AKŞAM GAZETESİ
İsveç'teki Nordic Teorik Fizik Enstitüsü'nde görevli bilim insanları, 1949–1957 yılları arasındaki nükleer testlerle gökyüzünde görülen 'parlak noktalar' arasında bağlantı olduğunu tespit etti. Dr. Beatriz Villarroel'in araştırmasına göre uzaydaki insan dışı zekâ, 75 yıl önce dünyadaki nükleer faaliyetleri izledi. Dünyanın ilk uydusu Sputnik 1'in Sovyetler Birliği tarafından 1957'de uzaya fırlatıldığını belirten Villarroel, gizemli ışıkların insan yapımı olamayacağını öne sürdü.
UÇAN DAİRE GİBİ NESNELER
Araştırma, Kaliforniya'daki Palomar Gözlemevi'nin eski gökyüzü fotoğraflarına dayanıyor. Bilim insanları, 100 binden fazla parlak nesne tespit etti; bunların 35 bini kuzey yarımkürede görüldü. Nükleer denemelerin yapıldığı günlerde yaklaşık 60 gizemli cisim, diğer günlerde ise ortalama 40 cisim kaydedildi. Dr. Villarroel, nükleer testlerden hemen önce ve sonra uzayda ortaya çıkan parlak cisimlerin ayna gibi yansıtıcı ve uçan daire gibi döndüklerini söyledi.
İNSAN DIŞI ZEKANIN İLK KANITI
Avustralyalı araştırmacı ve gazeteci Ross Coulthart, nükleer deneylerle UFO'lar arasındaki bağlantıyı gösteren çalışmanın 'İnsan dışı zekanın varlığına dair ilk bilimsel kanıt' olabileceğini söyledi.
Dr. Beatriz Villarroel'in araştırması Scientific Reports dergisinde yayımlandı.
3I/ATLAS, GÜNEŞ'E MANEVRA YAPIYOR
En büyük ve en yaşlı yıldızlararası ziyaretçi olarak kabul edilen '3I/ATLAS' adlı gizemli gök cismi güneşe yaklaştıkça kuyruğu belirginleşiyor. 29 Ekim'de Güneş'e en yakın noktasına ulaşacak olan cismin uzay gemisi olduğunu savunan Prof. Avi Loeb, doğal olmayan bir yörüngeyi takip etmesinin 'uzaylı teknolojisine' işaret ettiğini söyledi.