1
Türkiye'nin ve uluslararası camianın karşı çıkmasına rağmen bağımsızlık referandumunu yapmakta ısrar eden Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin iktidarı sarsılıyor. Barzani ve partisi Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) sessizliğini korurken bölgenin diğer güçlü siyasi partileri Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Komel İslam Partisi ve Goran Hareketi, Barzani'nin istifa etmesinde ve yeni bir hükümetin kurulmasında ısrarcı. Başından beri referanduma karşı çıkan bölgenin ikinci büyük siyasi partisi Goran (Değişim) Hareketi, IKBY Başkanı Mesud Barzani ve Yardımcısı Kosret Resul'un istifa etmesini istiyor. Barzani'nin istifa edip siyasi kariyerini tamamen kaybetmek yerine, başkanlık sistemini lağvedilmesi de diğer siyasi partilerinin gündeminde. Bu şekilde Barzani'nin daha fazla yıpratılmasının önüne geçilmiş olacak. İran da kendine yakın siyasi partiler KYB, Goran Hareketi ve Komel İslam üzerinden Barzani'nin gitmesi sürecine destek veriyor.
ELİNDEKİNİ DE KAYBETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Elindekini de kaybedersin uyarısına rağmen" referandumu yapmakta ısrar eden Barzani, kontrolünde tuttuğu 75 bin km2 toprağın 40 bin km2sini kaybederek 2014 yılı öncesi sınırlarına döndü. Bu şekilde Barzani yönetimi, terör örgütü DEAŞ'tan aldığı başta Kerkük olmak üzere tüm toprakları kaybetmiş oldu ve eski sınırlarına döndü.
İTİBAR KAYBETTİLER
Terör örgütü DEAŞ ile mücadelede ABD ve koalisyon ülkelerin desteğinde büyük bir itibar kazanan Barzani'nin Peşmerge birlikleri de Irak ordusu ve Haşdi Şabi karşısında hezimete uğrayarak kontrolünde tuttuğu tüm topraklardan çekildi.
EKONOMİK KAYBI BÜYÜK
Barzani yönetimi referandum ve bağımsızlık inadı yüzünden ekonomik kaynaklarını da büyük ölçüde kaybetti. Kerkük'teki tüm petrol kuyularının kontrolü Irak ordusuna geçti. Böylece Barzani, boru hattıyla Türkiye'ye yaptığı petrol sevkiyatında üçte bir kayıp yaşadı. Sadece Kerkük değil Musul'un batısındaki tüm kıymetli petrol kuyuları da Irak Merkezi hükümetinin eline geçti. Siyasi bağımsızlık için önce ekonomik bağımsızlığı hedefleyen Barzani yönetimi bunun için 2014 yılında petrol sevkiyatına başlamıştı. Ancak Irak hükümetinin son hamlesiyle Barzani yönetimi bu kazanımlarını da kaybetti. Ayrıca Erbil ve Süleymaniye havalimanları ile sınır kapılarının kontrolü de Irak hükümetinin hedefinde. Bunun da gerçekleşmesi halinde Erbil yönetimi daha önceki tüm kazanımları kaybetmenin yanı sıra eldekini de kaybetmiş olacak. Bağdat yönetiminin diyalog ve ateşkes için teklif ettiği şartlar da Kuzey Irak'ın federal bir bölge olarak varlığını sürdürmesinin zor olduğunu gösteriyor. Zira Başbakan Haydar el-İbadi, peşmergenin de Irak ordusunun kontrolüne bağlanmasını isteyerek Kuzey Irak'ın siyasi, askeri ve ekonomik olarak zayıflatmak istediğinin işaretlerini verdi.
Erbil yönetiminin dış ülkelere ne az 20 milyar dolar borcu olduğu belirtiliyor. Petrol kaynaklarını kaybeden ve başka gelir kaynağı olmayan Erbil, bu borçları nasıl ödeyecek. Bu da Erbil yönetiminin oldukça zor bir sürece girdiğini gösteriyor.
YATIRIMLAR DURDU
Terör örgütü DEAŞ bölgeden temizlendikten sonra bölgeye ekonomik yatırımlar akmaya başlamıştı. Ancak referandum süreci ile birlikte dışarıdan gelen yabancı yatırımlar bıçak gibi kesildi. Yaşanan istikrarsızlık ve DEAŞtan sonra Irak ordusuyla Peşmergenin karşı karşıya gelmesi yatırım yapan birçok şirketin bölgeyi terk etmesine neden oldu.
BÖLGE 10 YIL GERİYE GİTTİ
Önemli ölçüde turist çeken tarihi Erbil kalesi de en sakin günlerini yaşıyor. İki ay öncesine göre doluluk oranı oldukça yüksek olan Erbil otelleri şimdi bom boş. Yatırımcıların da kenti terk etmesiyle esnaf büyük sıkıntılar içinde. Geceliği 100-150 dolar arasında değişen dört yıldızlı oteller eski günlerini mumla arar oldu. Sokakta konuştuğumuz Erbilliler Barzani yönetimine karşı tepkilerini ifade etmeye ve Barzani'yi öngörüsüzlükle suçlamaya başladı. Öyle ki birçok Kürt parmağım kopsaydı da "Evet" demeseydim diyerek hayıflanıyor. Erbil'de konuştuğumuz vatandaşlar, bölgenin en az 10 yıl geriye gittiğini ve tüm kazanımlarını kaybettiğini belirtti. Bölge halkı Habur Sınır Kapısı'nı kapatmadığı için Türkiye'ye minnettar. Ancak bölgedeki zaten var olan ekonomik kriz, referandum süreci ve sonrasında Bağdat hükümetinin yaptırımları nedeniyle derinleşti. Çarşı pazarda hareketlilik yok. İnsanların alım gücü düştü.
MAAŞLARI ÖDEYEMİYOR
Petrol kaynaklarını kaybeden yerel hükümetin 1 milyon 400 bin kişiye maaş vermesi sıkıntıya girdi. Zaten mali kaynak bulmakta zorlanan yerel hükümet, elindeki petrol gelirini de kaybetti. Referandumdan önce aylık petrol satışından elde edilen 400 milyon dolarla en azından 40 günde bir memuru maaşların yarısı ödenebiliyordu. Şimdi IKBY Hükümeti bu ödemeyi de yapamayacak. Barzani, referandum sürecinin öncesinde Türkiye'ye bilgi vermediği gibi Ankara'nın tüm uyarılarına rağmen bildiğini okumaya devam etti. Bölgenin istikrar kazanmasında ve kalkınmasında büyük desteği olan en büyük müttefiki ve komşusu Türkiye'yi de bu şekilde kaybetmiş oldu.(Sabah)