bir gereklilik durumunda, Türkiye bırakın havadan yok etmeyi karadan karaya atılacak füzelerle dahi tüm bu sistemleri ilk iş olarak yok edilebilir. Türkiye'nin envanterindeki 300 kilometreye kadar menzil ve 1 m.'ye kadar hassas vuruş kabiliyetine sahip füzeler bunun için fazlasıyla yeterlidir. Dolayısıyla GKRY'nin bu adımının ortamı germekten ve uluslararası yeni bir krize yol açmaktan başka bir getirisi olmayacaktır.
Güvenlik stratejisi açısından mantıklı bir adım olmadığına göre akla hedeflenenin Türkiye'yi agresif gösterme politikasının bir parçası olabileceği gelmektedir. Türkiye, son zamanlarda hem kendi hem de garantör sıfatıyla KKTC'nin hak ve çıkarlarını korumak maksadıyla GKRY'nin ada çevresinde, belirlenen sınırlar dışında, tek taraflı, provokatif hidrokarbon arama adımlarını sınırlandırmak zorunda kaldı. Bu süreçte Batı'yı yanına istediği şekilde çekemeyen GKRY bu krizi bir ek kaldıraç olarak kullanmak isteyebilir. Buna ilave diğer bir sebep de GKRY'nin Türkiye'nin askeri, siyasi ve diplomatik reflekslerini sürekli ölçerek en ufak bir zafiyet belirlediği anda daha önceden yapılan planları devreye alma beklentisi olabilir."