Myanmar'da darbe: ''Cunta, insanlığa karşı suç teşkil edebilecek cinayetler işledi''

Myanmar'da bugün düzenlenen protestolarda güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu ölenlerin sayısı 56'ya yükseldi.

BM: "Myanmar'da askeri cunta insanlığa karşı suç teşkil edebilecek cinayetler işledi"

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Myanmar Özel Raportörü Thomas Andrews, Myanmar'da askeri cuntanın 1 Şubat'taki darbeden bu yana en az 70 kişiyi öldürdüğünü, insanlığa karşı suç teşkil edebilecek cinayetler, işkence ve zulüm işlediğini bildirdi.

"Myanmar halkının yalnızca destek sözlerine değil, aynı zamanda destekleyici eyleme de ihtiyacı var."

Burma İnsan Hakları Ağı, Myanmar Ordusunun NLD'li Müslüman üyelerine yönelik zulmünü kınadı

Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN), Myanmar Ordusunun, Ulusal Demokrasi Birliğinin (NLD) Müslüman üyelerini tutuklamasını, işkence yapmasını ve öldürmesini kınadı.

Myanmar'ın siyasi huzursuzluk zamanlarında Müslümanları özellikle hedef almak gibi bir geçmişe sahip olduğuna değinilen açıklamada, darbe sürecinin de bundan farklı olmadığına dikkat çekilerek "Müslüman NLD üyeleri, muhalefete yönelik saldırı dalgasının parçası olarak faşist rejim tarafından öldürülüyor." ifadesi kullanıldı.

Sri Lanka hükümeti, Myanmar'daki askeri cuntayı resmi olarak tanımakla eleştirildi

Myanmar'da darbe karşıtları, Sri Lanka Dışişleri Bakanı Dinesh Gunawardena'nın askeri yönetim tarafından Dışişlerine Bakanlığı görevine atanan Wunna Maung Lwin'e davet mektubu göndermesine tepki göstererek, Sri Lanka hükümetini askeri yönetimi resmi olarak tanımakla eleştirdi.

Sri Lanka Dışişleri Bakanı Gunawardena'nın Dışişlerine Bakanlığı görevine atanan Lwin'i Bengal Körfezi Çok Sektörlü Bilimsel, Teknik ve Eğitim İşbirliği Örgütü (BIMSTEC) toplantısına davet ettiği mektup internete sızdı.

Myanmarlı darbe karşıtları, davetin "askeri cuntanın resmi olarak tanınması" anlamına geldiğini belirterek Sri Lanka hükümetine tepki gösterdi.

Artan tepkiler üzerine Sri Lanka Dışişleri Bakanlığınca davetin Hindistan, Nepal, Bangladeş, Butan ve Tayland'ın da dahil olduğu bütün BIMSTEC üyelerine yapıldığı belirtildi.

Sri Lanka Dışişleri Bakanı Daimi Sekreteri Jayanath Colombage de söz konusu davetin "askeri yönetimi tanımaları" anlamına gelmediğini ifade ederek, "Biz bu konuda bir tutum takınmadık." dedi.

Myanmar'da darbe karşıtı gösterilerde 12 kişi öldü

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin müdahalesinde 12 kişi hayatını kaybetti.

Can kayıplarından birinin meydana geldiği Yangon'un Kuzey Okkalapa ilçesinde de sabah saatlerinden bu yana en az 100 protestocunun gözaltına alındığı belirtildi.

Myanmar ordusu, seçim yapılana kadar iktidarda kalacağını açıkladı

Myanmar'da askeri darbeyle ülke yönetimine el koyan ordu, seçimler düzenlenene kadar iktidarda kalacağını bildirdi.

Eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin iktidardayken, Yangon yerel hükümetinden rüşvet olarak 600 bin ABD doları ve altın kabul ettiğini öne süren Tun, "Devlet Başkanı Win Myint ve bazı kabine üyelerinin de yolsuzluk yaptığı tespit edildi." dedi.

Tun, Kasım 2020 seçimlerindeki oy sayımlarında hile yapıldığı iddialarının üzerine gidilmemesi için, Suu Çii hükümetinin Seçim Komisyonuna baskı yaptığını da ileri sürdü.

Ordunun sadece belirli bir süre iktidarda kalacağını belirten Tun, daha sonra seçimlerin ilan edilip en çok oy alan partiye iktidarın devredileceğini söyledi.

Tun, 26 Şubat'ta düzenlenen ve çok sayıda cunta muhalifi partinin katılmayı reddettiği Seçim Komisyonu toplantısına dair detay vererek, "Parti temsilcileriyle, seçim kanununu değiştirerek nispi temsil sistemini getirme teklifimizi müzakere ettik." şeklinde konuştu.

Tayland, Myanmar'da cunta ile devrik hükümet arasında "diyalog" çağrısı yaptı

Tayland hükümeti, askeri darbenin yaşandığı Myanmar'daki krizin çözümü için cunta yönetimi ile iktidardan devrilen Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) hükümeti arasında diyalog önerisinde bulunduğunu açıkladı.

Protestoculara karşı muharebeye has mühimmat kullanıldı

Uluslararası Af Örgütü, Myanmar'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestolara müdahale ederken, muharebeye has mühimmat kullandığını bildirdi.

"Görüntüler, tam teçhizatlı Myanmar ordusunun kullandığı silahların sadece harp meydanında kullanılan türden olduğunu, polislik faaliyeti için uygun olmadığını açıkça ortaya koymaktadır."

BM Güvenlik Konseyi'nden, darbenin ardından Myanmar'a ilk kez kınama geldi

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Myanmar'da darbenin ardından göstericilere yönelik şiddeti ilk kez kınadı ve orduya itidal çağrısında bulundu.

BMGK'den yapılan ortak açıklamada, darbe karşıtı protestolarda göstericilere yönelik şiddet ilk kez kınandı ve orduya itidal çağrısı yapıldı.

Darbenin kınanması ise Çin ve Rusya'nın itirazı üzerine açıklamada yer almadı.

ABD, Myanmar Genelkurmay Başkanının iki çocuğuna ve onlara ait 6 kuruluşa yaptırım getirdi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in iki çocuğunu ve onlara ait 6 kuruluşu yaptırım listesine aldıklarını açıkladı.

"ABD, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in iki yetişkin çocuğu Aung Pyae Sone ve Khin Thiri Thet ile bunların sahip olduğu veya yönettiği 6 kuruluşu 14014 Nolu Başkanlık Kararnamesi kapsamında yaptırım listesine aldı. Aung Pyae Sone ve Khin Thiri Thet uzun zamandır Genelkurmay Başkanı ile olan bağlarını zenginlik edinmek için kullanıyorlar. Darbenin elebaşları ile onların aileleri, demokrasiye baskısını artıran ve şiddete başvuran rejimden menfaat devşirememeliler."

Hindistan'a kaçan Myanmarlı polisler: "Göstericileri öldürmeye zorlanacağımızdan korktuğumuz için kaçtık"

Hindistan'a sığınan Myanmarlı polisler, darbe karşıtı göstericileri öldürmeye zorlanacaklarından korktukları için kaçtıklarını ileri sürdü.

"Amirime göstericilere ateş edemeyeceğimi ve halkın tarafından yer alacağımı söyledim."

"Görevli subay bize 5'ten fazla gruplar halinde çıkan insanları vurmamızı emretti. İnsanların dayak yediğini biliyorum. Uykusuz geceler geçirdim."

"Kalabalıkları dağıtmamızı ve arkadaşlarımızı tutuklamamızı istediler, ancak biz yapamadık. Annem babam yaşlı ve çok korkuyorlar ama kaçmaktan başka çaremiz yoktu."

Myanmarlı yetkililer, Hindistan'a "iyi ilişkilerin korunması adına" kaçan polislerin iade edilmesi talebinde bulundu.

Myanmar'ın Londra Büyükelçisi, darbe karşıtı açıklamaları nedeniyle geri çağrıldı

Myanmar'da yönetime el koyan ordu, ülkedeki askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına yönelik eleştirileri nedeniyle Londra Büyükelçisi Kyaw Zwar Minn'den geri dönmesini istedi.

Cunta yönetiminin emirlerini dinlemeyeceğini belirten Büyükelçi Minn, ülkenin iç savaşın eşiğinde olduğuna dikkati çekerek, "Myanmarlıların hayatını kaybetmesini görmek istemiyorum." demişti.

Myanmarlı rahibenin fotoğrafı gündeme oturdu

Myanmar'daki darbe karşıtı protestolar sırasında, bir Katolik rahibenin güvenlik güçlerinin önünde diz çöktüğü anlar gündeme oturdu.

Ann Rose Nu Tawng adlı 45 yaşındaki rahibenin, sosyal medyada viral olan fotoğrafı, darbe karşıtı eylemlerin sembollerinden birisi haline geldi.

Myanmar'da güvenlik güçleri, grevdeki demir yolu çalışanlarının evlerini bastı

Myanmar'da güvenlik güçleri, askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasını protesto etmek için greve giden demir yolu çalışanlarının evlerine baskın düzenledi.

Yüzlerce asker ve polisin yer aldığı baskında güvenlik güçlerince 1000'den fazla demir yolu personeli ve aileleri lojmanlardan tahliye edildi.

Myanmar cuntası, ABD yaptırımlarını kaldırtmak için İsrailli lobiciye 2 milyon dolar ödedi

Myanmar'da darbeyle seçilmiş yönetime el koyan ordunun, ABD'nin darbe sebebiyle uyguladığı yaptırımları kaldırmasını sağlamak için lobi faaliyetleri yapan İsrailli iş insanının firmasına 2 milyon dolar ödediği ortaya çıktı.

Myanmar cuntasının Savunma Bakanı Mya Tun Oo ile Kanada merkezli halka ilişkiler firması Dickens & Madson'ın sahibi Ari Ben Menashe arasında imzalanan anlaşmaya dair bilgiler paylaşıldı.

Eski istihbarat çalışanı Menashe'nin, anlaşmaya göre, başta ABD olmak üzere Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Rusya ve Birleşmiş Milletlerden yetkililerle temasa geçerek Myanmar ordusuna yönelik yaptırımların "kaldırılması veya gözden geçirilmesi" için uğraşmayı taahhüt ettiği belirtildi.

Ben Menashe'nin ABD hükümetine yakın isimlerle görüşüp "Myanmar'da yaşananlara dair gerçekleri" açıklayarak, yetkilileri ikna etmeye çalışacağı kaydedildi.

Myanmarlı protestocular: "Türk halkının 2016'daki direnişi bize ilham verdi"

Myanmar'da 6 Şubat'ta başlayan ve bir aydan fazladır ülkenin birçok şehrinde her gün devam eden protestolarda darbe karşıtları, gözaltındaki hükümet üyelerinin serbest bırakılması ve askeri hükümetin istifasını talep ediyor.

Protestolara sert müdahale eden güvenlik güçlerinin şimdiye kadar en az 61 kişiyi öldürmesine rağmen gösteriler büyük kalabalıklarla sürüyor.

"Aktivistler olarak bir kısmımız protestoları sahada organize ederken bir kısmımız da internet üzerinden mücadeleye destek veriyor. Ben de protestocuların sesini dünyaya duyurmaya çalışan yüzlerce aktivistten biriyim."

"Türk halkının 2016'da yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimine karşı gösterdiği direniş, Myanmar halkına büyük ilham verdi. Umarız Türkiye ve uluslararası camia mücadelemize desteğini sürdürür."

Darbe karşıtı 5 medya kuruluşunun lisansları iptal edildi

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasını eleştirerek protestolara destek veren 5 medya kuruluşunun lisansı iptal edildi.

Muhalif basın kuruluşları Mizzima Media, DVB, Khit Thit Media, Myanmar Now ve 7Day News'in internet sitelerinde yer alan yazılı açıklamada, askeri hükümetin aldığı karar doğrultusunda bu kuruluşların basın ve yayın lisanslarının iptal edildiği bildirildi.

"Şu an işimize devam etmenin hapis veya ölüm riski taşıdığı bir ortamdayız. Rejimin ülkede işlediği suçları dünyaya duyurmaya devam edeceğiz."

Güvenlik güçlerinin ateş açtığı 3 protestocu öldü

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu 3 protestocu hayatını kaybetti.

Protestoları engellemek için kamu binalarının çevresine asker konuşlandırıldı

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı protesto ve sivil itaatsizlik eylemlerini engellemek için kamu binalarının önüne askerler sevk edildi.

Yangon, Ayeyarwady, Bago, Tanintharyi, Mandalay ve Sagaing şehirleriyle etnik azınlıkların bulunduğu eyaletlerdeki üniversite, hastane, kamu binaları ve ibadethanelerin çevresinde, sabah erken saatlerde askerlerin nöbet tutmaya başladığı bildirildi.

Mandalay'da turistik önem taşıyan Mahamuni Budist Tapınağı'nın etrafına da askerler konuşlandırıldı.

Avustralya, Myanmar ile savunma alanında iş birliğini durdurdu

Avustralya hükümeti, askeri darbenin yapıldığı Myanmar ile savunma alanında iş birliği projelerini durdurduğunu açıkladı.

Myanmar hükümetiyle koordinasyon halinde etnik azınlıklara yapılan insani yardımların da başka taraflara yönlendirileceğini kaydeden Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, şöyle konuştu:

"İnsani yardımlarımızda en acil ihtiyaç duyulan bölgeleri önceleyecek ve bundan sonra Myanmar'daki yardım kampanyalarının hükümet değil sivil toplum kuruluşları üzerinden yürütülmesini sağlayacağız."

Myanmar'da eski iktidar partisi NLD'nin 2 Müslüman üyesinin işkenceyle öldürüldüğü iddia edildi

Myanmar'da askeri darbeyle iktidardan devrilen iktidardaki Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) partisinin 2 Müslüman üyesinin, askerlerin işkencesine uğrayarak öldürüldüğü öne sürüldü.

Güvenlik güçlerinin geçen hafta göz altına aldığı NLD üyeleri Khin Maung Latt ve Shein Win'in aileleri, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, Latt ve Win'in dün sabah hayatını kaybettikleri bilgisini aldıklarını söyledi.

Aile yakınlarından biri, Win'in gözaltı boyunca işkenceye maruz bırakıldığını öne sürdü.

"Cesedini kanlara bürünmüş halde gördük. Yetkililer ölümüne dair bize bilgi vermedi, fakat vücudundaki yaralar, işkenceye maruz kaldığını gösteriyor."

NLD'nin Müslüman milletvekillerinden Sithu Maung da arkadaşı Latt'ın işkence edilerek öldürüldüğünü iddia etti.

"Khin sağlıklı ve güçlü biriydi. Ölümünün sebebi işkenceden başkası olamaz."

Myanmar'da gözaltına alınan bakana yolsuzluk suçlaması

Myanmar'da 1 Şubat askeri darbesinden önce gözaltına alınan Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) partisinin liderliğindeki hükümetin Din İşlerinden Sorumlu Bakanı Thura Aung Ko'ya, yargılandığı askeri mahkemede yolsuzluk suçlaması yöneltildi.

Ko'nun, bazı kişilere rüşvet karşılığında dini onursal unvan verdiği iddia edildi.

Myanmar'ın eski Dışişleri Bakanı ve fiili lideri Aung San Suu Çii'ye yakınlığıyla bilinen Thura Aung Ko, Müslümanlara yönelik tartışmalı sözleriyle dikkati çekmişti.

2018'de bir Budist rahibin cenazesinde yaptığı konuşmada İslam'ı dolaylı yönden "aşırılık dini" şeklinde niteleyen Ko, Myanmarlı Müslümanların tepkisini çekmişti.

Protestoları destekleyen memurlara "işten atma" uyarısı

Myanmar askeri yönetimi, kamu görevlilerine darbe karşıtı protestolara destek vermeme çağrısı yaptı.

Sivil itaatsizlik eyleminde bulunan ve askeri yönetimin emirlerini dinlemeyen memurların iş sözleşmelerinin sonlandırılacağı uyarısında bulunuldu.

Myanmar'da protestocular BM'den "Koruma Sorumluluğu" talep etti

Myanmar'da güvenlik güçlerinin sert müdahalesine rağmen darbe karşıtı protesto gösterilerini sürdüren eylemciler, Birleşmiş Milletlerden (BM) Koruma Sorumluluğu (R2P) talebinde bulundu.

Başkent Nepido, Yangon, Mandalay ve birçok şehirde gece ve öğle vakitlerinde toplanan kalabalık, "R2P İstiyoruz" yazılı ışıklı pankartlar ve dev flamalarla seslerini duyurdu.

Güney Kore: "Gösterilerin şiddetle bastırılmasını kınıyoruz"

Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, Myanmar'da barışçıl protestoculara yönelik şiddetin derhal son bulması gerektiğini belirtti.

"Asker ve polisin protesto gösterilerini şiddete başvurarak bastırmasını kınıyor, başta Myanmar Devlet Konseyi Başkanı Aung San Suu Çii olmak üzere gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz."

BM Güvenlik Konseyi, Myanmar'daki darbeye karşı ortak karar alamadı

Myanmar'daki askeri darbeye karşı çıkılması ve ülkede demokrasinin yeniden tesis edilmesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi yönünde çağrılar artarken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), darbe karşısında da birlik olamadı.

BMGK, daimi üyeler Rusya ve Çin'in Myanmar'da yaşananların ülkenin "iç meselesi" olduğu argümanı yüzünden ortak bir karar alamadı.

Myanmar'da güvenlik güçlerinin ateş ettiği bir kişi daha öldü

Myanmar'da polis ve askerin sert müdahalelerine rağmen darbe karşıtı protestolar sürerken bugünkü protestolarda 1 kişi, güvenlik güçlerince vurularak öldürüldü.

20 yaşında bir marangoz olduğu tespit edilen Zaw Myo'nun, protestoculara güvenlik güçlerinin gelişini işaret etmek için bayrak sallarken vurulduğu öğrenildi.

Myanmarlı 10 diplomat, sivil itaatsizlik eylemine katıldı

Myanmar'ın yurt dışı misyonlarında görev yapan en az 10 diplomat, cuntayla birlikte çalışmayı reddederek, sivil itaatsizlik eylemlerine katıldıklarını açıkladı.

Myanmar'ın Washington Büyükelçiliğindeki 5 çalışan başta olmak üzere, diğer ülkelerdeki Myanmar büyükelçiliklerinde en az 10 kişinin protestoculara destek vererek iş bıraktığı bildirildi.

Darbe karşıtı diplomatlar, askeri hükümetten "bir an önce sivil idareye dönme" talebinde bulundu.

YouTube, Myanmar ordusuna ait bazı kanalları kaldırdı

Sosyal medya platformu YouTube, askeri darbenin yapıldığı Myanmar'da, orduya ait bazı kanalları kaldırdı.

Myanmarlı aktivistler, ülkede ordunun resmi televizyonu MRTV başta olmak üzere ordunun yayın organlarından Myawaddy Media, MWD Variety ve MWD Myanmar televizyonlarının YouTube kanallarına ulaşılamadığını belirtti.

Singapur, Myanmar'daki protestoculara silahlı müdahaleyi "ulusal ayıp" olarak niteledi

Singapur hükümeti, Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı protesto düzenleyenlere yönelik güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesinin "ulusal ayıp" olduğunu belirtti.

"Bir ülkenin ordusunun silahını kendi halkına doğrultması ulusal bir ayıptır."

ABD, Myanmar darbesinin yurt dışındaki muhaliflerini tehdit edenlere "Kaşıkçı Yasağı"nı uygulayacak

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Myanmar'daki darbe yönetimi adına yurt dışındaki muhaliflerin tehdit veya taciz edilmesi durumunda, bunu yapanların "Kaşıkçı Yasağı" kapsamında ABD'ye giremeyeceğini açıkladı.

"Kaşıkçı Yasağı, Cemal Kaşıkçı'nın vahşice öldürülmesine karşı verdiğimiz bir yanıt ancak önemli bir nokta şudur: Kaşıkçı Yasağı Suudi Arabistan'ın yurt dışında muhalifleri hedef alan operasyonlarına yönelik olduğu kadar ülkeleri dışında muhalifleri tehdit eden diğer ülkeler için de geçerlidir. Dolayısıyla gerekli görüldüğü takdirde, alakalı olduğu noktada bunu Myanmar'a uygulamakta da tereddüt etmeyeceğiz."

Myanmar'ın Washington Büyükelçiliği, askeri yönetimin göstericileri öldürmesine tepki gösterdi

Myanmar'ın Washington Büyükelçiliği, Myanmar'da askeri darbe karşıtı göstericilerin öldürülmesini kınayarak, askeri yönetimin tutumuna karşı çıktı.

Büyükelçiliğin Facebook sayfasından yapılan yazılı açıklamada, 1 Şubat'tan bu yana ülkede darbe yapan yönetimin barışçıl göstericilere karşı tavrının kendilerini oldukça rahatsız ettiği belirtildi.

"Büyükelçiliğimiz, güvenlik güçlerinin eylemi sonucunda barışçıl protesto düzenleyen sivillerin yaşamını yitirmesinden derin üzüntü duymaktadır ve ölüme yol açan güç kullanımını reddetmektedir."

Beyaz Saray: Myanmar'daki durum tedirgin edici

ABD'de Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, askeri darbenin yaşandığı Myanmar'da yaşananların "tedirgin edici" olduğunu belirterek, bölgedeki ortaklarıyla yakından çalıştıklarını bildirdi.

Myanmar'da, aralarında Association Press (AP) muhabirlerinin de bulunduğu gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin sorulan bir soru üzerine Psaki, "Gazetecilerin ya da muhaliflerin hedef alınması, hem başkan hem de dışişleri bakanımız için büyük bir endişe kaynağıdır." ifadesini kullandı.

"Myanmar'daki durum, tedirgin edici. Bölgedeki ortaklarımızla yakından çalışıyoruz. Bu durumun kabul edilemez olduğuna yönelik net bir mesaj gönderdiğimiz için, Myanmar'a yaptırım adımları da attık."

İngiltere: "Askeri baskıya derhal son verin"

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Myanmar'daki "askeri baskının derhal sona erdirilmesini" istedi.

Johnson, Myanmar'da şiddetin tırmanması ve demokrasi yanlısı protestocuların öldürülmesi karşısında dehşete kapıldığını belirtti.

"Askeri baskıya derhal son verilmesi, Aung San Suu Çii ve diğerlerinin serbest bırakılması ve demokrasinin yeniden sağlanması çağrısında Myanmar halkının yanındayız."

Askerlerden prostestoculara TikTok üzerinden ölüm tehdidi

Myanmar ordusuna mensup askerler, sosyal medya platformu TikTok'ta paylaştıkları videolarda protestocuları öldürmekle tehdit ederken güvenlik güçlerinin şiddetini savunan paylaşımlar yaptı.

Protestocu aktivistlerin Twitter'da ifşa ettiği TikTok videolardan birinde bir asker, "1988'de tek atış yapmak için silahı doldurmamız gerekiyordu. Şimdi ise tek şarjörle bir dakika içinde 30 atış yapabiliyoruz." derken görüntülendi.

Bir başka asker ise videoda kameraya tüfek doğrultarak "Kimi görürsem vuracağım." dedi.

Platformda askerlerin paylaştığı ve şiddeti öven yaklaşık 800 video tespit ettiklerini belirten aktivistler, TikTok'tan bu videoları kaldırma talebinde bulundu.

Myanmar'da protestocular, güvenlik güçlerinin kanlı müdahalesine rağmen sokaklara döküldü

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolar, güvenlik güçlerinin dün onlarca göstericiyi öldürmesine rağmen büyük kalabalıklarla devam etti.

Başkent Nepido, Yangon ve Mandalay kentleri başta olmak üzere ülkenin çok sayıda şehrinde sokaklara dökülen göstericiler, darbeyi protesto etti.

Yangon'da güvenlik güçleri, protestocuların şehir meydanlarında kurduğu barikatları dağıtıp göstericilere plastik mermi ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

BM: "Myanmar ordusu, protestocuları öldürmeyi bırakmak zorunda"

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Myanmar'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere yönelik şiddet kullanımını kınayarak, "Myanmar ordusu, protestocuları öldürmeyi ve hapse atmayı bırakmak zorunda." ifadelerini kullandı.

Bachelet, Myanmar güvenlik güçlerinin protestoculara karşı hakiki mühimmat kullanmasını "tam anlamıyla iğrenç" şeklinde nitelendirdi.

"BM İnsan Hakları Ofisi, 1 Şubat darbesinden bu yana polis ve askeri görevlilerce en az 54 kişinin öldürüldüğü bilgisini doğruladı. Ancak gerçek ölü sayısı, Ofis'in doğrulayabildiği rakamlardan çok daha yüksek olabilir."

Darbeye karşı çıkan 3 polis Hindistan'a sığındı

Myanmar'da askeri darbeyle ülke yönetimine el koyan ordunun talimatlarına uymayan 3 polis memuru, kara sınırından Hindistan'a geçerek sığınma talebinde bulundu.

Hindistan polisi, Myanmar-Hindistan sınır bölgesindeki Lungkawlh köyüne geçiş yaptığı tespit edilen 3 polisin gözaltına alındığını duyurdu.

"Polisler, Myanmar askeri yönetiminin emirlerine itaat etmedikleri için ordunun peşlerinde olduğu gerekçesiyle kaçtıklarını söyledi."

ABD'den Myanmar ordusuna "ilave yaptırım" sinyali

ABD Dışişleri Bakanlığı, Myanmar'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere yönelik şiddet kullanımını güçlü şekilde kınadıklarını bildirdi.

"Sivil yönetimin restore edilmesi yönünde barışçıl çağrılar yaptıkları için Burma halkına uygulanan korkunç şiddet karşısında şok olduk. Burma ordusunun kendi halkına karşı uyguladığı şiddete karşı tüm ülkeleri tek ses olmaya çağırıyoruz."

Price ayrıca, Myanmar ordusuna yönelik ilave yaptırımlar getirebileceklerini, bu ilave adımların doğru zaman ve koşullarını değerlendirdiklerini ifade etti.

Ölü sayısı 50'yi aştı

Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener, darbe karşıtı gösterilerde sadece bugün 38 kişinin öldüğünü ve şimdiye kadar 50'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Burgener, şimdiye kadar yaklaşık 1200 kişinin gözaltına alındığını, uluslararası topluma, birlik olma ve Myanmar'daki darbeye karşı çıkma çağrısı yaptı.

Myanmar'da güvenlik güçleri protestoculara karşı gerçek mermi kullandı: 6 ölü

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin gerçek mermi kullanarak müdahale etmesi sonucu 6 kişi hayatını kaybetti.

Sağlık görevlileri, onlarca kişinin yaralandığını ve bazılarının durumunun kritik olduğunu kaydetti.

Myanmar'da gözaltında tutulan eski Devlet Başkanı Myint'e yeni suçlamalar yöneltildi

Myanmar'da askeri darbenin yapıldığı 1 Şubat sabahında gözaltına alınan Eski Devlet Başkanı Win Myint'e, yargılandığı askeri mahkemede yeni suçlamalarda bulundu.

Avukatından yapılan açıklamada, bugünkü duruşmasında Myint'e 2 ayrı "anayasayı ihlal" suçlaması yöneltildiği bildirildi.

Hakkındaki suçlamalar onaylanırsa Myint'in 3 yıla kadar hapis cezası alabileceği kaydedildi.

Ordunun atadığı Dışişleri Bakanı Lwin, ASEAN görüşmesinde "seçimdeki hileleri" anlattığını açıkladı

Myanmar'da askeri darbenin ardından ordunun Dışişleri Bakanlığına atadığı Wunna Maung Lwin, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmede, Kasım 2020 genel seçimlerindeki hile iddialarına ilişkin mevkidaşlarına bilgi verdiğini belirtti.

Lwin, 8 Kasım 2020'de düzenlenen genel seçimlerde "oy sayımlarındaki hilelere dair bilgi verdiğini" ve askeri yönetimin bundan sonraki planlarını açıkladığını ifade etti.

BM'de Myanmar büyükelçisi krizi

Myanmar'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kyaw Moe Tun'un darbe karşıtı konuşması yüzünden ülkede yönetimi ele geçiren ordu tarafından kovulması BM'de krize neden oldu.

Kyaw Moe Tun'un darbe yapan ordu tarafından kovulması, Myanmar'ı BM'de kimin temsil edeceği tartışmalarına neden oldu.

Myanmar Dışişleri Bakanlığı, BM'ye Kyaw Moe Tun'un görevden alındığını ve onun yerine Myanmar'ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Tin Maung Naing'in geçeceğini bildirirken, kovulan Büyükelçi ise BM'ye gönderdiği mektupta, yasadışı darbe yapan ordunun meşru hükümetinin otoritesine karşı gelemeyeceğini ve bu nedenle kendisinin hala BM'de ülkesini temsil ettiğini belirtti.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric ise her iki tarafın da mektubunu aldıklarını doğrulayarak, yaşanan krizi en kısa sürede çözmek için çalıştıklarını ifade etti.

ASEAN dışişleri bakanlarından "uzlaşma" çağrısı

Güneydoğu Asya Uluslar Birliğine (ASEAN) üye ülkelerin dışişleri bakanları, Myanmar'da askeri darbeyle yönetime el koyan cuntaya, "darbe karşıtı protestoculara şiddete son verme ve ülkedeki sorunları uzlaşarak çözme" çağrısında bulundu.

* "Endonezya, gerek görüldüğü zaman diyalog ortamının kurulmasına yardımcı olmaya hazırdır. Myanmar, bize kapılarını açmadığı takdirde ASEAN'ın umutları ve iyi niyetli düşünceleri fayda getirmeyecektir."

* "Malezya, Arakan'da yaşanan insani kriz ve süregelen düzensiz göçten etkilenmektedir. Arakanlıların güvenli, gönüllü ve onurlu şekilde yurtlarına dönüşü sürecini desteklemeye devam edeceğiz. Myanmar'ın bu konudaki kararlılığını olumlu karşılıyoruz."

* "Olaylarda yaşanan can kayıplarının endişe verici noktalara gelmiş olmasından ötürü silahsız sivil göstericilere karşı şiddetten geri durulmalıdır."

* "Singapur, Myanmar'daki askeri yönetimi 'Myanmar hükümeti' olarak tanımamaktadır. ASEAN'ın kapısı yapıcı çözümler üretme ve uzlaşma sağlanması konusunda her zaman açıktır. Ama en nihayetinde çözüm, Myanmar'ın elindedir."

Hayatını kaybedenlerin sayısı 30'a ulaştı

Myanmar Siyasi Mahkumlara Yardım Kuruluşu (AAPP), 1 Şubat askeri darbesine karşı gösterilerin başlamasından bu yana 30 kişinin güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Öte yandan, darbeden bu yana 1213 kişinin gözaltına alındığı ve bu kişilerden 913'ünün hala gözaltında tutulduğu vurgulandı.

Myanmar'da güvenlik güçleri protestoculara karşı ses bombası ve gerçek mermi kullandı

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı protestolar sürerken güvenlik güçleri, göstericilere gerçek mermi ve ses bombasıyla müdahale etti.

Protestocu grupların sosyal medya hesaplarında, Yangon'da bugünkü gösterilerde mermi ile yaralanmış kişilerinin görüntüleri paylaşıldı.

Sosyal medyadaki paylaşımlarda güvenlik güçlerinin kullandığı ses bombalarının kutuları da görüldü.

Lashio kentinde ise protestocuları dağıtan güvenlik güçleri, bir kiliseye baskın düzenleyerek 10 kişiyi gözaltına aldı.

Cuntanın, protestoculara karşı İsrail üretimi İHA kullandığı öne sürüldü

Myanmar'da askeri darbeyle yönetime el koyan ordunun, darbe karşıtı protestoları takip etmek için İsrail üretimi insansız hava aracı (İHA) kullandığı iddia edildi.

İnsan hakları kuruluşu Myanmar için Adalet sözcüsü Ma Yadanar Maung, ordunun muhalifleri bastırabilmek için İsrail üretimi İHA ithal ettiğini, ayrıca bilgisayar ve akıllı telefonların sistemini kırıp içeriklerine erişim imkanı tanıyan korsan yazılımlardan faydalandığını belirtti.

"Myanmar ordusu bu tür dijital araçları, barışçıl protesto yapanları tespit edip yakalamak için kullanıyor."

İHA'ları Myanmar ordusuna satan Elbit Systems adlı İsrailli firmanın bundan önce de 2015'te Myanmar ordusuna İHA tedarik ettiği ve bu İHA'ların 2017'de Arakan eyaletindeki etnik temizlik sırasında kullanıldığı kaydedildi.

Myanmar için Adalet sözcüsü Maung, İsrail'in 2018'de Myanmar'a askeri ihracatını durdurma kararına rağmen Elbis Systems'ın 2019 ve 2020'de Myanmar ordusuyla İHA tamiri ve bakımı ihaleleri imzaladığını vurguladı.

Myanmar'ın Roma Büyükelçisi, İtalya Dışişleri Bakanlığına çağrıldı

İtalya Dışişleri Bakanlığı, Myanmar'daki askeri makamlardan "ülkedeki demokratik protestolara yönelik tüm şiddetli baskılara bir an önce son verilmesi" çağrısı yaptı.

"Myanmar'ın Roma Büyükelçisi Hmway Hmway Khyne, askeri makamlardan, ülkedeki demokratik protestolara yönelik tüm şiddetli baskılara bir an önce son vermelerini talep etmek için Bakanlığa çağrıldı. Büyükelçi'ye ülkelerinin demokratik geleceğini ve sivil kurumlarını savunmak için barışçıl gösteri yapan herkese İtalya'nın tam dayanışması belirtildi."

ASEAN dışişleri bakanları Myanmar'daki durumu görüşmek üzere yarın toplanacak

Güneydoğu Asya Uluslar Birliğine (ASEAN) üye ülkelerin dışişleri bakanları, askeri darbeyle yönetime el konulan Myanmar'da darbe karşıtı protestolar ve güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik sert müdahalesini görüşmek üzere yarın sanal ortamda bir araya gelecek.

Görüşmeye dair Singapur Dışişleri Bakanı Vivian Balakrishnan, "Yarınki görüşmede, ASEAN dışişleri bakanları, mevcut duruma çözüm üretmek üzere Myanmar ordusundan yetkilileri dinleyecek." ifadesini kullandı.

Myanmar Merkez Bankası, para çekme işlemini sınırlandırdı

Myanmar Merkez Bankası, ülkedeki askeri darbeden bir ay sonra bankalardan ve otomatik para çekme makinelerinden (ATM) nakit para çekme işlemlerini sınırlandırma kararı aldı.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Than Than Swe tarafından imzalanan kararda, 1 Mart itibarıyla kişilerin banka hesaplarından 2 milyon kyattan (1,416 ABD doları) fazlasını çekmesine izin verilmeyeceği ve işletmelerin de haftada en çok 20 milyon kyat (14,164 dolar) çekmesine izin verileceği kaydedildi.

Kararda nakit çekmeye sınırlama getirmesiyle, devlet kurumları ve halk arasında nakit kullanımını azaltarak "dijital ekonomiye geçişi kolaylaştırmanın" amaçlandığı belirtildi.

"Bankaların ve banka dışı finans kuruluşlarının nakit yönetimini iyileştirmek için bankaların e-ödemelere ve elektronik transferlere öncelik vermesi gerekiyor."

Aung San Suu Çii'ye yeni suçlamalar yöneltildi

Myanmar'da 1 Şubat 2021'de gerçekleşen darbe sonrası gözaltına alınan ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin avukatı yeni bir açıklama yaptı.

İlk etapta iki hafta gözaltında tutulacağı belirtilen, ancak daha sonra hakkındaki gözaltına süresi uzatılan Aung San Suu Çii'ye "halka korku ve panik salmak amacıyla açıklamalar yapmak" kapsamında yeni suçlamalar yöneltildiği ifade edildi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığından kınama

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Myanmar'daki güvenlik güçlerinin sivil halka karşı yönelik sert tutumunu kınadı.

"Bugün (28 Şubat) güvenlik güçlerinin barışçıl gösteriler düzenleyen sivil halka karşı uyguladığı ve çok sayıda sivilin yaşamını yitirmesine yol açan orantısız güç kullanımını şiddetle kınıyoruz."

"Ülkede barış ve istikrarın sağlanması için demokrasinin yeniden tesisine yönelik adımların bir an önce atılması ve barışçıl göstericilere karşı uygulanan şiddetin derhal durdurulması çağrısında bulunuyoruz."

BM: En az 18 kişi hayatını kaybetti

Birleşmiş Milletler (BM), Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da güvenlik güçlerinin, askeri darbe karşıtı protestolara müdahalesinde en az 18 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

BM İnsan Hakları Ofisinden yapılan açıklamada, ordunun 1 Şubat'ta yönetime el koymasından bu yana ülkenin belli başlı kentlerinde barışçıl gösteriler düzenleyen protestoculara yapılan müdahale sırasında en az 30 kişinin de yaralandığı belirtildi.

Darbeden bu yana en kanlı gün

Myanmar'da askeri darbe karşıtları tarafından düzenlenen protestolarda, polisin açtığı ateşte en az 10 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Yangon şehrinde 4, Bago şehrinde 3 ve Dawei şehrinde 3 protestocu yaşamını yitirdi.

Görgü tanıkları Yangon'da hayatını kaybedenler arasında bir öğretmen ile bir üniversite öğrencisinin bulunduğunu aktardı.

"Polisin ne kadar acımasız olduğunu görmek şoke ediciydi. Göz yaşartıcı gaz sıktılar, protesto eden öğretmenleri tekme tokat dövdüler."

Myanmar'da askeri yönetim, darbeyi eleştiren BM Büyükelçisini görevden aldı

Myanmar'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kyaw Moe Tun, darbe karşıtı konuşmasının ardından "ülkesine ihanet ettiği gerekçesiyle" askeri yönetim tarafından görevden alındı.

Myanmar devlet televizyonu MRTV, "Büyükelçi Tun'un ülkeyi temsil etmeyen gayriresmi bir organizasyon adına konuştuğunu ve bir büyükelçinin yetki ve sorumluluklarını istismar ettiğini" duyurdu.

Askeri yönetim tarafından ülkeye ihanetle suçlanan Büyükelçi Tun görevden alındı.

Güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu bir sağlık çalışanı öldü

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı süren protestolarda güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu bir kişinin daha hayatını kaybetmesiyle, gösterilerde ölenlerin sayısı 7'ye yükseldi.

Monwya kentinde düzenlenen protestolara polis, gerçek mermi ve patlayıcı maddeler kullanarak müdahalede bulundu.

Polisin müdahalesi sonucu onlarca protestocu yaralanırken, vücuduna mermi isabet eden bir sağlık çalışanı kadın hayatını kaybetti.

Myanmar'ın BM Büyükelçisi'nin BM Genel Kurulu'ndaki darbe karşıtı konuşması alkış topladı

Myanmar'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kyaw Moe Tun'un ülkesindeki darbeye ve yönetimi ele geçiren orduya karşı çıkarak askeri rejime yetkiyi tekrar halka devretmesi ve uluslararası topluma Myanmar halkına destek vermesi çağrısı yapan konuşması, BM Genel Kurulu'nda alkış topladı.

BM Genel Kurulu'ndaki Myanmar oturumunda konuşan Kyaw Moe Tun, uluslararası toplumdan ülkesindeki darbeyi durdurmasını istedi. Myanmar Büyükelçisi, BM'ye ülkesindeki askeri rejime karşı çıkmak ve demokrasiyi yeniden tesis etmek için gerekli her türlü yola başvurması çağrısı yaptı.

Myanmar büyükelçisinin darbe karşıtı "cesur" konuşması, aralarında Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu'nun da olduğu birçok büyükelçi tarafından kutlandı.

Güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonucu ölen protestocu sayısı 6'ya çıktı

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonucu 6 kişi hayatını kaybetti.

Cunta, 2020'deki genel seçim sonuçlarını geçersiz saydı

Myanmar'da seçilmiş hükümete darbeyle el koyan askeri yönetim, eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin partisinin birinci geldiği 2020 genel seçimlerinin sonucunun geçersiz olduğu yönünde hüküm verdi.

Darbenin ardından kurulan Birlik Seçim Komisyonu Başkanı Thein Soe, ülkedeki siyasi parti temsilcileriyle düzenlediği toplantıda, 8 Kasım 2020'de düzenlenen genel seçimlerin sayımlarında hile yapıldığı iddiaları gerekçesiyle, seçim sonuçlarının hükümsüz kılındığını açıkladı.

Çok sayıda etnik ve ulusal partinin katılmayı reddettiği toplantıya, kayıtlı 93 siyasi partiden 53'ü katılım sağladı.

Cunta yanlıları protestoculara saldırdı

Myanmar genelinde darbe karşıtı protestolar sürerken Yangon'da sokaklara çıkan bazı cunta yanlıları, bıçak ve demir sopalarla protestoculara saldırırken görüntülendi.

Cunta yanlıları, protestocuları kovalayıp bir kişiyi linç ederken görüldü. Şehirde iş bırakma eylemi yapan demir yolu çalışanlarına da taş ve sopalarla saldırıldı.

Bir protestocu, cunta destekçilerinin yoldan geçen ve gösterilerle alakası olmayan bir vatandaşı bıçakladığını öne sürdü.

Malezya, Myanmarlı göçmenlerin sınır dışı edilme işlemini erteledi

Malezya'ya kaçak yollarla gelen ve ülkelerine iade edilmesi mahkeme kararıyla askıya alınan Myanmar uyruklu 114 göçmenin Malezya'da kalma süresi, mahkeme kararıyla uzatıldı.

Kuala Lumpur Yüksek Mahkemesi hakimi Mariana Yahya, göçmenlerin sınır dışı edilmesinin iptaline yönelik yapılan başvuruların ardından dün görülen duruşmada, iadesi henüz gerçekleşmemiş 114 göçmen hakkında kararın 9 Mart'ta verileceğini ve göçmenlerin bu tarihe kadar Malezya'da kalacağını açıkladı.

Myanmar ordusunun Facebook ve Instagram hesapları tamamen kapatıldı

Sosyal medya platformları Facebook ve Instagram, askeri darbeyle Myanmar yönetimine el koyan ordunun bu platformlardaki bütün hesaplarını yasakladı.

Facebook'tan yapılan açıklamada, daha önce bu platformda Myanmar ordusuna ait hesaplara uygulanan yasakların kapsamının genişletilerek, şirket iştiraklerinden Instagram'da da uygulamaya konulduğu bildirildi.

Endonezya Dışişleri Bakanı Marsudi, Myanmar askeri yönetiminin Dışişleri Bakanı Lwin ile görüştü

Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, Myanmar'da askeri darbenin ardından yönetimi devralan cuntanın Dışişleri Bakanı Wunna Maung Lwin ile bir araya geldi.

İçeriğine ilişkin açıklama yapılmayan görüşme, Endonezya'nın, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) bünyesinde Myanmar'a ilişkin dışişleri bakanları toplantısı düzenlenmesi konusunda yoğun girişimlerinin gölgesinde gerçekleşti.

Öte yandan Endonezya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Teuku Faizasyah, Marsudi'nin yarın Myanmar'a yapacağı ziyaretin, bunun için uygun bir zaman olmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini belirtti.

Darbe karşıtı partiler, cuntanın seçim komisyonu toplantısına katılmayacak

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı çıkan çok sayıda parti, askeri yönetimin kurduğu seçim komisyonunun toplantısına katılmayacağını açıkladı.

Ülkedeki etnik grupları temsil eden bazı partiler başta olmak üzere, 6 siyasi parti, darbenin ardından cuntanın kurduğu Birlik Seçim Komisyonunun parti temsilcileriyle görüşmek için 26 Şubat'ta düzenlemeyi planladığı toplantı için yapılan daveti reddetti.

Myanmarlı Müslümanlar darbe karşıtı protestolara katıldı

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara ülkedeki Müslümanlar kitlesel katılım gösterdi.

Mon eyaletine bağlı Thaton şehrinde dün düzenlenen protestoların ardından gece vaktinde gösterilere katılan Müslüman, Hristiyan ve Budistler toplu dua etkinliğinde buluştu.

Etkinlikte Müslümanlar adına konuşan bir kişi, darbenin başarısız olması ve sivil yönetimin yeniden tesis edilmesi için dua etti.

Darbe yönetiminin Dışişleri Bakanı Lwin Tayland'a gitti

Myanmar'da cuntanın atadığı Dışişleri Bakanı Wunna Maung Lwin, Tayland'a gitti.

Darbe yönetiminin ilk yurt dışı teması niteliği taşıyan bu ziyarette, Myanmar'daki durumun ASEAN ülkeleriyle diplomatik olarak masaya yatırılacağı belirtildi.

ABD'den Myanmar'daki 2 generale yaptırım kararı

ABD yönetimi, Myanmar'da askeri darbe nedeniyle 2 generale yaptırım uygulama kararı aldı.

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Bakanlığın, özgürlük ve demokrasiyi güvence altına almak için çalışan Myanmar halkının yanında olduğu belirtilerek, darbe ile devam eden şiddetten sorumlu olanların hesap vermesi gerektiği vurgulandı.

"Ordu eylemlerini tersine çevirmeli ve Burma'da demokratik bir şekilde seçilmiş hükümeti acilen eski haline getirmeli, aksi takdirde Hazine Bakanlığı daha fazla önlem almaktan çekinmeyecektir."

Protestocuların öldürülmesinin ardından darbe karşıtı gösteriler yoğunlaştı

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı ülkede düzenlenen protestolar, güvenlik güçlerinin 3 protestocuyu öldürmesinin ardından daha kitlesel ve geniş kalabalıklarla yapılmaya başladı.

Ülkenin birçok şehrinde protestocular, 22 Şubat tarihi nedeniyle bugünkü gösterilere "2222 ayaklanması" adını vererek, sokaklara çıktı.

Myanmar'ın en kalabalık şehri Yangon'da on binlerce kişi darbe karşıtı gösteri düzenlerken, çok sayıda işletme sahibi bugün başlatılan genel grev kapsamında dükkanlarını kapatarak protestolara destek verdi.

Başkent Nepido ve Yangon'da çok sayıda sağlık çalışanı, iş bırakma eylemine katılarak askeri yönetimi protesto etti.

Cuntadan halka "ölümcül güç" tehdidi

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da 1 Şubat'taki askeri darbeyi protesto eden göstericiler genel grev çağrısı yaparken, cunta yönetimi "protestoculara ölümcül güç kullanılabileceği" uyarısında bulundu.

"Protestocuların ayaklanma ve anarşi çağrılarını 22 Şubat'a yoğunlaştırdığı görülmektedir. Protestocular, halkı, özellikle duygusal gençleri ve ergenlik çağındakileri hayatlarını kaybedebilecekleri bir cepheleşme hattına sürüklüyor."

Facebook, Myanmar ordusunun bilgi paylaşımı sayfasını kaldırdı

Sosyal medya şirketi Facebook, askeri darbeyle Myanmar'daki sivil yönetime el koyan Myanmar ordusuna ait resmi bilgi paylaşımı sayfasını kaldırdı.

Facebook'tan yapılan açıklamada, "şiddeti kışkırtarak sitenin topluluk standardını defaten ihlal ettiği" gerekçesiyle Myanmar ordusuna ait "Tatmadaw Doğru Haber Bilgilendirme Ekibi" isimli sayfanın silindiği bildirildi.

Myanmar'da güvenlik güçleri protestoculara ateş açtı: 2 ölü

Myanmar'da darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasını protesto edenlere müdahale eden güvenlik güçlerinin, kalabalığa ateş açması sonucu en az 2 kişi hayatını kaybetti. Bu şekilde, darbe karşıtı gösterilerde hayatını kaybedenlerin sayısı 3'e ulaşmış oldu.

Mandalay kentinde darbeyi protesto etmek üzere toplanan grup, Myanmar ordusu ve polisinin sert müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bir askerin protestoculara gerçek mermiyle ateş açtığı görüldü.

Görgü tanıklarına göre olayda en az 2 kişi hayatını kaybederken 6 kişi ağır yaralandı.

Myanmar'da polisin müdahalesi sonucu yaralanan protestocu yaşamını yitirdi

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükûmet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protesto gösterilerinde, başına güvenlik güçlerinin kullandığı plastik mermi isabet eden protestocu öldü.

Başkent Nepido'da 9 Şubat'taki protesto gösterilerinde başından ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan 20 yaşındaki Mya Thwate Thwate Khaing'in ağabeyi, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kardeşinin bugün hayatını kaybettiğini belirtti.

"Çok üzgünüm ve söyleyecek bir şey bulamıyorum."

İngiltere'den yaptırım kararı

İngiltere, Myanmar'da sivil yönetime darbe yapan askerlere yönelik yaptırım kararı aldığını açıkladı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Myanmar ordusunun ve polisinin yaşam hakkı, toplanma, ifade özgürlüğü gibi temel insan haklarını ihlal ettiği ve keyfi tutuklamalarda bulunduğu belirtildi.

Myanmar'da bilgisayar korsanları, orduya ait sitelere saldırdı

Myanmar'da bir grup bilgisayar korsanı, ordunun darbeyle yönetime el koymasına karşı hükümete ait sitelere saldırdı.

"Myanmar Hackers" isimli bilgisayar korsanı grubunun siber saldırısı sonucu Myanmar ordusuna ait bazı propaganda siteleri ile devlet televizyonu MRTV ve Merkez Bankasının internet sitesinde kesintiler meydana geldi.

"Myanmar'da adalet için mücadele ediyoruz. Hükümete ait internet sitelerini protesto ederek halkın sesini duyurduk."

Darbeyi protesto eden Myanmarlılar "bozuk araba" hareketi başlattı

Myanmar'da askeri darbeyi protesto eden halk, "yol kapatma günü" ilan ederek araçlarını kaputları açık halde ana yollara bırakarak "bozuk araba" hareketi başlattı.

Ülkenin en kalabalık şehri Yangon'da binlerce kişi, ana yollara arabalarını kaputu açık halde bırakarak yolları trafiğe kapattı.

Myanmar'da gözaltına alınan Suu Çii'ye yeni suçlamalar yöneltildi

Myanmar'da gözaltına alınarak askeri darbeyle iktidarına son verilen eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'ye, yargılandığı askeri mahkemede yeni suçlamalarda bulunuldu.

Basına konuşan Suu Çii'nin avukatı Khin Maung Zaw, askeri mahkemenin bugünkü duruşmada, ülkedeki Kovid-19 tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle Suu Çii'yi, Ulusal Doğal Afet Yasası'nı ihlal etmekle suçladığını bildirdi.

1 Şubat'ta gözaltına alınan Suu Çii daha önce, ülkenin ithalat ve ihracat kanunlarını ihlal etmekle suçlanmıştı.

Avukatı dün yaptığı açıklamada, 15 Şubat'ta gözaltı süresi dolması beklenen Suu Çii'nin 17 Şubat'a kadar gözaltında tutulacağını belirtmişti.

Myanmar ordusundan protestoculara gözdağı

Myanmar ordusu, darbe karşıtı protestoculara silahlı kuvvetleri engellemeleri halinde 20 yıla kadar hapis cezası verilebileceği uyarısında bulundu.

Öte yandan, kamuoyunda korku veya huzursuzluğa yol açtığı tespit edilenlerin de 3 ila 7 yıl hapis cezasına çaptırılabileceği bildirildi.

Suu Çii, 2 gün daha gözaltında tutulacak

Myanmar'da askeri darbeden önce gözaltına alınan ve gözaltı süresi bugün dolan eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin, 17 Şubat'a kadar gözaltında kalacağı açıklandı.

Darbeyle yönetime el koyan Myanmar ordusundan 3 Şubat'ta yapılan açıklamada, Suu Çii'nin 2 hafta daha gözaltında tutulacağı bildirilmişti.

Suu Çii'ye "ülkenin ithalat ve ihracat yasalarını ihlal etme suçlaması" yönelten askeri mahkeme, devrik lideri, ülkeye yasa dışı yollarla getirilmiş polis telsizleri ve giysi bulundurmakla suçlamıştı.

Myanmar'da askeri araçlar sokaklarda görüldü, ülke genelinde internet kesildi

Myanmar'da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı protestolar sürerken, ülkede internet bağlantısının kesildiği ve askeri araçların sokaklarda devriye atmaya başladığı bildirildi.

Askeri yönetimin gece saat 01.00'den itibaren ülke genelinde internete erişimi kestiği ifade edildi.

Öte yandan askeri yönetimin sabah vakti Yangon'da çok sayıda protestocuyu gözaltına aldığı bildirildi.

Güvenlik güçlerinin yetkileri artırıldı

Myanmar'da askeri darbe ve hükümet üyelerinin gözaltına alınmasının ardından süren protestolar nedeniyle, göstericilere karşı güvenlik güçlerinin yetkileri genişletildi.

Güvenlik güçlerinin şüpheli gördükleri kişileri gözaltına alabilmeleri için mahkeme kararı gerektiren kanunun, bir süreliğine askıya alındığı duyuruldu.

Bunun yanı sıra vatandaşlara, gece yarısı ev ziyaretlerini polise bildirme zorunluluğu getirildi.

Darbe karşıtı protestoları destekleyen 7 kişi gözaltına alındı

Myanmar'da askeri darbenin ardından yönetimi devralan ordu, sosyal medyada darbe karşıtı protestoları destekleyici yorumlar yaptığı gerekçesiyle 7 kişi hakkında gözaltı kararı aldı.

Yetkililer, söz konusu kişilerin tamamının devleti eleştirmek ve sosyal medya paylaşımları yoluyla "kamu huzurunu" bozmaya çalışmakla suçlandığını açıkladı.

BM İnsan Hakları Konseyi, Myanmar tasarısını oy birliğiyle kabul etti

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, Myanmar'da Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii ve Devlet Başkanı Win Myint da dahil, keyfi olarak gözaltına alınan tüm kişilerin "acilen ve koşulsuz" olarak serbest bırakılması ve olağanüstü halin kaldırılmasını öngören karar tasarısını oy birliğiyle kabul etti.

Üye ülkeler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye, İngiltere, İsviçre ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin sunduğu karar tasarısı ele alındı.

47 üyeli Konsey'in "özel oturumunda" görüşülen tasarı, oy birliğiyle kabul edildi. Karar tasarısında, ordunun seçilmiş hükümeti görevden uzaklaştırması kınandı.

Myanmar'ın uluslararası hukuka uygun hareket etmesi, internet ve sosyal medya kısıtlamalarına derhal son verilmesi de karar tasarısında yer aldı.

Bolivya, Çin, Filipinler, Rusya ve Venezuela karara aleyhte oy vermezken, daha sonra konunun Myanmar'ın kendi iç sorunu olduğu gerekçesiyle, konsensüsten (uzlaşma) ayrıldıklarını açıkladı.

BM'den Myanmar'a silah ambargosu çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Myanmar Özel Raportörü Tom Andrews, askeri darbeyle seçilmiş hükümetin devrildiği Myanmar'a karşı "silah ambargosu ve seyahat yasağı" gibi çeşitli yaptırımları değerlendirmesi için BM Güvenlik Konseyine (BMGK) çağrıda bulundu.

"Myanmar güvenlik güçlerinin protestoculara karşı hakiki mühimmat ve ölümcül güç kullandığına dair artan raporlar ve bunların fotoğraflı kanıtları var. Bu şiddet uluslararası hukukun ihlalidir."

"Benzer durumlarla ilgili Güvenlik Konseyi kararları, yaptırımları, silah ambargolarını ve seyahat yasaklarını zorunlu kıldı ve Uluslararası Ceza Mahkemesine adli işlem çağrısında bulundu. Bu seçeneklerin tümü masada olmalıdır."

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Arslan: "Türkiye, prensip olarak her türlü darbeye karşıdır"

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sadık Arslan, Myanmar'da 1 Şubat'ta ordunun yönetime el koymasını şiddetle kınayarak Türkiye'nin her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşı olduğunu belirtti.

"Türkiye, prensip olarak her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşıdır. Bu vahim gelişmenin Myanmar'da yaşayan Arakanlı Müslümanların (Rohingya) durumunu daha da kötüleştirmeyeceğini umuyoruz."

23 bin 314 tutuklu serbest bırakılmaya başlandı

Myanmar'da cunta lideri Genelkurmay Başkanı General Min Aung Hlaing'in ülkenin bağımsızlığını kazandığı Birlik Günü dolayısıyla vatandaşlara yaptığı "el ele verelim" çağrısının ardından yeni bir gelişme yaşandı.

Ordu, tutuklu bulunan toplam 23 bin 314 kişiyi kademeli olarak serbest bırakmaya başladı.

Cunta'dan halka "el ele verelim" çağrısı

Askeri darbeyle seçilmiş hükümetin devrildiği Myanmar'da cunta hükümetinin lideri Genelkurmay Başkanı General Min Aung Hlaing, ülkenin bağımsızlığını kazandığı Birlik Günü dolayısıyla vatandaşlara, demokrasi için ordu ile el ele verme çağrısında bulundu.

"Tarihten alınan dersler, egemenliğimizin korunması ve birliğimizin devamı için tek yolun ulusal birlikten geçtiğini göstermiştir. Bütün Myanmar halkını, demokrasinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için ordu ile el ele vermeye çağırıyorum."

8 Kasım seçimlerinde görev alan komisyon üyeleri alıkoyuldu

Askeri yönetim, devrik Aung San Suu Çii hükümetinin iktidara geldiği 8 Kasım 2020 seçimlerinin soruşturulması kapsamında, eski hükümete bağlı Birlik Seçim Komisyonunda (UEC) görev yapan onlarca yetkiliyi alıkoydu.

Askeri darbenin ardından UEC kaldırılmış ve yetkilileri hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Darbeye öncülük eden 10 isme yaptırım

ABD yönetimi, Myanmar'da askeri darbeye öncülük eden darbeci generalleri ve diğer yetkilileri, yaptırım listesine aldığını açıkladı.

Biden yönetimi, darbeye öncülük eden Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ile yardımcısı Soe Win'in de aralarında bulunduğu toplam 10 ismi yaptırım listesine aldı.

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, listeye eklenen diğer darbeci komutanlar arasında Myint Swe, Sein Win, Sein Win ve Ye Aung'un da yer aldığı bildirildi.

Ayrıca darbenin ardından kurulan Devlet İdare Konseyinde kendilerine görev verilen 4 isim ile ordunun kontrolünde 3 işletme de yine yaptırım listesine eklendi.

Buna göre, listeye eklenen kişi ve kurumların varsa ABD'deki mal varlıkları dondurulacak, ABD vizesi almaları mümkün olmayacak, bu kişi ve kurumlarla ticari bir işlem yapılamayacak.

Eski hükûmetten üst düzey bir isim daha gözaltında

Myanmar'da askeri darbenin ardından devrilen hükümetin kabine üyelerinden Kyaw Tint Swe gözaltına alındı.

Beraberindeki 4 kişiyle birlikte gözaltına alınan eski bakan Swe'nin gözaltına alınmasına ilişkin askeri hükümetten bir açıklama yapılmadı.

ABD'den yaptırım kararı

ABD Başkanı Joe Biden, Myanmar'da sivil yönetime darbe yapan askerlere karşı yaptırım kararı aldıklarını açıkladı.

"Ordu, derhal (darbe yaparak) eline aldığı gücü geri vermeli, demokratik yollarla seçilmiş siyasi liderleri ve aktivistleri serbest bırakmalı ve Burma halkının iradesine saygı göstermelidir." ifadesini kullanan Biden, yeniden demokrasiye dönene kadar darbeci askerlere yaptırım kararının kaldırılmayacağını belirtti.

Myanmar'da Kovid-19'la mücadele aksadı

Myanmar'da 1 Şubat'ta gerçekleştirilen askeri darbe sonrası başta doktorlar ve sağlık çalışanları tarafından başlatılan sivil itaatsizlik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testlerinin aksamasına ve sağlık sisteminin çökmesine yol açtı.

Ülkede darbenin gerçekleştirildiği 1 Şubat'tan önceki hafta günde ortalama 17 binden fazla test yapılırken, bu sayı darbe sonrası 9 bin civarına düştü.

Myanmar'da Aung San Suu Çii hükümetini devirerek yönetimi devralan cunta lideri Ming Aung Hlaing, hafta başında televizyondan ilk halka sesleniş konuşmasında Kovid-19 ile mücadele sözü vermişti.

Myanmar'da bugüne kadar, 141 bin 448 vaka ve 3 bin 180 ölüm kayıtlara geçti.

Suu Çii'nin partisinin merkez binası basıldı

Myanmar'da askeri darbe ve hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı protestolar sürerken güvenlik güçleri, gözaltında tutulan eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin partisi Ulusal Demokrasi Birliğinin (NLD) merkez binasına baskın yaptı.

Yangon şehrinde ordu ve polis teşkilatı mensupları, gece vaktinde NLD'nin binasına girerken görüldü.

Güvenlik güçlerinin parti binası etrafında barikat kurduğu ve protestocuların girişini engellediği görüntülendi.

AB'den Myanmar'a yaptırım sinyali

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Myanmar'daki askeri darbenin ardından bu ülkeye yaptırım uygulama seçeneğinin masada olduğunu belirtti.

"Tüm seçeneklerimizi değerlendiriyoruz. Bu seçenekler arasında kişilere ve orduya ait işletmelere yönelik ek yaptırımlar da düşünülüyor."

Darbe karşıtı protestoculara plastik mermiyle müdahale

Myanmar'da ülkenin çeşitli kentlerinde askeri darbeyi protesto etmek için sokağa çıkan gruplara plastik mermiyle müdahale eden polis, en az 27 kişiyi gözaltına aldı.

Türkiye'nin Nepido Büyükelçiliğinden Myanmar'daki vatandaşlara uyarı

Türkiye'nin Nepido Büyükelçiliği, Myanmar'ın bazı kentlerinde ilan edilen sıkıyönetim ile ilgili yeni bir açıklama yayımladı.

"Söz konusu sıkı yönetim kuralları altında, kamuya açık alanlarda 5'ten fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklanmış, 20:00 - 04:00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı getirilmiştir.

Ülke genelinde giderek artan protesto gösterileri ve ilan edilen sıkıyönetim kuralları göz önüne alınarak, vatandaşlarımızın azami teyakkuz halinde olmalarını, gösteri yapılan yerlerden ve kalabalık alanlardan uzak durmalarını ve zorunlu ihtiyaçlar dışında evlerinden dışarı çıkmamalarını telkin ediyoruz."

Papa: "Demokrasiye giden yol kesintiye uğradı"

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, demokrasinin askeri darbeyle kesintiye uğradığı Myanmar'da, siyasi liderlerin serbest bırakılması ve demokrasi yolunda ilerlenmesi çağrısında bulundu.

"Demokrasiye giden, yol geçen haftaki darbeyle aniden kesintiye uğradı. Bu durum, farklı siyasi liderlerin hapse atılmasına yol açtı ki bu ülkenin iyiliğine yönelik samimi bir diyaloğu cesaretlendirme işareti olması bakımından, onların bir an önce serbest bırakılmasını umuyorum."

Bazı kentlerde sıkıyönetim ilan edildi

Myanmar'da askeri darbe ve hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına yönelik protestoların ardından Yangon kenti ile Mandalay kentinin bazı bölgelerinde sıkıyönetim kararı alındı.

20.00-04.00 saatlerinde uygulanacak sıkıyönetim kapsamında, protesto gösterisi düzenlemenin ve 5'ten fazla kişinin bir araya gelmesinin yasaklandığı kaydedildi.

Darbe karşıtı protestolar 3. gününde

Myanmar'daki askeri darbe ile seçilmiş hükümet yetkililerinin gözaltında tutulmasına yönelik protestolar, üçüncü gününde de ülkenin çeşitli bölgelerinde devam ediyor.

Budist rahipler, işçiler ve öğrencilerin çoğunluğunu oluşturduğu protestocular, gözaltına alınan eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin partisi Ulusal Demokrasi Birliğini (NLD) temsil eden kırmızı bayraklar taşıyarak darbeye tepki gösterdi.

Yangon'daki protestocular, "Liderlerimizi serbest bırakın", "Myanmar için adalet" ve "Darbeye hayır" sloganları attı.

Darbe karşıtı protestolar 2. gününde devam etti

Myanmar'da Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı öne sürülerek gerçekleştirilen askeri darbenin ardından dün başlayan protestolar bugün de devam etti.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre, ülkenin en kalabalık şehri Yangon'da meydanda toplanan binlerce kişi, darbeden önce gözaltına alınan eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'yi destekledi.

Suu Çii'nin partisi Ulusal Demokrasi Birliğini (NLD) simgeleyen kırmızı balonlar taşıyan kalabalık, "Askeri diktatörlük değil, demokrasi istiyoruz" şeklinde slogan attı.

300 milletvekilinden askeri cuntaya karşı ortak bildiri

Myanmar'da yaklaşık 300 milletvekili, darbeyle yönetime el koyan askeri cunta yönetimini reddeden ortak bildiri yayımladı.

Darbe yönetimini kabul etmediklerini vurgulayan milletvekilleri, seçmenleri adına demokrasi mücadelesine devam edeceklerini bildirdi.

Myanmar, Sputnik V aşısını onayladı

Myanmar'da yönetime el koyan Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing, Rusya'nın koronavirüse karşı geliştirdiği Sputnik V aşısına onay verdi.

Mobil internet erişimi askıya alındı

Myanmar'da darbeyle yönetime el koyan askeri cunta, devam eden protestolara karşı mobil internet erişimini askıya aldı.

Norveçli telekomünikasyon şirketi Telenor'un Myanmar şubesinden yapılan açıklamaya göre, Myanmar Ulaştırma ve İletişim Bakanlığı, mobil servis sağlayıcı şirketlere internet veri akışının geçici durdurulması talimatını verdi.

Talimatın gerekçesinde, "Ülkenin istikrarı ve kamunun çıkarlarının korunması adına yalan haberlerin önlenebilmesi için" tedbire gerek duyulduğu belirtildi.

Mobil servis sağlayıcıları internet verileri akşınını durdururken ses ve mesaj hizmetlerinin sürdürüleceği kaydedildi.

Myanmar'da halk darbeyi protesto için sokaklara çıktı

Myanmar'da ordunun yönetime el koymasının ardından, yaklaşık 1000 protestocu, demokrasiye dönüş talebiyle sokaklara çıktı.

Fabrika işçilerinin ve öğrencilerin çoğunluğu oluşturduğu protestocular, sabah saatlerinde başkent Yangon'da toplandı.

"Askeri diktatörlüğe hayır", "Kahrolsun diktatörlük, yaşasın demokrasi" sloganları atarak yürüyen grup, polisin engellemesiyle karşılaştı.

Myanmar ordusundan internet sağlayıcılara "kesinti" talimatı

Norveçli telekom şirketi Telenor, 8 Kasım 2020 genel seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla darbeyle yönetime el koyulan Myanmar'da mobil operatör ve internet sağlayıcılarına sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Instagram'a erişimi engellemeleri talimatı verildiğini duyurdu.

Şirketten yapılan yazılı açıklamada, Myanmar Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı tarafından ülkedeki tüm internet sağlayıcı firmalara söz konusu sosyal medya uygulamalarına erişimi kapatma emri verildiği vurgulandı.

Bakanlığın bu emrine "gereklilik ve orantılılık" açısından itiraz edildiği belirtilen açıklamada, bunun uluslararası insan hakları hukukuyla çeliştiği uyarısının da yapıldığının altı çizildi.

Açıklamada, iletişim hizmetlerine erişim yoluyla ifade özgürlüğünün "özellikle çatışma zamanlarında" sürdürülmesi gerektiğine işaret edildi.

Suu Çii'ye yakın bir siyasetçi daha gözaltına alındı

Myanmar'da Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı gerekçesiyle gerçekleşen askeri darbenin ardından ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'ye yakınlığıyla bilinen Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) Partisi'nin üst düzey yöneticilerinden Win Htein gözaltına alındı.

Htein, Myanmar ordusunun yanlış bir karar alarak ülkeyi kötü bir istikamete sürüklediğini söylemişti.

Htein, gayrimeşru darbeye karşı halkı protestoya davet etmişti.

ABD Başkanı Biden: "Ordu, elindeki gücü geri vermelidir"

ABD Başkanı Joe Biden, Myanmar'da yeniden demokrasinin tesis edilmesi için tüm uluslararası ortaklarla çalışacaklarını söyledi.

"Burma ordusu (darbe ile elde ettiği) elindeki gücü geri vermeli, tutukladığı yetkilileri ve aktivistleri serbest bırakmalı, telekomünikasyon üzerindeki kısıtlamaları kaldırmalı ve şiddete başvurmaktan kaçınmalıdır."

Sağlık çalışanları iş bıraktı, askeri hastaneler sivillere açıldı

Myanmar ordusu, sağlık çalışanlarının darbeyi protesto etmek amacıyla iş bırakma kararının ardından askeri hastanelerin sivillerin hizmetine açıldığını duyurdu.

Myanmar Ordusu Doğru Haber İstihbarat Biriminden yapılan açıklamada, doktorlar ve sağlık personeli, tıbbi etik kurallarına saygı göstermeleri konusunda uyarıldı.

Sağlık çalışanları da yaptıkları açıklamada "Küresel yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yükünü taşıyan Myanmar'ın doktorları, askeri hükümetin meşruiyetini tanımıyor. Şu anda gayrimeşru bir askeri yönetim altındaki hastanelere gitmeyi bıraktık." ifadesini kullandı.

BMGK, darbeye "darbe" diyemedi

Myanmar'da ordunun yönetime el koymasını görüşen ancak ortak açıklama konusunda görüş birliğine varamayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ordunun yönetime el koymasına "darbe" denmesi konusunda uzlaşamadı.

Darbeyi kınamakta da anlaşamayan 15 üyeli BMGK, "ordunun olağanüstü hal ilan etmesinden derin endişe duyulduğu" açıklamasını yaptı.

Myanmar'da askeri yönetim Facebook'a erişimi engelledi

Myanmar ordusu, sosyal medya sitesi Facebook'un geçici olarak kapatılması yönünde karar aldı.

Devlete ait telekom şirketi MPT, Facebook başta olmak üzere Instagram ve WhatsApp uygulamalarına da yasak koydu. Diğer telekom şirketleri ise sadece Facebook'u engelledi.

Engelleme emrinin 7 Şubat'a kadar geçerli olduğu bildirildi.

Danimarka, Myanmar hükûmetine ekonomik desteğini askıya aldı

Danimarka, askeri darbenin ardından Myanmar hükümetine yaptığı ekonomik desteği askıya aldığını duyurdu.

"Askeri darbeyi destekleyemeyiz. Bu nedenle Myanmar hükümeti üzerinden yapılan tüm kalkınma faaliyetlerini ve desteklerini askıya aldık."

Liderler iki hafta daha gözaltında kalacak

Myanmar'daki darbenin hedefinde yer alan Aung San Suu Çii ve eski Devlet Başkanı Win Myint'in iki hafta daha gözaltında kalacağı açıklandı.

Askeri mahkeme, Suu Çii'ye "ülkenin ithalat ve ihracat yasalarını ihlal etme" suçlaması yöneltti.

Suu Çii'nin, "ülkeye yasa dışı yollarla getirilmiş polis telsizleri ve giysi bulundurmakla" suçlandığı ve hakkındaki suçlamaların onaylanması halinde 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacağı kaydedildi.

Eski Devlet Başkanı Win Myint'e ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerini ihlal etme suçlaması yapıldı.

Askeri mahkeme kayıtlarında Myint'in, eşiyle birlikte 220 arabalı konvoyla birçok bölgeye ziyarette bulunarak Ulusal Afet Yönetimi Kanunlarını çiğnediği iddiası yer aldı.

Askeri cunta, parlamento seçimlerini inceleyecek

Myanmar'da darbeyle ülkenin yönetimine el koyan askeri cuntanın, hile yapıldığını iddia ettiği Kasım 2020'deki parlamento seçimleri hakkında soruşturma başlatacağı bildirildi.

Seçmen listelerinin hane halkı kayıtlarına göre yeniden sorgulanması gerektiğini ifade eden cunta lideri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Min Ang Hlaing, "Komisyon, gerçek sonuçları ortaya çıkarmak için seçim verilerini inceleyecek ve buna göre süreç içinde sorumlular hakkında gereken adımlar atılacak." ifadelerini kullandı.

Sağlık çalışanlarından sivil itaatsizlik

Myanmar genelinde 74 hastanede görevli sağlık çalışanları, darbeye karşı sivil itaatsizlikte bulunarak iş bırakma eylemine başladı.

Bazı protestocular, darbeden önce gözaltına alınan ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

"Askeri rejimin siyasi meşruiyeti tanımamasından ötürü biz de onları hükümet olarak tanımıyoruz. Kritik durumdaki hastaları hiçbir şekilde umursamadığını gösteren gayrimeşru askeri rejimin emirlerine uymayı reddediyoruz."

Gözaltına alınan 400 kişi serbest bırakıldı

Myanmar'da darbenin ardından gözaltına alınan 400 kişi serbest bırakıldı.

G-7 ülkelerinden kınama

G-7 ülkelerinin* dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği, ortak açıklama ile Myanmar'daki askeri darbeyi kınadı.

--

*Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada

Darbe sonrası ilk kabine toplantısı yapıldı

Myanmar'da 1 Şubat'ta gerçekleşen askeri darbenin ardından yeni kurulan kabinenin ilk toplantısı yapıldı.

Toplantıda, bir yıl boyunca sürecek OHAL kapsamında uygulanacak eylem planı masaya yatırıldı.

Aung San Suu Çii'nin ev hapsine alındığı iddia edildi

Myanmar'daki askeri darbe sonrasında gözaltına alınan Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin ev hapsine alındığı iddia edildi.

İsmi açıklanmayan bir NLD milletvekili, Suu Çii'nin Nepido'daki evinde tutulduğunu, Devlet Başkanı Win Myint'in de ev hapsine gönderildiğini belirtti.

Tüm uçuşlar askıya alındı

Myanmar ordusu, iç ve dış hatlardaki tüm uçuşların 31 Mayıs saat 23.59'a kadar askıya alındığını açıkladı.

Arkasında olup bitenlerden habersiz video çekti

Myanmarlı sağlıklı yaşam koçu Khing Hnin Wai'nin arkasında olup bitenlerden habersiz şekilde video çektiği görüntüler uluslararası basında gündem oldu.

Darbe yapan Tatmadaw birliklerinin parlamento binasına gittiği anlar, Khing Hnin Wai'nin kamerasına yansıdı.

Milletvekillerinin tutulduğu konukevi görüntülendi

Myanmar'da gerçekleşen askeri darbenin ardından tutuklanan devlet erkânının tutulduğu konukevinin önündeki askeri araçlar ve parlamento binasına çıkan yoldaki barikatlar görüntülendi.

NLD partisi, liderleri Aung San Suu Çii'nin serbest bırakılmasını istedi

Myanmar'da darbeyle iktidardan indirilen Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) partisi, darbeden önce gözaltına alınan Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

"Devlet Başkanımız ve Devlet Konseyi Başkanı dahil, gözaltına alınan bütün liderler, en kısa zamanda serbest bırakılmalıdır."

Arakanlı Müslümanların durumu ne olacak?

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Myanmar'daki askeri darbenin ardından, Arakan eyaletindeki 600 bin Arakanlı Müslüman'ın (Rohingya) durumunun daha da kötüye gideceğinden endişe duyduklarını söyledi.

"Arakan'da 600 bin Rohingya var ve 120 bini kamplara hapsedilmiş durumda, özgürce hareket edemiyor, temel sağlık ve eğitim hizmetlerine erişimleri son dereke kısıtlı. Olayların, Rohingyaların durumunu daha da kötüleştirmesinden korkuyoruz."

Dujarric, Myanmar'daki askeri darbenin ayrıca Bangladeş'e sığınmak zorunda kalan Arakanlı Müslümanların evlerine dönmesini de olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Bakanlar ve yardımcıları görevden alındı

Myanmar'da gerçekleştirilen darbenin ardından kabinedeki 24 bakan ve yardımcıları görevden alındı. İlk aşamada 11 yeni bakanın görevine atandığı bildirildi.

Açıklamada yeri doldurulan bakanlıklar arasında hazine, sağlık, enformasyon, dışişleri, savunma, sınır güvenliği ve içişlerinin bulunduğu kaydedildi.

Fransa: "Demokratik sürecin kabul edilemez ihlali"

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Myanmar'da tutuklu hükûmet yetkilileri ve sivillerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.

"Bu gözaltılar ve yasama, yürütme ile yargı yetkilerinin orduya devredilmesi, son on yıldır süren demokratik sürecin kabul edilemez ihlalini oluşturmaktadır."

ABD: "Yaptırımları tekrar gözden geçireceğiz"

ABD Başkanı Joe Biden, Myanmar'daki askeri darbenin ardından, bu ülkeye demokratik geçiş sürecinde kaldırılan yaptırımların tekrar geri getirilebileceği sinyalini verdi.

"ABD, demokrasi sürecine dayanarak son yıllarda Myanmar'a uygulanan yaptırımları kaldırmıştı. Bu sürecin tersine dönmesi, bizim yaptırım kanunları ve yetkilerimizi tekrar gözden geçirmemizi ve ardından gerekli eylemi almamızı gerektirecektir."

BM Güvenlik Konseyi acil toplanıyor

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Myanmar'daki askeri darbeyi görüşmek üzere yarın acil toplanacak.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, BMGK, yarın yerel saat ile 10.00'da Myanmar'da ordunun yönetime el koymasını görüşecek.

Darbeci askerler belediye binasında

Myanmar ordusu, başkent Nepido'da bulunan Yangon Belediye Binasını ele geçirdi.

Pakistan: "Tarafların itidalli davranacağını umuyoruz"

Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zahid Hafız Çavdri, Myanmar’daki askeri darbe ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve ilgili tarafların itidalli davranacaklarını umduklarını belirtti.

İtalya:"Demokratik geçiş sürecinin ani kesintisinden endişe duyuyoruz"

İtalya Dışişleri Bakanlığı, Myanmar'daki "tüm siyasi liderlerin serbest bırakılması" çağrısında bulundu.

"Halkın iradesi son seçimlerde net şekilde ortaya çıktı ve buna saygı gösterilmesi gerekiyor. Demokratik geçiş sürecinin bu ani kesintisinden endişe duyuyoruz ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygının garanti edilmesini talep ediyoruz."

Çin: "Myanmar'ın istikrarını korumasını umuyoruz"

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Venbin, Myanmar'da ordunun yönetime el koymasından haberdar olduklarını, henüz duruma ilişkin bilgi edinmeye çalıştıklarını söyledi.

"Çin, Myanmar'ın dost komşusudur. Tarafların farklılıklarını anayasal ve yasal çerçeve içinde çözmesini, siyasi ve toplumsal istikrarı korumasını umuyoruz."

Almanya: "Ordudan, hükümet üyelerinin serbest bırakmalarını talep ediyoruz"

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Myanmar’da ordunun yönetime el koymasını ve bu kapsamda gerçekleşen gözaltıları en sert şekilde kınadığını bildirdi.

"Ordudan, Devlet Başkanı Win Myint ve Devlet Konseyi Başkanı Aung San Suu Çii de dahil olmak üzere gözaltına alınan hükümet ve parlamento üyelerinin ivedilikle serbest bırakılmalarını, olağanüstü halin kaldırılmasını ve anayasal olarak meşru demokratik kurumların yeniden çalışmasına izin verilmesini talep ediyorum."

Parlamento çevresi kuşatıldı

Myanmar’da yönetime el koyan ordu birlikleri, başkent Nepido’da bulunan parlamento çevresindeki yolları askeri araçlar ve polis kamyonlarıyla kapattı.

Analiz: Darbenin arkasında hangi ülke var?

24 TV’ye konuşan İHH Yönetim Kurulu Üyesi Said Demir, Myanmar’da gerçekleşen darbenin arka planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çin’in Myanmar ordusu üzerindeki etkisinde bahseden Demir, “Çin, yaşanan darbeyle birlikte Myanmar üzerindeki gücünü de perçinlemiş oldu.” dedi.

• “Aung San Suu Çii, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımıyla ilgili olarak, ‘Ordumuz anayasaya uygun hareket ediyor.’ demişti. Aynı ordu, Aung San Suu Çii’nin ordunun bu davranışını temellendirdiği anayasadan hareketle Aung San Suu Çii’ye darbe yaptı.”

• “Myanmar ordusu, Bangladeş’teki Müslümanların geri dönmesine izin vermeyeceğini söylüyordu. Siyasiler bu konuda bastırıyorlardı. Yaklaşık bir milyon Rohingyalı Müslüman, Bangladeş’te kalmaya devam edecek gibi görünüyor.”

• “Myanmar ordusunu asla Çin’den bağımsız düşünmemek gerekir. Çin’in Myanmar ordusu üzerinde o kadar büyük bir gücü var ki, sanki Myanmar’ı kendilerinin bir eyaleti gibi görüyorlar. Çin, yaşanan darbeyle birlikte Myanmar üzerindeki gücünü de perçinlemiş oldu.”

İngiltere: “Hukuksuz gözaltıları kınıyoruz”

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Twitter hesabından bir paylaşımda bulunarak Myanmar’da halkın oylarına saygı duyulması ve sivil liderlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

“Myanmar'daki darbeyi ve Aung San Suu Çii'nin de yer aldığı sivillere yönelik hukuksuz gözaltıları kınıyorum.”

Myanmar sokaklarından ilk görüntüler

Anadolu Ajansı, ordunun yönetime el koyduğu Myanmar sokaklarından görüntü servis etti. Askeri araçların yanı sıra darbeyi destekleyen bazı vatandaşların sevinci kameralara yansıdı.

AB: “Myanmar halkı demokrasi istiyor”

Avrupa Birliği, Myanmar’daki askeri darbeyi şiddetle kınayarak gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istedi.

“Seçimlerin sonucuna saygı gösterme ve demokratik süreç, yeniden tesis edilmelidir. Myanmar halkı demokrasi istiyor. AB, onların yanındadır.”

Türkiye: “Türkiye her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşıdır”

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Myanmar’da yaşanan askeri darbe ile ilgili bir açıklama yayımladı.

“Derin endişeyle karşılıyor, şiddetle kınıyoruz. Türkiye her türlü darbeye ve askeri müdahaleye karşıdır. Gözaltına alındığı bildirilen tüm seçilmiş liderlerin ve sivillerin derhal serbest bırakılmalarını bekliyoruz.”

Türk büyükelçiliğinden Myanmar’daki vatandaşlara çağrı

Türkiye’nin Nepido Büyükelçiliği, ordunun ülke yönetimine el koyduğu Myanmar’da yaşayan Türk vatandaşlarına “zorunlu olmadıkça sokağa çıkmama ve seyahat etmeme” uyarısında bulundu.

Ordu kökenli Devlet Başkan Yardımcısı Myint Swe’nin “geçici devlet başkanı” ilan edildiği bilgisine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Birçok üst düzey hükümet yetkilisinin gözaltına alındığı, ayrıca ülke genelinde televizyon kanallarının ve mobil hatlarının kesildiği, bazı bölgelerde kablosuz internet erişiminin kısıtlandığı/kesildiği anlaşılmaktadır.”

Myanmar’daki Türk vatandaşları, iletişim kanalları açık olduğu müddetçe büyükelçiliğe, Twitter ve Facebook hesapları ile “+9501662992” ve “+959405056552” acil durum hatlarından ulaşabilecek.

Singapur: “Barışçıl sonuca doğru çaba gösterilmelidir”

Singapur Dışişleri Bakanlığı, Myanmar’da ordunun yönetime el koyması, OHAL ilan etmesi ve devlet yöneticilerinin gözaltına alınmasıyla ilgili açıklama yaptı.

“Tüm taraflara itidalin korunması, diyaloğun sürdürülmesi, olumlu ve barışçıl sonuca doğru çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyoruz.”

Hindistan: “Demokratik geçiş savunulmalıdır”

Hindistan Dışişleri Bakanlığı, Myanmar’da yaşanan darbe ile ilgili olarak, “Hindistan, Myanmar’da demokratik geçiş sürecini desteklemekte daima kararlıdır. Hukukun üstünlüğü ve demokratik geçiş savunulmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yeni Zelanda: “Halkın demokratik iradesine saygı duyulmalı”

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta, Myanmar’daki darbe ve ülke yöneticilerinin gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.

“Bir seçim yapıldı ve halkın demokratik iradesine saygı duyulmalı. Myanmar’ın demokratik kurumlarına ve hukukun üstünlüğüne desteğimizi teyit ediyoruz.”

Endonezya: “Durumu daha da kötüleştirmemek için diyalog kurulmalı”

Endonezya Dışişleri Bakanlığı, ordunun yönetim el koyduğu Myanmar’daki son siyasi gelişmelerden endişe duyduklarını açıkladı.

“Endonezya, tüm tarafları söz konusu durumu daha da kötüleştirmemek ve mevcut zorluklara çözüm bulmak adına kendilerini kontrol etme ve diyalog kurmaya çağırıyor.”

İktidar partisinden halka çağrı

Myanmar’da iktidar partisi Demokrasi İçin Ulusal Birlik (NLD), halka “ordunun yönetime el koymasına karşı çıkma ve askeri diktatörlüğe dönülmesine izin vermeme” çağrısında bulundu.

Demokrasi İçin Ulusal Birlik’in Facebook sayfasında yayımlanan açıklamada, ordunun eyleminin gayrimeşru olduğu, anayasayı ve halkın iradesini yok saydığı belirtildi.

Japonya: “Sorunlar, demokrasi çerçevesinde çözülmeli”

Japonya’da Kabine Baş Sekreteri Kato Katsunobu, Myanmar’da ülke yöneticilerinin gözaltına alınmasına tepki göstererek “demokrasi” çağrısında bulundu.

“Japonya, sorunun demokrasi çerçevesinde ve diyalog yoluyla barışçıl şekilde ilgili taraflarca çözülmesinin önemli olduğuna inanıyor.”

BM: “Derin endişe duyuyoruz”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Myanmar’da ordunun tüm yasama, yürütme ve yargı yetkilerine el koymasından derin endişe duyduğunu belitti.

Avustralya: “Orduyu, hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye çağırıyoruz”

Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, Myanmar ordusunun bir kez daha ülkenin kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını belirterek gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.

“Orduyu hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye, uyuşmazlıkları yasal mekanizmalarla çözmeye, tüm sivil liderleri ve yasa dışı bir şekilde gözaltına alınan diğerlerini derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz.”

ABD: “Gözaltına alınanlar bugün serbest bırakılmalıdır”

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, ABD’nin Myanmar’daki darbe sürecinden endişe duyduğunu ve Myanmar’ın demokratik kurumlarını güçlü bir şekilde desteklemeye devam ettiğini açıkladı.

“Myanmar'ın demokratik kurumlarına desteğimizi sürdürüyor, bölgesel ortaklarımızla koordinasyon içerisinde orduya ve diğer tüm taraflara demokratik normlara ve hukuk devleti esaslarına uymaları ve gözaltına alınanların bugün serbest bırakılması çağırısında bulunuyoruz.”

Myanmar ordusu yönetime el koydu

Myanmar ordusu Tatmadaw, yönetime el koyduğunu, ülkede OHAL ilan edildiğini ve ülke idaresinin bir yıl boyunca Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing’in elinde olduğunu duyurdu.

Ordudan yapılan açıklamada, darbenin 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine gerçekleştirildiği savunuldu.

Myanmar’da devlet erkânı gözaltına alındı

Myanmar’da iktidar partisi Demokrasi İçin Ulusal Birlik’in lideri Aung San Suu Çii ve Devlet Başkanı Win Myint gözaltına alındı.

Parti Sözcüsü Myo Nyunt, konuyla ilgili açıklamasında, “Halkımızdan düşünmeden karşılık vermemesini ve yasalara uygun şekilde hareket etmesini istiyorum.” dedi.

Myanmar ordusu: “Anayasanın güvencesiyiz”

Tatmadaw olarak da bilinen Myanmar ordusu, Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing’in “anayasanın feshedilebileceği” yönündeki açıklamalarının “yanlış yorumlandığını” kaydeden bir açıklama yaptı.

“Bazı organizasyonlar ve medya kuruluşları, kendi istedikleri varsayım üzerine ordunun anayasayı feshedeceğini yazdı. Tatmadaw, 2008 anayasasını koruyor ve yasalara göre hareket edecek.”

Myanmar Seçim Komisyonu, “hile” iddialarını reddetti

Myanmar Seçim Komisyonu, ordunun “seçim sonuçlarının belirlenmesinde hile yapıldığı” iddialarını yalanladı.

Tartışmaların gölgesinde geçen seçim sürecinin ardından parlamentonun 1 Şubat’ta açılması bekleniyor.

Myanmar Genelkurmay Başkanı Hlaing: “Gerekirse anayasa askıya alınabilir”

Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing, ordu kontrolündeki Myawady gazetesine verdiği demeçte, “2008 yılında hazırlanan anayasa, tüm kanunların üstündedir. Fakat gerekirse anayasa askıya alınabilir.” dedi.

Bu sözler, 8 Kasım 2020 seçimlerinin ardından ülkede yükselen tansiyonun darbeyle sonuçlanabileceği düşüncesine yönelik bir adım olarak yorumlandı.

Ordunun desteklediği muhalefetten “oyları yeniden sayalım” çağrısı

Myanmar ordusunun desteklediği ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP), iktidardaki Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisinin (NLD) kazandığı seçimle ilgili olarak “oyların yeniden sayılması” çağrısında bulundu.

Myanmar’da parlamento seçimini iktidar partisi kazandı

Myanmar’da 8 Kasım’da yapılan parlamento seçimini iktidardaki Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi (NLD) kazandı.

Ordunun desteklediği ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) 25 sandalye ile ikinci sırada yer aldı.

Myanmar’da ordunun 2008'de hazırladığı anayasa, iktidar partisinin meclisin kontrolünü sağlamasına engel oluyor. Ordu, anayasanın değiştirilmesini önleyebilmek için meclis üyelerinin yüzde 25’i seçim olmadan atıyor. Ayrıca bazı kilit bakanlıklara da askerlerin elinde bulunduğundan hükümet üzerinde de doğrudan kontrol uyguluyor.

Myanmar sandık başında

1962’den 2015’e kadar askeri yönetim altında bulunan Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar’da ikinci kez gerçekleşen demokratik seçimler için halk sandık başına gitti.

Myanmar’da iktidar ve ana muhalefet partisi, iç siyaseti ilgilendiren birçok konuda ayrı düşünmelerine rağmen, Arakanlı Müslümanlara karşı benzer tavır sergiliyor.

Myanmar ordusunun 2017’de Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırılarını, teröristlere karşı meşru tepki olarak niteleyen iktidar partisi NLD lideri Aung San Suu Çii, Arakanlılara karşı etnik temizlik iddialarını kabul etmiyor.

Seçim kampanyasında Arakanlı Müslümanlar hakkında “işe yaramaz insanlar” ifadesini kullanan muhalefet partisi USDP lideri Than Htay da Myanmar ordusunun Arakanlılara yönelik etnik temizliğini savunuyor.

Oy kullanma hakkı bulunmayan Arakanlı Müslümanlar için seçim hiçbir şey vadetmiyor.