Türkiye’nin Libya’da uluslararası toplum ve BM tarafından tanınan hükümet ile yaptığı anlaşmalardan sonra sahada durum hızla değişmeye başlarken, NATO da son dönemde meşru Libya hükümetine verdiği destek mesajlarıyla daha aktif bir tutum sergilemeye başladı. Bu konuda en önemli etkenin Türkiye’nin meşru hükümetle imzaladığı anlaşmalar olduğu düşünülüyor. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, geçen ay “BM tarafından tanınan Serrac hükümeti ile Hafter aynı kefeye konulmaz. NATO, Trablus hükümetine destek vermeye hazır” demişti. NATO, savunma ve güvenlik kurumları inşası alanında ülkeye yardım etmeye hazır olduğunu vurgulayan açıklamalar da yapmıştı.
ABD İLE LİBYA TELEFONU
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O’Brien ile telefonla görüştü. Libya, Suriye ve terörle mücadele konularının etraflıca ele alındığı görüşmede, Libya’da sürdürülebilir ateşkes için uygun koşulların sağlanması, uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin güvenlik kaygılarının giderilmesi ve müzakere sürecine dönülmesi gerektiği belirtildi.
‘TOPLU MEZARLAR SAVAŞ SUÇU SAYILIR’
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, Hafter’e bağlı milislerden temizlenen Terhune ve çevresinde 11 toplu mezar bulunduğuna ilişkin savcılığa güvenilir bilgiler ulaştırıldığını belirterek “Bunlar savaş suçu ya da insanlığa karşı suç delili teşkil edebilir” dedi.