Rum yönetiminden skandal Navtex kararı: Türkiye'nin kıta sahanlığıyla çakışıyor

Son dönemde ABD, Fransa ve Batılı ülkelerle askeri iş birliğini artıran Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bundan cesaret alarak yeniden doğalgaz gerilimini tırmandırmaya kalktı. GKRY, Türkiye'nin kıta sahanlığıyla çakışan bölgede doğalgaz aramaya başlayacağını açıkladı.

Haber Merkezi

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Akdeniz'de doğalgaz arama çalışması için Navtex ilan ettiğini açıkladı.

Çalışma kapsamında iki sondaj kuyusu açılması planlanıyor. Bu sebeple Rum yönetimi tarafından çalışmanın sonlanacağı 24 Şubat'a kadar Navtex ilan edildi. Doğalgaz arama çalışmaların ABD'li bir şirket tarafından üstleneceği bildirildi.

RUM YÖNETİMİ ADADAKİ TÜRKLERİN HAKKINI YOK SAYIYOR

Doğalgaz aranacak bölge, Türkiye'nin kıta sahanlığıyla çakışan 5. parselde yer alıyor.

Kıbrıs'ta her şartta adadaki Türklerin doğal kaynaklar üzerindeki hakkını yok saymaya çalışan Rum yönetimi, doğalgaz arama çalışmalarında da tek taraflı hareket ediyor.

Geçmişte bu tarz eylemlerde adadaki Türklerin haklarını korumayı önceleyen Türkiye, Akdeniz'de Türk varlığını tehdit eden girişimlere yönelik her türlü tedbiri alıyor.

MSB'DEN RUM YÖNETİMİNE TEPKİ!

MSB kaynakları, Bakanlık'ta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakanlık kaynakları, Fransa'ya ait bir savaş uçağının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) hava sahasını ihlal etmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:

"KKTC'nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Fransa'ya ait uçuşların bölgede yakından takip edildiği ve koordine içerisinde bulunulduğunu ifade etmek isteriz. Bahse konu olay hakkında Fransa Askeri Ataşesi Bakanlığımıza davet edilmiş ve bölgedeki hassasiyetlerimiz aktarılmıştır. İletişim kanalları açık tutularak Fransız muhataplarımızla gerekli değerlendirme yapılmaktadır. Uluslararası hukuka aykırı şekilde yapılan tüm faaliyetlere karşı KKTC'nin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için gereken tedbirleri her ne pahasına olursa olsun almaya devam edeceğiz."