NATO'da reform hazırlığı

NATO yeni Stratejik Konsept'i tartışıyor. ABD ile ilişkileri onarma hedefi ve ABD'nin 'öncü rol' istemesi yeni 'ABD hakimiyeti'ni gündeme getirebilir.

NATO Savunma Bakanları, iki gündür (dün ve bugün) video konferans toplantılarında 'reform planlarını' ve 2010 tarihli 'Stratejik Konsept'in güncellenmesini tartışıyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada reformların '8 başlıkta' toplandığını açıkladı. Ancak hazırlık çalışmalarında 5 temel nokta öne çıkıyor:

1- Rusya'nın 'ana tehdit' konumu daha güçlü yer alıyor.

2- Çin, hem tehdit hem fırsat olarak 'hibrit' bir konuma ve izlemeye alınıyor.

3- Siber güvenlik, 5G gibi yeni iletişim teknolojileri konsepte alınıyor.

4- İttifak içi ve özellikle ABD ile ilişkilerin onarılması; yani ABD'nin daha fazla desteğinin sağlanması amaçlanıyor.

5- NATO'nun 'güney kanadı'nda daha etkin olması planlanıyor.

TEHDİTLER RUSYA VE TERÖR

İngiliz haber ajansı Reuters, iki üst düzey NATO yetkilisine dayanarak, 'Stratejik Konsept'in "Rusya'nın stratejik rekabeti ve büyüyen Çin askeri yetenekleri" dikkate alınarak hazırlanacağını duyurdu. NATO Rusya'nın 'saldırgan eylemleri'ne yönelik 'çift kulvarlı' temel politikası güçlendirilecek. Birinci kulvarda Rusya'nın Kırım'ı ilhakı, Doğu Ukrayna'daki varlığı, Doğu Avrupa üzerinde etkinliğini artırma çabası, Suriye'de ve Doğu Akdeniz'deki durumu, Avrupa ve ABD'ye yönelik siber saldırılardan sorumlu tutulmasına yönelik 'tedbir, yaptırım ve caydırıcılık' politikaları güçlendirilecek. İkinci 'temel tehdit' olan terörizmle mücadeleye karşı güçlendirilmiş mekanizmalar ve İttifak dışı işbirlikleri öngörülüyor.

ÇİN HEM FIRSAT HEM TEHDİT

Çin NATO için doğrudan bir askeri tehdit değil. Ancak küresel bir güç olarak yükselişi ekonomik anlamda fırsatlar barındırırken, güvenlik alanında yeni tehdit algıları da oluşturuyor. Özellikle siber güvenlik tehdidi yaratan yeni ve çığır açan teknolojilerde Çin şirketlerinin Batı'nın iletişim altyapısında ağırlık kazanması, Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika'da ekonomik yatırımların siyasi güç olarak yayılması gibi konular yakından izlenecek. Ancak Çin ile de Rusya gibi ama daha güçlü ve geniş alanda siyasi diyalog sürdürülecek.

İTTİFAK İÇİ 'GÜVEN' ONARIMI

Reformların temel hedeflerinden biri de üye ülkelerin, Avrupa-Atlantik güvenliğinde NATO'yu 'temel kurum' olarak teyit etmeleri ve bu 'temel kurum' olma özelliğinin güçlendirilmesi. Zira Trump döneminde Avrupalı müttefiklerin ABD'ye güvensizliği en yüksek noktaya çıktı, bunu Fransa ve Almanya liderleri 'başımızın çaresine bakmalıyız' ifadeleriyle açıkça dile getirdi; Fransa 'Avrupa ordusu' kurulmasını gündeme taşıdı. Bu yüzden üyelerin NATO'ya olan bağlılıklarını teyit etmesi, istişarelerin artırılması, NATO'nun askeri yönünün yanında siyasi yönünün de güçlendirilmesi hedefleniyor. NATO kararlarında 'oybirliği' ilkesi korunacak; ancak özellikle AB ilişkilerinde bu ilkenin 'hafifletilmesi' de tartışmaya açılacak. Bunun, 'üye ülkelerin veto hakkını kullanmalarının zorlaştırılması' anlamına gelebileceği; örneğin 'üye olmayan AB ülkeleriyle yakın işbirliği' gibi bir konuda AB üyesi Kıbrıs Rum Yönetimi'nin NATO ilişkilerinde Türkiye'nin veto hakkını etkileyebileceği; ayrıca ABD'nin etkinliğini artırabileceği tartışılıyor.

RUSYA VE ÇİN YARARLANMASIN

Üye ülkeler arasında yaşanan görüş ayrılıklarından, Rusya ve Çin gibi ülkeler tarafından 'kullanılmaması' için mekanizmalar geliştirilecek. Ancak Fransa'nın Rusya ile 'yeni bir ilişki' önerisi, Almanya'nın Rusya ile tamamlamak üzere olduğu 'Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı; Türkiye'nin Suriye kaynaklı tehditlere ilişkin müttefikleri ile yaşadığı güven krizi ve Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemleri, bu başlıkta tartışılacak konular arasında. Genel Sekreter Stoltenberg, "Atlantik ötesi bağı yeniden canlandırmak ve güçlendirmek için eşsiz bir fırsatımız var" diyerek, yeni ABD Başkanı Joe Biden'e mesaj verdi.

YPG VE S-400

Avrupa haber kanalı Euronews'e göre NATO, Biden'ı "NATO'ya güçlü bir şekilde destek vermeye" ikna etmeyi amaçlıyor. NATO üyeleri arasında ilişkilerin onarılması, bağların, koordinasyonun güçlendirilmesi, 'istişare ile karar alınması'na vurgu yapılması Türkiye için olumlu. Ancak bütün bunlar, 'güney kanadı' söz konusu olduğunda, ABD'nin Suriye'de terör örgütü PKK/YPG ile ilişkisi ile sınanacak. NATO'nun 'Avrupa-Atlantik güvenliğinde temel kurum' olma özelliğinin teyidi ve güçlenmesi, Türkiye açısından ABD'nin bu konuda atacağı adımlara bağlı. Bir başka sınama da, Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemleri olacak. Türkiye, Suriye'den kaynaklanan açık tehdide rağmen İttifak'tan alamadığı savunma güvencesini S-400'le sağlama yoluna gitmişti.

KATKI MI LİDERLİK Mİ?

Yeni ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in toplantıların öncesinde Washington Post'a yazdığı makalede, "ABD'nin yeniden öncü rol üstleneceğini bilmelerini istiyorum. İstişare etmemiz, birlikte karar vermemiz, birlikte hareket etmemiz gerekiyor" ifadesini kullanması önemli. Ancak 'öncü rol', 'istişare ve birlikte karar verme'yi sağlamaktan çok NATO'nun kuruluşunda olduğu gibi, ABD'nin Avrupa'daki 'hakimiyetini pekiştirme' amaçlı ise bu NATO için 'fabrika ayarlarına dönüş' anlamına gelebilir.

RUS GAZI KRİZ OLUR MU

Rusya ile ticari ilişkiler ve özellikle enerji alımı 'şimdilik' NATO'nun konusu değil. Ancak, Almanya'nın girişimiyle Rusya'dan Avrupa'ya döşenen Kuzey Akım-2 boru hattına yeni Başkan Biden da karşı çıkıyor. ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price, 13 Şubat'ta yaptığı açıklamada, "İnşaat tamamlanırsa projeye dahil olanlara yaptırımı değerlendireceğiz" dedi. Kuzey Akım-2 inşaatı Aralık 2019'da Trump'ın bir gemi ve Rus şirketine yaptırımının ardından durdurulmuştu. Ancak 1 Eylül 2020'de Almanya Başbakanı Angela Merkel, projenin yaptırım tehditlerine rağmen tamamlanacağını açıklamıştı.

TAM TÜRKİYE SINIRINDA! ABD'DEN YPG/PKK BÖLGESİNE YENİ ÜS

Irak'ın Gara bölgesinde 13 Türk vatandaşının katledildiği gün Kuzey Irak'tan terör örgütü PKK/YPG'nin kontrolünde bulunan bölgeye TIR'larla askeri sevkıyat yapan ABD, Suriye-Türkiye-Irak arasındaki Haseke Ayn Divar (Çavuşköy) beldesine askeri üs kurma planları yapıyor. Arap Asharq al-Awsat gazetesi, zırhlı araçlar, silah, askeri ve lojistik malzeme taşıyan tır'lar IKBY'den El Velid sınır kapısı yoluyla geçerek Kamışlı bölgesine yöneldi" diye yazdı. Sevkıyatı Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ve Suriyeli muhalifler de doğruladı. Derik'in de kuzeyine düşen ve YPG'nin kontrolündeki Ayn Divar, Suriye-Türkiye sınırının en doğu noktasının yakınında yer alıyor.

'KATLİAMIN ÖNÜNDE BİR TEK TÜRKLER VAR'

New York Times gazetesi, son zamanlarda terör örgütü YPG/PKK'ın bombalı saldırılarına maruz kalan Afrin'i ve kentin Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki mülteci kamplarını anlatan geniş bir gözlem yazısı yayımladı. Esed rejiminin saldırılarından kaçan milyonlarca mülteci için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu yazan gazete, 2018'de TSK'nın başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın dünyada büyük eleştiri aldığını belirterek "Ancak bugün, onların koruduğu Suriyeliler, tüm zorluklara rağmen Türklerin orada olmasından memnunlar" ifadelerine yer verdi. Yazıda, "Türkiye, 5 milyon civarında evlerinden edilmiş ve zor durumdaki sivilleri korumak için bölgede bulunan tek uluslararası güç" denildi. Mültecilerden Süleyman Carir gazeteye verdiği demeçte, "Türkiye bize koruma sağlamadan kendi köylerimize dönmemiz mümkün değil. Türkler olmadan biz hayatta kalamayız" dedi.

ANKARA'YA BASKI ÇAĞRISI

ABD'li düşünce kuruluşu Brooking Enstitüsü, Türkiye-ABD ilişkileri üzerine yayınladığı raporda "Batı ile bağların yeniden kurulmasından fayda sağlayacağına demokratik olarak seçilmiş bir Türk hükümeti karar verecek. O zamana kadar Washington'un önündeki zorluk, bunu görünür kılmak için yeterli baskıyı sürdürmektir" denildi.