Ahmet Eraslan
İnsan hakları avukatı 39 yaşındaki Arnon Nampa, 2020 yılında demokrasi yanlısı protestolar sırasında yaptığı ve Tayland kralının rolünün kamuoyunda tartışılması çağrısında bulunduğu tabuları yıkan konuşmasıyla tanınıyor. Arnon suç işlediğini reddediyor.
Tayland'da sarayı eleştirilere karşı koruyan ve monarşiye yönelik her hakaret için en fazla 15 yıl hapis cezası öngören yasa, uluslararası insan hakları grupları tarafından aşırı bulunarak kınanıyor.
Arnon, 2020 yılında Bangkok'ta yüz binlerce kişinin katıldığı ve bir darbeyle iktidarı ele geçiren kralcı eski başbakan Prayuth Chan-ocha'nın görevden alınmasını talep eden protesto gösterileri düzenleyen gençlerin öncülüğündeki bir demokrasi hareketinin lideriydi.
Arnon, 2020'deki bir miting sırasında yaptığı konuşmada monarşi hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle, kraliyete hakaret yasası olarak bilinen ceza kanununun 112. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında açılan 14 davanın ilkinde suçlu bulundu.
Reuters'a konuşan avukat Krisadang Nutcharus, "Kefaletle serbest bırakılmasını sağlamaya çalışıyoruz," dedi ve ekibinin temyize başvuracağını ve gerekirse davayı Yüksek Mahkeme'ye taşıyacağını sözlerine ekledi.
Birkaç kez gözaltına alındıktan sonra geçen yılın başından beri kefaletle serbest bırakılan Arnon, Salı günü hemen cezaevine götürülmedi ve kefalet talebini beklemek üzere mahkemede kaldı.
Dünyanın en katı kraliyet hakaret yasaları arasında yer alan 112. madde uyarınca yüzlerce kişi suçlandı ve aralarında 43 yıl hapis cezasına çarptırılan 64 yaşındaki bir kadının da bulunduğu bazı ihlalciler onlarca yıl hapis cezasına çarptırıldı. Saray genellikle yasalar hakkında yorum yapmıyor.
AKLA HAYALE GELMEYECEK HAMLELER
Arnon aleyhindeki karar, 112. maddede değişiklik yapılmasını isteyen gruplar için bir gerileme olacak; anayasanın kralın "saygı duyulan bir tapınma pozisyonunda tahta oturduğunu" belirttiği bir ülkede sadece birkaç yıl önce düşünülemeyen hareketler.
Yasanın değiştirilmesi için yapılan çağrılar, Tayland'ın ilerici İleri Hareket Partisi'nin Mayıs ayında yapılan seçimleri kazanmasına, ancak aşırı kraliyetçi ordu tarafından desteklenen veya atanan milletvekilleri tarafından hükümet kurmasının engellenmesine neden olan cesur, düzen karşıtı bir platformun merkezinde yer alıyordu.
Hukuki yardım grubu Thai Lawyers for Human Rights'a göre son üç yılda en az 257 kişi 112 kapsamında suçlandı.
Bu davaların çoğu, bir zamanlar Tayland'ın kralcı, muhafazakar düzenine karşı en büyük meydan okumalardan birini oluşturan ve o zamandan beri ivme kaybeden gençlerin öncülüğündeki demokrasi hareketiyle ilgili.
Mahkemeye gelirken yaptığı açıklamada Arnon, özgürlüğünü kaybedeceğini kabul etti ve "daha büyük bir iyilik için değerli bir kişisel fedakarlık" olduğu için pişmanlık duymadığını söyledi.
"Gençlik protestoları Tayland'ı geri dönüşü olmayacak şekilde değiştiren bir fenomen yarattı" dedi.
"İnsanların özgürlüklerine ve eşitliklerine daha fazla güvendiklerine ve ülkeyi daha ilerici bir hale dönüştürmeye hazır olduklarına inanıyorum."