HABER MERKEZİ
Ukrayna ve Rusya arasında savaş devam ederken, Almanya'dan kritik bir adım geldi. Almanya'nın F-35 filosunu güçlendirme yönündeki cesur hamlesi ile ABD'den tam 15 adet F-35 sipariş ettiği vurgulandı.
Yabancı basında yer alan habere göre bu yılın başında F-35, Almanya, İsviçre ve Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinin eleştirilerine maruz kaldı. Bu ülkeler, uçağın bir "kill switch" ile donatılmış olduğunu iddia etti. Bu iddialara göre, böyle bir özellik, uçağın bazı gelişmiş teknolojilerinin devre dışı bırakılmasına neden olacak. Üretici Lockheed Martin, daha sonra bu iddiaları yalanladı ve bu iddialar Avrupalı politikacılar tarafından kanıtlanmadı.
F-35 SAYISI 50'YE YÜKSELECEK
Almanya, iddia edilen F-35 iptal kararının en güçlü savunucuları arasındaydı. Ancak Almanya bugün sipariş edilen 35 savaş uçağına ek olarak 15 savaş uçağı daha satın almaya çalışıyor ve toplam filosunu 50 uçağa çıkarıyor. Bu gelişme, Almanya Savunma Bakanlığı'nın "beşinci nesil F-35A savaş uçağı siparişlerini 35'ten 50'ye çıkarmayı planladığını ve şu anda Amerika Birleşik Devletleri ile bir sonraki sözleşme için görüşmelerde bulunduğunu" belirten Military Watch Dergisi tarafından bugün bildirildi.
Almanya başlangıçta eskiyen Panavia Tornado uçaklarını yenilemeyi amaçladı ve F-35 bu amaç için seçilen çözüm oldu. Eklenen 15 savaş uçağı, özellikle Ukrayna Savaşı'nın ardından Rusya'dan gelen tehditler ve NATO'nun muharebe güçlerinin artırılması yönündeki yeni talepleri bağlamında, Luftwaffe'nin nükleer caydırıcılık ve konvansiyonel saldırı kabiliyetlerini artıracaktı.
Washington ile henüz kamuoyuna açıklanmayan müzakereler, Şansölye Friedrich Merz'in pragmatik yaklaşımını yansıtıyor. Avrupa savunmasının bağımsızlığını savunmasına rağmen Merz, F-35'i, Avrupa alternatifleri henüz erken geliştirme aşamasındayken, Almanya'nın acil ihtiyaçlarına hızlı ve güvenilir bir çözüm olarak görüyor.
F-35, FCAS PROJESİNE DARBE VURABİLİR
Ancak F-35 siparişinin potansiyel genişlemesi, Almanya, Fransa ve İspanya'nın ortak projesi olan ve ilk gösteri uçuşunun 2028'den önce beklenmediği Geleceğin Savaş Hava Sistemi (FCAS) üzerindeki etkisi konusunda endişeleri artırıyor.
Altıncı nesil bir savaş uçağı geliştirmeyi hedefleyen FCAS, Avrupa'nın stratejik savunma özerkliği hedefinin merkezinde yer alıyor. Ancak proje, özellikle Dassault ve Airbus arasındaki iş bölümü anlaşmazlıkları nedeniyle Berlin ve Paris arasında gecikmeler ve gerginliklerle karşı karşıya kaldı.
GELİŞMİŞ ÖZELLİKLERİ İLE F-35
F-35, Lockheed Martin liderliğinde, Northrop Grumman ve BAE Systems gibi önemli ortaklarla ve Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Kanada, Danimarka, Norveç, Avustralya ve ABD'nin de aralarında bulunduğu dokuz ülkenin katılımıyla yürütülen iddialı bir uluslararası projenin sonucudur.
F-35, her biri belirli operasyonel ihtiyaçlara göre tasarlanmış üç ana versiyona sahiptir. F-35A, konvansiyonel kalkış ve iniş (CTOL) için tasarlanmıştır ve ABD Hava Kuvvetleri ile Avustralya, Norveç ve Polonya gibi uluslararası müşteriler tarafından kullanılan en yaygın modeldir.
Kısa kalkış ve dikey iniş (STOVL) kabiliyetine sahip F-35B, ABD Deniz Piyadeleri ve İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri için tasarlanmıştır ve keşif üslerinden ve sınırlı pistlere sahip gemilerden operasyonlara olanak tanır. ABD Donanması için geliştirilen F-35C ise, daha büyük kanatlara ve deniz operasyonları için güçlendirilmiş iniş takımlarına sahip olup, uçak gemilerine mancınık destekli kalkış ve iniş kalkış yapabilecek şekilde donatılmıştır.
F-35'in en dikkat çekici özelliklerinden biri, uçağı düşman radarlarına karşı neredeyse görünmez kılan gizlilik teknolojisidir. Bu, radar sinyallerini dağıtan geometrik şekiller ve açılar, radarı emen kaplamalar ve radar izini en aza indiren dahili silah ve sensör yerleşiminin bir araya gelmesiyle sağlanır.