Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari, Pakistan'ın Azad Cammu Keşmir bölgesinin başkenti Muzafferabad'da, Türkiye ile ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası meselelerin yanı sıra Hindistan ile ilişkiler ve ülkesindeki siyasi gelişmelerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
AA'nın haberine göre, Zerdari, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) toplantısı kapsamında Hindistan'ın Goa eyaletine gitmesini tamamen ŞİÖ kapsamında değerlendirerek bunun, Yeni Delhi ile ikili ilişkiler bağlamında gerçekleşmediğini söyledi.
Hindistan ile ilişkiler konusunda Pakistan'ın pozisyonunda bir değişiklik olmadığını dile getiren Zerdari, "Hiçbir şey değişmedi, Ağustos 2019'da Cammu Keşmir'deki eylemlerden sonra Pakistan'ın ilkesel pozisyonu aynı kaldı. Bu eylemleri tersine çevirme, diyalog ve diplomasi için elverişli bir ortam oluşturma görevi Hindistan'da." dedi.
Zerdari, Cammu Keşmir'in tartışmalı bölge olmasına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının sonuçlarına rağmen Hindistan'ın dünyaya, yerel ve uluslararası topluma mesaj gönderdiğine dikkati çekerek, "Ağustos 2019'da anayasalarını tek taraflı olarak değiştirerek ve Cammu Keşmir'in tartışmalı pozisyonunu değiştirmeye çalışarak küstahlıklarını sergilediler." ifadesini kullandı.
Hindistan'ın, Cammu Keşmir'de G20 toplantısı düzenleyerek dünyaya uluslararası hukukun, BMGK kararlarının "yersiz olduğu" mesajını gönderdiğini dile getiren Zerdari, "Fakat Hindistan, bir toplantı düzenleyerek Cammu Keşmir halkının sesini susturabileceğine inanıyorsa o zaman gerçekten yanılıyor." şeklinde konuştu.
Zerdari, nesilden nesle Cammu Keşmir halkının, temel hakları olan kendi kaderini tayin hakkı için savaştığını belirterek, BM ve Pakistan'ın, bu gidişatı manevi olarak desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
- ÇİN İÇİN "SORUMLU SÜPER GÜÇ" VURGUSU
Çin'in, tartışmalı Cammu Keşmir'de düzenlenen G20 toplantısına katılmamasını değerlendiren Zerdari, "Pekin'in, uluslararası hukuka ve BMGK kararlarına olan temel bağlılığını gösterdiğini düşünüyorum ve bunlar sorumlu bir süper gücün eylemleri." dedi.
Zerdari, Afganistan'da Kabil'in düşüşünün ardından Pakistan Talibanı'nın (TTP) ülkesindeki terör saldırılarının sayısında şiddetli artış gördüklerine dikkati çekerek, Pakistan topraklarındaki bu kadar çok terör saldırısının, Afganistan geçici hükümeti ile tartışma noktalarından olduğunu ifade etti.
Taliban geçici yönetiminden bu tür örgütlerle başa çıkma yeteneklerini göstermelerini, uluslararası taahhütlerini veya kendi halklarına olan taahhütlerini yerine getirmelerini, topraklarının başka hiçbir ülkeye karşı fırlatma rampası olarak kullanılmayacağını göstermelerini istediklerini belirten Zerdari, "TTP veya diğer terör örgütleriyle başa çıkma söz konusu olduğunda Afganistan'ın kapasite sorunu yok. Fakat bu tür gruplarla mücadele konusunda irade eksikliği varsa o zaman sorun yaşarız." diye konuştu.
Zerdari, Pakistan Savunma Bakanı Khavaja Muhammed Asıf'ın Afganistan'a operasyon düzenlenebileceğiyle ilgili açıklamalarına atıfta bulunarak, "Belki daha diplomatik bir dil kullanılabilirdi fakat Pakistan'ın kendini savunma hakkına sahip olduğu temel ilkesi uluslararası hukuk tarafından tanınmaktadır." dedi.
- "TÜRKİYE İLE PAKİSTAN'IN TİCARETİ GERÇEK POTANSİYELİ GÖSTERMİYOR"
Türkiye ile ilişkilere de değinen Zerdari, "Bence Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişki sadece iki devlet arasındaki ilişki değil, kendilerini kardeş gören iki halk arasındaki samimi bir ilişkidir." ifadesini kullandı.
Zerdari, iki ülkenin zor zamanlarda birbirlerinin yanlarında durduğunu dile getirerek, 2005'te Azad Cammu Keşmir'de yaşanan depremde herkesten önce Türkiye'nin yardıma geldiğini söyledi.
Azad Cammu Keşmir halkının, Türk halkının desteğini ve nezaketini hala hatırladığına dikkati çeken Zerdari, Türkiye'de meydana gelen trajik depremin acı haberini alır almaz ekonomik olarak inanılmaz zor günler geçirmelerine rağmen ellerinden geldiğince Türk kardeşlerinin yanlarında yer aldıklarını kaydetti.
Zerdari, iki ülke arasında kapsamlı bir ortaklığın var olduğunun zaman içerisinde gösterildiğini vurgulayarak, "Bununla birlikte hala iyileştirilmesi gereken alanlar da var. Ekonomik ilişkilerimiz bağlamında Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaretin, iki ülkenin ekonomik işbirliği potansiyeli arasında ortaya çıkması gereken gerçek potansiyeli göstermediğine inanıyorum." dedi.
- İMRAN HAN'IN PARTİSİNİN ŞİDDETLİ PROTESTOLARINA TEPKİ
Pakistan'daki iç siyasi meselelerle ilgili ise Zerdari, eski Başbakan ve Pakistan Adalet Hareketi Partisi (PTI) lideri İmran Han'ın popülist siyasetinin ülkesine özgü olmadığını belirterek, "Siyasetçilerimiz anayasanın, kanunların, kuralların ve normların onlar için geçerli olmadığını ima ederek demokrasiye meydan okuyorlar." dedi.
Zerdari, Han'ın 9 Mayıs'ta Al Kadir Üniversitesi yolsuzluk skandalıyla ilgili olarak Ulusal Mali Sorumluluk Bürosu (NAB) tarafından tutuklandığını anımsatarak, "Buna tepki olarak partisi barışçıl protesto yürütmedi. Partisi şiddetli protestolara girişti." ifadelerini kullandı.
PTI destekçilerinin devlete karşı sadece coplara değil ateşli silahlara sarıldığını belirten Zerdari, "Kaid-i Azam Muhammed Ali Cinnah tarafından hediye edilen Lahor'daki Cinnah Evi'ne saldırdılar. Orası şu an kolordu komutanının evi. Genelkurmay Başkanlığına, askeri tesislere saldırdılar. Savaş uçaklarını yaktılar. Kargil'den tüm askeri tatbikatlara kadar Pakistan'ın savaş kahramanlarının resimlerinin bulunduğu Şehitler Anıtı'nı yaktılar." şeklinde konuştu.
Zerdari, bu durumun artık aşılmış bir kırmızı çizgi olduğu, kanunun doğru olanı yapması konusunda devletin iradesini oluşturmaları gerektiğini kaydetti.
Koalisyon hükümeti olarak ekonomik ortamı iyileştirmeleri ve seçimlere gitmeleri gerektiğini hissettiklerini dile getiren Zerdari, "PTI ile görüşme şansı olmadığını söyleyemem ama onlar kınamadıkça, ilişkiyi kesmedikçe ve özür dilemedikçe devlete karşı silahlananlarla muhatap olmayız. PTI içindeki siyasi güçlerle gerçekten ilişki kurardık. PTI içindeki militan güçlerle ilişki kuramazsınız." dedi.