Yeni başkan Cohen, 1961 yılında Kudüs'te Ortodoks Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Dindar-Siyonist bir eğitimle yetişen Cohen, çok iyi derecede İngilizce, Fransızca ve Arapça konuşuyor. Evli ve 4 çocuk babası Cohen, aynı zamanda bir maraton koşucusu.
Mossad ile 22 yaşında tanışan Cohen, kariyerine operasyon biriminde çalışarak başladı. Cohen, bir Avrupa ülkesinde istihbarat operasyonlarının sorumluluğunu üstlendi. 2006 yılından 2011 yılına kadar Mossad operasyon bölümünün başında kalan Cohen, Mayıs 2010 yılında Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara'ya İsrail ordusunun saldırısı sırasında bu görevine devam ediyordu.
Daha sonra 2013 yılına kadar Mossad Başkan Yardımcılığı görevini yürüten 54 yaşındaki Cohen, ardından Netanyahu'nun Milli Güvenlik Danışmanlığı görevine geçti.
Arap ve Müslüman ülkelerle diplomatik iletişim
Netanyahu, atamayla ilgili yaptığı açıklamada, yeni başkanı 3 aday arasından seçtiğini belirtirken, Cohen'in, başbakan adına yurt dışında gizli heyetlere başkanlık etmesi, başbakana birçok konuda sağladığı danışmanlık ayrıca diplomasi, istihbarat ve operasyon tecrübelerinin olmasının, seçimini kolaylaştırdığı şeklinde yorumlandı.
Cohen'in önündeki en önemli görevleri sıralayan Netanyahu bunları, "İsrail'e yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması, istihbarat toplama faaliyetlerinde "siber ve gelişmiş yeni teknolojilere" uyum sağlanması, Arap ve Müslüman ülkelerin de içinde olduğu ülkelerle, diplomatik iletişim için ortam hazırlaması" şeklinde açıkladı.
"Zeki ama ufku dar"
İsrail'in Maariv gazetesi yazarlarından Ben Caspit ise köşesinde, Cohen'in "zeki ama ufkunun dar ve cesaretinin sınırlı olduğunu" yazdı. Ayrıca, Mossad çalışanlarının gözünde "efsane" diye nitelenen Cohen, Netanyahu'nun istediği gibi "macerayı sevmeyen, sınırlarını bilen ve ölçülü bir kişilik" olarak tanımlandı. Köşe yazısında Cohen'in, Mossad başkan yardımcılığından itibaren diplomasideki maharetini gösterdiğine de yer verildi.
ABD ile gergin ilişkiler
Cohen, diplomasi karnesindeki son sınavını ise İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasında varılan anlaşmayı imzalamaması için İsrail'in müttefiki ABD'yi ikna etme çabaları sırasında verdi.
ABD Kongresi'nde konuşma yaparak iki ülke yönetimi arasındaki ilişkileri sarsıntıya uğratan Netanyahu, Washington ile ilişkileri düzeltmek ve müttefikini anlaşmadan vazgeçmeye ikna etmek için Cohen'i görevlendirmişti.
Anlaşma öncesinde Washington'ı ziyaret eden Cohen, mevkidaşı Susan Rice ile olası anlaşma hakkında İsrail'in kaygılarını paylaşmıştı.
"Bize karşı savaşacak güç kalmadı"
Mossad'ın yeni başkanı Cohen, İsrail televizyonlarında daha önce yayımlanan bir konuşmasında "Geleneksel savaş nedir? Önümüzdeki beş yıl içinde tankların tanklarla savaşından başka bir gelişme yok. Bizimle, bu yolla savaşabilecek kimse kalmadı. Suriye ordusu neredeyse tükendi. Ürdünlüler bizimle savaşmayacak. Hizbullah'ın tankı yok. Umarım Mısır bir barış anlaşmasıyla istikrarını geri kazanır" şeklindeki sözleriyle dikkati çekmişti.
Cohen konuşmasının devamında, İran'ın nükleer tehdidinin devam ettiğini, bunun kendileri için en üst seviyede uluslararası öncelikteki yerini koruduğunu ve koruyacağını söylemişti.
Öte yandan Yedioth Ahronoth gazetesi, Mossad'ın son yıllarda İran aleyhine gerçekleştirdiği iddia edilen bilim adamlarına suikast, nükleer santrallerdeki bilgisayarlara siber saldırılar ve nükleer teknolojide kullanılacak ham maddelerin İran'a ulaşmasının engellenmesinin altında Cohen ve yetiştirdiği ajanların parmağının olduğunu yazdı.
Resmi olarak 18 Eylül 1947'de kurulan ve merkezi İsrail'in başkenti Tel Aviv'de bulunan Mossad, ülkenin dış istihbarattan sorumlu birimi olarak biliniyor. İsrail Başbakanı Netanyahu, 8 Aralık'ta Mossad'ın başkanlığına, mevcut Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Yossi Cohen'i atamıştı. (AA)