Aksam.com.tr
Pakistan hükûmetinin Keşmir’de yaşanan insani krizi anlatmak için bölgeye davet ettiği Türk medya kuruluşlarının temsilcileri, Azad Keşmir Cumhurbaşkanı Serdar Mesud Han ile bir araya geldi.
TürkMedya Dijital Haber Merkezi Şefi Yaser Emre’nin de aralarında bulunduğu Türk gazeteciler, Cumhurbaşkanı Serdar Mesud Han ile yaklaşık iki saatlik bir görüşme gerçekleştirdi.
“MUZAFFARABAD’A TÜRK ŞEHRİ OLARAK BAKIYORUZ”
Türk gazetecileri ağırlamaktan mutlu olduğunu belirten ve iki ülke arasındaki kardeşliğin altını çizen Mesud Han, şunları kaydetti:
“Azad Keşmir halkının da Türk halkına yönelik çok özel duyguları var, çünkü Türkiye, Muzaffarabad’da 2005 yılında meydana gelen depremde yardıma ilk koşan bir iki ülkeden biriydi. Depremde zarar gören bölgeleri adeta yeniden inşa ettik ve hatta bu bölgede üç şehir yeniden inşa edildi. Bunlardan bir tanesi de Muzaffarabad. Ve Muzaffarabad Türkiye’nin yardımlarıyla hayata döndürüldü. Ve biz Muzaffarabad’a bir Türk şehri olarak bakıyoruz.”
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SEVGİLERİMİZİ İLETİYORUZ”
2005 yılında meydana gelen depremden sonra Türkiye’nin yardımlarının önemini vurgulayan Mesud Han, “Biliyorum ki farklı gazetelerden, farklı yayın organlarından geliyorsunuz. Çok doğaldır ki farklı siyasi liderlere yakınlığınız söz konusudur. Ama öncelikle bizim Azad Keşmirliler olarak söylemek istediğimiz şey; Türkiye’nin güçlü lideri Recep Tayyip Erdoğan’a saygılarımızı ve sevgilerimizi iletmeme izin verin. Sadece Pakistan’da değil, Azad Keşmir tarafında da liderinize büyük bir sevgi besleniyor.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN İNSANİ DİPLOMASİSİNE DESTEK VERİYORUZ”
Türkiye’nin dünya üzerindeki birçok krizde yürüttüğü insani diplomasiyi takdir eden Cumhurbaşkanı Serdar Mesud Han sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nisan ayında Türkiye’deydim ve sekiz STK ve siyasi liderlerle bir araya geldim. Bütün bu görüşmelerde ise şunu gördüm; Türkiye, Keşmir meselesinde tam anlamı ile bizim düşüncemizdeki çözüme destek veren tek ülke. Aynı zamanda Pakistan’ın Keşmir sorununa yaklaşımına da tam anlamda bir destek var. Bunu görmek gerçekten çok önemli.”
2017 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pakistan’ı ziyaret ettiğini ve parlamentoda bir konuşma yaptığını hatırlatan Mesud Han, “Konuşmasında Keşmir sorununa değindi ve Keşmirlilerin, Keşmir’in geleceğini belirleyeceğini söyledi. Ve orada da bir söz verdi; aynı konuyu Hindistan tarafına da ileteceğim dedi. Daha sonra Hindistan’a gerçekleştirdiği bir ziyarette de Hindistan’ın Başbakanı (Narendra) Modi’ye aynı şeyleri aktardı. Ve bu sorunun diplomasi ve diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini aktardı.” sözlerini kullandı.
Türkiye’de olduğum dönemlerde Türkiye’nin çok önemli bir diplomasi sürdürdüğüne şahit olduğunu aktaran Mesud Han, şöyle konuştu:
“Buna da “insani diplomasi” diyorlar. Ve bu alanda Türkiye çok başarılı. Buna örnek vermek gerekirse Filipinler ve Afrika Boynuzu konusunda Türkiye’nin insani diplomasi atağını görmek mümkün. Benim sizlerden ricam; bunu lütfen anlatın. Türkiye’nin insani diplomasisine katkıda bulunun. Sizler buradaki insanların yaşadıklarını anlattığınızda her şey çok daha görünür hale gelmiş olacak.”
“TÜRK HALKI KENDİNE GÜVENİYOR”
Türkiye’nin çok güzel bir ülke olduğunu ve havalimanına inerken aşağıya baktığınızda adeta cennet gibi bir ülke gördüğünü aktaran Azad Keşmir Cumhurbaşkanı Mesud Han, “Daha da önemlisi ise Türk insanı, kimliğine yönelik bir savunma mekanizması geliştirmiş değil. Batı’ya dönüp de “Bizler Müslümanız, bizler terörist değiliz.” gibi bir söylemde bulunmuyorlar. Türkler özellikle kimlikleri ile gurur duyuyorlar. Türkiye’de halkın kendine güveni var. Bu güvenle özellikle Müslüman ülkelere yönelik önyargıları kırma imkânına sahipler.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bir dünya görüşü olduğunu ve kendilerinin de Türkiye’nin bu dünya görüşüne tamamen katıldığını belirten Mesud Han, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin dünya görüşü uluslararası hukuka dayalı ve dil, din ve ırk ayrımı olmadan herkesin barış içerisinde yaşayabileceği bir ortamın ortaya koyulmasıdır. Tüm bunlar için de diplomasinin kullanılmasıdır. Biz bu görüşe tamamen katılıyoruz ve destek veriyoruz.”
“KADINLAR, SAVAŞ GANİMETİMİZ OLACAKSINIZ DİYE TEHDİT EDİLİYOR”
Hindistan’ın Cammu Keşmir’in özerk statüsünü kaldırdığı 5 Ağustos’tan önce de Hindistan’ın kontrolü altındaki Cammu Keşmir’de durumun kötü olduğunu, ancak 5 Ağustos’tan sonra durumun daha da kötüleştiğini anlatan Mesud Han, şunları ifade etti:
“Gece baskınları devam ediyor. Şu an bölge iletişime kapanmış durumda. İnsanlar sokağa çıkma yasağından dolayı evlerinden çıkamıyorlar. Gıda ve sağlık maddelerine ulaşma imkânları yok. Hastaneler hizmet veremiyor. Hatta hastanelerin mezarlık haline geldiğine ilişkin bilgiler de alıyoruz. Gece baskınlarında özellikle çocuklar ve yaşlılar şiddet görüyor. Gecenin bir vaktinde evlerinden çıkartılıp dövülüyorlar. Kadınlar ise, “Artık burası bizim. Ya isteyerek bizim olacaksınız ya da savaş ganimetimiz olacaksınız.” sözleri ile tehdit ediliyor. Adeta bir terör dalgası mevcut.”
“HER ALANDAN İNSANLARI TUTUKLUYORLAR”
Cammu Keşmir’de 5 Ağustos’tan bu yana tutuklanan kişi sayısının net olarak bilinmediğini, fakat 20 bin gibi rakamların konuşulduğunu belirten Mesud Han, “Tutuklananlar ise hayatın her alanından insanlar. Hukukçular, iş adamları, akademisyenler, hatta Hindistan’a bağlı olan Keşmirliler dahi gözaltına alındı ve tutuklandı.” dedi.
12, 13 ve 14 yaşlarındaki çocukların evlerinden çıkartılıp ailelerinin önünde dövüldüğünü ve ardından gözlem altında tutulduklarını anlatan Mesud Han, “Bu sayı o kadar arttı ki bazı Keşmirliler Hindistan’ın kuzeyindeki hapishanelere nakledilmeye başlandı. Bu bağlamda tek isteğimiz; uluslararası toplumun Hindistan hükûmeti üzerinde bir baskı kurmasıdır. Kurulacak baskı ile yapılan insanlık dışı muamele durdurulmalıdır.” şeklinde konuştu.
“HİNDİSTAN SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR”
Bölgede yoğun insan hakları ihlalleri olduğunu artık tüm dünyanın gördüğünü bölgede soykırım yapıldığını aktaran Han, şunları kaydetti:
“Hindistan savaş suçu işliyor. Bölge açık bir toplama kampına dönüşmüş durumda. Daha önce de bu yaşananlara benzer olaylar yaşanmıştı ancak şu an yaşananlar ilk defa oluyor. Hindistan uluslararası hukuku ihlal ediyor. Cenevre konvansiyonunun 4. maddesini de ihlal ediyor. Bölgeyi ilhak ettiler. 5 Ağustos öncesinde bölgede yaklaşık olarak 700 bin Hindistan askeri bulunuyordu. 5 Ağustos sonrasında ise bu askerlere 180 bin takviye yapıldı.”
“BÖLGEDE 900 BİN HİNDİSTAN ASKERİ VAR”
Şu anda bölgede 900 bin Hindistan askeri bulunduğunu aktaran Serdar Mesud Han, “Bu sayı dünyadaki birçok ülkenin ordusunun toplam rakamından fazla. Bu sayı, Hindistan’ın insanları nasıl terörize ettiğini göstermesi açısından önemli.” dedi.
“İSRAİL’İN BÖLGE POLİTİKASINI BURADA KOPYALIYORLAR”
Artık işgalden değil, bir kolonyal işgalden bahsetmek gerektiğinin altını çizen Han, “Bölgeyi ikiye böldüler ve bu bölünmeyi de Keşmir halkının isteği dışında gerçekleştirdiler. Buraya Hintlileri yerleştirecekler ve demografi tamamen değişecek. Burada yasa dışı yerleşim yerleri kuracaklar. Tıpkı Batı Şeria ve Gazze’de gördüğünüz gibi. Hindistan adeta, İsrail’in bölge politikasının kopyasını burada uyguluyor. Hindistanlıların istediği ise, Keşmirlilerin kendi topraklarında yabancı konumuna düşmesi ve Keşmirlilerin göçe zorlanması.” diye konuştu.
“NÜKLEER GÜÇ KULLANACAKLARINI BİLE SÖYLEDİLER”
Hindistan’ın 5 Ağustos’tan bu yana bölgeye yönelik saldırılarını artırdığını ve ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef aldıklarını anlatan Azad Keşmir Cumhurbaşkanı Han, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sivillere yönelik saldırılarında özellikle kullanımı yasak silah ve bombaları kullanıyorlar. Aynı zamanda Pakistan’a saldıracaklarını da belirtiyorlar. İşgal altındaki Cammu Keşmir’i Pakistan’dan ayıracaklarını söylüyorlar. Bunu geçtiğimiz günlerde Hindistanlı üst düzey isimlerden ve bakanlardan duyduk ve Pakistan’a saldıracaklarını açıkça dile getirdiler. Hatta, “Nükleer güç kullanacağız.” açıklamasını dahi duyduk. Açık konuşmak gerekirse bölge bir savaşa doğru gidiyor ve bu kesinlikle önlenmelidir.”
“NÜKLEER BİR KIŞ YAŞANACAK”
Bir savaş başladığında ve özellikle nükleer savaşa dönüştüğünde bilim insanlarının yaptıkları incelemelere göre dünya üzerinde 2,5 milyar insanın bundan etkileneceğini aktaran Mesud Han, “Nükleer bir kış yaşanacak, mülteciler olacak ve ölen insanlar olacak. Aynı zamanda büyük bir mülteci akını yaşanacak ve Avrupa’ya, Asya’ya ve dünyanın diğer bölgelerine gidecekler.” sözlerini kullandı.
“BÜYÜK HİNDİSTAN’I KURMAK İSTİYORLAR”
Hindistan’ın “Hindutwa” adını verdikleri faşist bir ideolojiyi yürüttüğünü ve bu ideolojinin temelinde “Hindistan sadece Hindulara aittir” düşüncesinin yattığını anlatan Mesud Han, şunları kaydetti:
“Bunun dışında kalan tüm mevcudiyetlere; Müslümanlara, Hristiyanlara ve diğerlerine ya “Hinduizmi kabul edin ya da bu ülkeyi terk edin” şeklinde yaklaşıyorlar. Bu ideoloji doğrultusunda en fazla hedef alınan ve saldırıya uğrayanlar ise Müslümanlar. İnek eti yedi diye Müslümanlar toplu linçlerden geçiriliyor. Öyle bir yere doğru gidiyoruz ki “Büyük Hindistan’ın” kurulmasına yönelik politikayı gerçekleştiriyor. Kısa bir süre sonra ne Pakistan kalacak ne Keşmir kalacak ne de Bangladeş kalacak. Bütün bu sorunlar çözülmeyi bekliyor. Çözüm ise Keşmir halkına, kendi geleceğini belirleme hakkının verilmesidir. BMGK’nın çıkardığı ve Keşmir halkına verilen hakkın uygulanması gerekiyor.”
Uluslararası basından son dönemde büyük bir destek gördüklerini, fakat aynı oranda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin sessiz kaldığına şahit olduklarını ifade eden Mesud Han, bu durumun kendilerini büyük bir şaşkınlığa sevk ettiğini söyledi.
“KEŞMİR YANIYOR, GÜVENLİK KONSEYİ’NDEN HİÇBİR KIPIRTI YOK”
Sudan’da veya Yemen’de bir kriz çıktığında BM Genel Sekreteri’nin bütün elçileri görüşmeye davet ettiğini belirten Han, BM’ye yönelik tepkisini, “Gecenin ilerleyen saatlerine kadar bu görüşmeler devam eder ve var olan krizin çözümü için planlamalar yapılırdı. Ancak bugün baktığımızda Keşmir yanıyor, Güvenlik Konseyi’nden hiçbir kıpırtı yok. Genel Sekreter, ete süte dokunmaz açıklamalarla yetiniyor.” sözleriyle dile getirdi.
“EKONOMİK ÇIKARLARI İÇİN SESSİZ KALDILAR”
Uluslararası alanda da sadece Çin’den, Türkiye’den ve İran’dan doğrudan Keşmir sorununa ilişkin açıklamalar gördüklerini aktaran Azad Keşmir Cumhurbaşkanı Serdar Mesud Han, diğer ülkelerin “ne yazık ki” ekonomik çıkarları için bu soruna sessiz kaldığını vurguladı.